Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Anadolu’nun dört bir yanında “Üretim Kurultay”larıyla, köklü çözümün “Üretim Devrimi” olduğunu anlatıyor. Vatan Partisi, Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın ortaklaşa düzenlediği etkinlikte binlerce vatandaş, “Vatan Partisi’nin Üretim Programı”nda birleşiyor. 1980’den bu yana uygulanan küreselleşme programının bir parçası olarak küreselleşmenin önündeki en büyük engel olan ulus-devleti küçültmenin ve zayıflatmanın bir yolu olarak neoliberal politikaların, borçlanma ekonomisinin duvara tosladığı şartlarda tek çözüm kendini dayatıyor; ülke, Üretim Ekonomisine geçiş mecburiyetinin sancılarını yaşıyor. Bu şartlarda ülke hızla seçimlere ilerlediği şartlarda iktidar sahipleri borçlanma ekonomisinde ısrar ederken, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye’yi karış karış dolaşıyor. Halka Türkiye’nin mecburiyetlerini, biricik çıkış yolu olarak Üretim Ekonomisini anlatıyor.
Antalya’dan, Kayseri’ye, Trabzon’dan, Ordu’dan, Adana’ya, Ankara’dan, Bursa’dan, Denizli’ye ve İzmir’e Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen “Ekonomik Kriz ve Çözüm Kurultayları” ile Türkiye’nin ekonomik dar boğazdan çıkış yolu tartışıldı. Çözüm yolu, metotları ve programı belirlendi. Vatan Partisi, iktidar ve ana muhalefet partilerinin yapamadığını yaptı. Türkiye için çözümün biricik adresi oldu; tek çıkış yolunu gösterdi.
Ulusal Kanal’ın haberine göre, Vatan Partisi, Milli Sanayicileri, Sendikaları ve Sivil Toplum Örgütlerini bir çatıda, Milli Ekonomi Programı’nda birleştirdi. Türkiye’nin üretici güçleri, 3 ilkede çıkış yolunun çözümünü ortaya koydu:
1-EKONOMİ MODELİMİZ ÜRETİM EKONOMİSİ OLMALI
“Üretim ekonomisine geçmemiz gerekli. Vatan Partisi olarak üretim ekonomisini benimseyen bir programımız var. Yani ekonomi modelimiz üretim ekonomisi olmalı. Yani ürettiğimizin bir kısmını yiyeceğiz, bir kısmını da yatırıma ayıracağız.
2-ATATÜRK GİBİ YAPACAĞIZ
TSK, Mehmetçiğimiz canla başla savaşıyor ve tehditlerin yoğunlaştığı bir sürece girmiş bulunuyoruz. Onun için önümüze baktığımız zaman, onu dağıtacağım bunu dağıtacağım değil, zorlukları paylaşma dönemine girdik. Onu milletimize gerçekçi olarak söylemek zorundayız, yani Atatürk gibi yapacağız. Atatürk İstiklal Savaşına başladığı zaman onu dağıtacağım, bunu dağıtacağım mı dedi? Ne dedi: ‘Ölerek kurtaracağımız bir vatan var’ dedi. Çanakkale Conk Bayırı’nda size ‘ölmeyi emrediyorum’ dedi. Lider böyle olur.
3-PLANLI KARMA EKONOMİ
Şimdi yeniden ölmeyi emreden bir Türk Silahlı Kuvvetleri var, Mehmetçiğimiz, milletimiz için, bizim için ölmekte. O da bizim için, ekonomik açıdan da çok önemli bir uyarı… Buradan Türk Milleti olarak zorlukları paylaşarak, planlı bir ekonomi, yani karma ekonomiyle çıkabiliriz.”
