Alanlara inen memur TÜİK’in değil ENAG’ın verilerine inanıyor

Eylemlere başlayan ve ilk defa memurların 8. Dönem TİS masasında yer alma hakkı kazanan Birleşik Kamu İş, 20 yıl aradan sonra masanın ilk kez değiştiğini vurgulayarak, “yalnızca Çalışma Bakanlığı’nın önerisiyle anlaşma olmaz” dedi. TÜİK verilerine sert eleştiriler getirdi.8. Dönem Toplusözleşme taleplerini sıraladı.

1 Ağustos’ta başlayan memurların ve emeklisinin 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde 20 aradan sonra Birleşik Kamu İş ilk defa masaya oturacak. Aydınlık Gazetesi’ne konuşan Konfederasyon Genel Başkanı Orhan Yıldırım, “Artık bıçak kemiğe dayandı. Bu ülkenin öğretmeni, sağlıkçısı, teknisyeni, mühendisi, güvenlik görevlisi ve memuru; daha fazla yoksulluğa mahkûm edilemez. Grev hakkının tanınmadığı, milyonlarca kamu emekçisinin temsil edilmediği yapay sözleşme düzeninin bu haliyle işletilmesine razı olmayacağız.” dedi.

Kadıköy İskele Meydanında basın açıklaması yapan memurlar, “8. Dönem’de masanızın değil emekçinin dediği olacak!” pankartı açtı. “Sermayeye değil emekçiye bütçe”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “TÜİK elini cebimizden çek” sloganları attı.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

‘TÜİK VERİLERİ GERÇEKLE UYUŞMUYOR’

“TÜİK’e göre temmuz ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık bazda yüzde 2,06, yıllık bazda ise yüzde 33,52 oranında artmıştır. Ancak bağımsız araştırma kuruluşu Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) verileri, gerçek enflasyonun halkın yaşadığı ekonomik tabloyla çok daha uyumlu olduğunu ortaya koymaktadır. ENAG’a göre temmuz ayında enflasyon yüzde 3,75 artarken, yıllık enflasyon oranı yüzde 65,15’e ulaşmıştır. TÜİK’in açıkladığı veriler gerçeği yansıtmaktan uzaktır. Çarşıda, pazarda yaşanan hayat pahalılığı; gıda, ulaşım, kira ve temel ihtiyaçlardaki fahiş artışlar TÜİK’in rakamlarının halkın yaşadığı gerçeklikle bağdaşmadığını göstermektedir. Gıdaya ulaşmak her geçen gün daha da zorlaşırken, resmi veriler halkı kandırmanın bir aracı haline gelmiştir. Milyonlarca kamu emekçisinin, emeklinin, işçinin, asgari ücretlinin cebinden çalınan alın teri; milyonlarca emekçiyi yoksulluğa, borç batağına ve açlığa sürüklemiştir.

‘HÜKÛMET’İN DEĞİL EMEKÇİNİN DEDİĞİ OLACAK’“Açlık sınırının altında kalan asgari ücret ve emekli maaşları nedeniyle milyonlarca insanımız sadece aç kalmama mücadelesi vermektedir. Bu düzen böyle gitmez. Bu kez Hükûmet’in değil alandaki emekçinin dediği olacak. 7 dönemdir sürdürülen toplu sözleşme masası ezilen emekçiler için gerçek bir müzakere alanı olmamış, yıllarca çalışma bakanlığı ile yetkili konfederasyonlarının tiyatro sahnesine dönüştürülmüştür. Masada Hükûmet’in belirlediği çerçevenin dışına çıkamayan sözde yetkili konfederasyonlar, emekçinin haklı taleplerini kabul ettirmek yerine iktidarın taleplerini kabul etmişlerdir. Emekçilerin yok sayıldığı masada oynanan bu oyunu bozmakta kararlıyız.

Masada TÜİK’in rakamları değil, halkın sofrası konuşulacak.”

TALEPLER SIRALANDI

“Adil bir gelir dağılımı istiyoruz. Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Ekonomik krizin faturasını emekçilere değil, faizden milyarlarına milyar katanlara kesilmesini istiyoruz. Grevli toplu sözleşmeli sendika yasası istiyoruz. Yoksulluk sınırı üzerinde maaş istiyoruz. Enflasyon farkları aylık ödenmelidir. 4. ek ödemeler ve seyyanen ödemeler taban aylığa ve emekli maaşına yansıtılmalıdır. Yüzde 15 vergi dilimi sabitlenmeli. Mülakatla değil, liyakatle atama istiyoruz. Ücretli ve sözleşmeli değil kadrolu ve güvenceli atama istiyoruz. Eşit işe eşit ücret istiyoruz. Kamu çalışanlarına ücretsiz kreş hakkı istiyoruz. Tüm memurlara çalıştıkları illerde kira desteği istiyoruz. Birinci dereceye giren tüm memurlara 3600 ek gösterge hakkı verilmelidir. Aile, yılında eş ve çocuk yardımı arttırılmalıdır.”

SADECE BAKANLIĞIN BELİRLEDİĞİ BİR ANLAŞMA OLMAYACAĞI SÖZÜ VERİYORUZ

“Bu yıl, Birleşik Kamu-İş olarak memurların toplu sözleşme görüşmelerinde masada yer alan üçüncü büyük konfederasyonuz. 20 yıl aradan sonra masa ilk kez değişti. Emeklilere ve memurlara yapılacak zam oranları karşısında üzerimizdeki sorumluluğun farkındayız. Bu yıl, masada yalnızca Çalışma Bakanlığının önerdiği rakamlar üzerinden bir anlaşma olmayacağının sözünü verebiliriz. Eylemlerimiz üç gün sonra İzmir’de, altı gün sonra ise Ankara’da devam edecek. Tüm halkımızı, emeklileri, çalışanları, işsizleri, halinden memnun olmayan herkesi bu eylemlerimize destek vermeye davet ediyoruz.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.