
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Rûdaw TV Türkçe Youtube kanalında yayınlanan Gel Anlat programında Rawîn Stêrk’in sorularını yanıtladı. Dr. Perinçek, “Milli devlet dünya gerçeği vurgusu yaptı.
Perinçek, bütünleşme süreci, af kanunu, anadilde eğitim konusunda önemli değerlendirmeler yaptı. Görüşmenin özetini Aydınlık yayınladı.
– Öcalan’la şahsen görüşmeyi düşünür müsünüz?
Düşünürüm. 1989-1991’de Öcalan’la iki defa görüştüm. Dünyada galiba en çok yayınlanan fotoğraf benimle.
– Yeni bir görüşme olursa gül uzatma sırası sizde mi acaba?
Gül değil de gelincik… Ben her zaman uzatırım. Biz gül alıp gül veren bir felsefeden geliyoruz. Bizim özlediğimiz dünya, gül alıp gül verilen bir dünya. Hele kendi kardeşlerimizle, komşularımızla ilişkilerimizi en iyi şöyle tarif edebiliriz. Gül alıp gül vereceğimiz ilişkiler.

KARDEŞLİK DİLİNİ KULLANAN BİRİYDİ
– Sırrı Süreyya Önder’in vefatından önce görüştüğü son politikacı sizsiniz. Ne konuşuldu o görüşmede?
Sırrı Süreyya Önder’le kriz geçirdiği gün saat 15.00’te ziyarete gelmesini kararlaştırmıştık. O yarım saat erken geldi, 14.30’da. Aşağı yukarı 4 saat, 18.30’a kadar görüştük. Ethem Sancak ve Genel Saymanımız Yıldırım Gençer de vardı görüşmede. Can bir insan. Genellikle kaybedilenlerin arkasından hep övgü yapılır ama bunu hakikaten, içten söylüyorum. Samimi, dürüst. Süreçte çok büyük katkıları olacak bir şahsiyetti. Türklerin, Kürtlerin kardeşliği, beraberliği konusunda fikirleri olan, olgun ve bu süreçte dili en iyi kullanan, kardeşlik dilini… Bu süreç nasıl yürür, nasıl gider? Onları konuştuk.
SÜRECİN KARŞISINDAKİ GÜCÜ TANIMLIYOR
Şunu söyledi: ‘Abdullah Öcalan, bizzat bu süreci Amerika ve İsrail’in baltalayacağını tespit ediyor, görüyor. Ve hatta bana ve Pervin Buldan Hanım’a şunu söyledi. Sizi İsrail öldürebilir. Çünkü İsrail ve Amerika, bu sürecin karşısındadır. PKK’nın kendini feshetmesini onlar istemez. Kendinize dikkat edin.’ Bunu çok önemli buluyorum. Bu sürecin karşısındaki gücü, bu süreci baltalayacak kuvveti, başından çok iyi tanımlıyor.
Federasyon, federe devlet, özerklik falan bunları reddediyor Öcalan. Biz ayrı devletlerde değil, tek bir devlette kaynaşacağız. O devlet, hepimizin olacak. Bu halk hepimiziz ve bunu çok önemli ve tarihi bir tavır olarak görüyoruz.

AF KANUNU
– Süreç nereye evrilecek?
Uzmanlarımız ve hukukçularımızla 14 maddelik bir af kanunu yazdık. Hem devlete hem PKK’ya ışık tutan bir öneridir. Silah bırakan insan, nereden ekmek yiyecek? Hayatını nasıl devam ettirecek?
Bizim hazırladığımız af kanunu, birey olarak, Abdullah Öcalan’ın da ifade ettiği gibi, ‘Devletle ve toplumla bütünleşme amacıyla bu af kanundan yararlanmak istiyorum.’ diyen herkesi affeden bir kanun.
– FETÖ için bir parantez açıyorsunuz ama…
Bu tamamen feshedilen PKK için bir af kanunu. FETÖ için veya başka terör örgütleriyle falan ilgili değil.
– Kürt sorununun çözümü ve Kürtlerin kolektif haklarıyla ilgili sizin öneriniz nedir?
Kürt sorunu, Türkiye’de demokratik haklar açısından büyük ölçüde çözülmüştür. Kürtler, bir kimlik olarak kabul ediliyor.

– Kurucu unsur olarak kabul edilmiyor…
Ben Türk tarafı, Kürt tarafı değil, Türkiye tarafıyım. Onu açıkça söyleyeyim. Benim için Edirne’den Hakkari’ye kadar bütün vatandaşlarım birdir. Hepsi benim kardeşlerimdir. Zaten Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran da onlardır. ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.’ diye Atatürk’ün meşhur formülü var. Türkiye’nin vatan bütünlüğü için, bağımsızlığı için, egemenliği için Vanlı da canını verdi, Adıyamanlı da canını verdi, Muğlalı, Trabzonlu da canını verdi. Hepimizin ortak vatanıdır. Dolayısıyla Fransızlar, Almanlar, Hollandalılar Avrupa’da birleşirken biz ayrılma seçeneklerini de cebimizde tutalım… Bu tür güvensizliklere hiç gerek yok.
ANA DİLDE EĞİTİM
– Ana dilde eğitim, bu işin olmazsa olmaz unsurlarından bir tanesi midir?
Öyle bir talep yok. Ben gittim, Mardin’in muhtarlarıyla toplandım. Hatta imamlardan biri açıkça PKK’lı olduğunu söylüyordu. O imamın söylediklerini size aktarıyorum: ‘Benim çocuğum doktor olacak, benim çocuğum hâkim olacak, benim çocuğum profesör olacak. Benim çocuğum Türkiye’yi yönetecek. Bu Türkçe ile olur ve hepimizin müşterek konuştuğu dil bu.’
Bugün Kürtçe şu veya bu sebeple tarihte devlet falan kurulmadığı için bir felsefe dili, bir ekonomi dili olarak gelişmemiş.
– Soranice lehçesi, ciddi anlamda felsefede ve edebiyatta gelişkin. Kürtçe de yüzyıllardır felsefeye de tarihe de dil olmuş bir dil. Bu biraz sanki haksız bir tanımlama.
İstek başka bir şey. Ben gelişmiş olmasını, büyük bir dil olmasını isterim. O ayrı mesele. Ama bir gerçeklik var. 10 km ötede biri Kurmançi konuşuyor öbürü Zazaca konuşuyor…
Diyarbakır Cezaevi’nde herkes birbiriyle Türkçe konuşuyor. PKK’nın yargılamalarına bakıyorsun savcılar Türkçe konuşuyor, hakimler Türkçe karar veriyor.

– Bütün bunlar, resmi bir dayatmadan da geliyor…
Hayır dayatma değil. Bekaa Vadisi’nde Türkçeydi eğitimler. Abdullah Öcalan’a ben bu soruyu sordum. Bana şu cevabı verdi, yayınladım da: ‘Ne Kürtçesi, ben rüyalarımı bile Türkçe görüyorum.’ dedi. Seçmeli ders de olsun. Kürtçe öğrenirsin. O ayrı mesele. Kürtçe eğitim dediğiniz zaman, hangi Kürtçe olacak? Soranice mi olacak? Türkiye’de Soranice konuşan yok.
– Türkiye’dekilerin tamamı Kurmançi, bu iş için bir çıkış.
Zazalar bilmiyor. Kurmançinin içinde bile öyle lehçeler var ki. Bakın bir hikayemi anlatayım. Cezaevindeyim. Diyarbakır’dan iki tane Hukuk Fakültesi talebesi bana mektup yazdı, sizin görüşlerinizi savunan. Ben de onlara dedim ki, ‘Siz hukuk fakültesinde okuyorsunuz. Ticaret Kanunu’nun bir sayfasını açın. Orada rastladığınız bir şeyi, bir hükmü bana Kürtçe yazıp yollayın.’ Yollayamadılar. Bir buçuk ay sonra mektup yazdılar. Dediler ki, ‘Doğu abi haklısın, biz açtık Ticaret Kanunu’nu, maalesef Kürtçeye çeviremedik.’
Kürtçe öğrenilsin ama öğrenim dili haline getirdiğiniz zaman hukuk nasıl okuyacak, tıp nasıl okuyacak, iktisat nasıl olacak? Bakın okuyamayacağını göreceksiniz.

200 YILDIR BERABER MÜCADELE EDİYORUZ
– Orta Doğu’da ikinci bir İsrail’den bahsediyorsunuz ve burada da kastınız Kürdistan.
İsrail ve Amerikan silahıyla kurulduğu zaman orası Kürdistan olmaz. Kürtler orada piyon olarak kullanılır.
– Kürtler, Orta Doğu’da en fazla Türklerle entegre olmuş durumda. Milyonlarca ortak aileden bahsediliyor. Hâlâ bir entegrasyon yasasından bahsetmek Cumhuriyet’in hangi eksik yanına işaret eder?
Anayasa’ya şöyle bir madde konulabilir. ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.’ Ama iki unsur dediğiniz zaman boşanma hakkını verirsiniz. Ama Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran yani devrim yapan biz Türkler ve Kürtler, bu coğrafyada 200 yıldır devrim yapıyoruz. Ağalığı tasfiye etmek, şeyhliği tasfiye etmek için beraber mücadele ediyoruz. Ama ayrı örgütlenme ayrılığa götürür ve o ayrılıklarda da yönetici, Amerika ve İsrail olur.
DOĞAL ASİMİLASYON
– 1980’lerde Aydınlık hareketi olarak PKK’yı devrimci bir güç olarak görüyorsunuz. Zaman içerisinde fikirleriniz neden değişiyor?
Amerika geldi, Irak’ı işgal etti 1991’de. Amerika, Irak’ta Kürtlere bir devlet verdi. Amerika’dan silah alma süreçleri başladı. Biz de ‘kaynaşmak, birbirimize entegre olmak’ dedik.

– Entegrasyon biraz sanki Türkleştirme içermiyor mu genel itibariyle?
Ruslar da asimile olmuş, içine Peçenekler gelmiş, Oğuzlar gelmiş, Kıpçaklar gelmiş. Biz şimdi kalkıp da Rusların içinde Kıpçaklar da vardı, Peçenekler de vardı diye bir şey tutturuyor muyuz? Doğal asimilasyonlar tarihi süreçler. Ama birisi zorla, tepesine süngüyü dayayıp asimile ediyorsa onun karşısındayız. Ama doğal beraberliklerin karşısında olmak tarihle mücadeledir.
Türk ile Kürt evleniyor. Ne yapacaksın? Çocuğu Türk mü, Kürt mü? İnsanlık zaten büyük birliklere doğru gidiyor. Biz niye Orta Doğu’da Türkler, Kürtler, Araplar ve diğer Orta Doğu halkları beraberlik oluşturmayalım.
DEVLETÇİKLER, DÜNYAYI DARMADUMAN EDER
Tarihin dışında bazı öneriler de var. Devletsiz bir toplum, şu anda dünya gerçeğine uymuyor. PKK kendini feshediyor ama bu sefer felsefi olarak da tarihsel süreçleri okuma olarak da tarihin dışında konumlanıyor. Tarihin dışında varlık olmaz. Zamanın dışında hiçbir madde olmaz. Öcalan’ın getirdiği bu fikirler doğru değil. Milli devlet bugün bir dünya gerçeği. Ama küçük küçük emperyalizmin verdiği lokmalar halinde milli devletçiler diye bir proje derseniz o dünyayı darmaduman eder.