CKD ve TGB’den Milli Eğitim Bakanı’na tepki

“Kız ortaokulları açarak aile yılına da ihanet edersiniz…”

Türkiye Gençlik Birliği (TGB) ve Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD’den), “kız ortaokulu” uygulamasına sert tepki geldi. Söz konusu uygulamanın Türkiye’de aile yılına zarar verdiği belirtildi.

Milli Eğitim Bakanı9 Tekin velilerin sadece kızların gidebildiği okullar istediğini söylemişti.

Şimdi de Ankara Dikmen’de, Nevzat Ayaz Kız Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bünyesinde yalnızca kız öğrencilerin kabul edileceği bir ortaokulun açıldığı ortaya çıktı. Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) açıklama yaparak sert tepki gösterdi. Ankara’daki İzmir Caddesi’nde yapılan açıklamada konuşan CKD Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, “Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’in yeni bakan olduğu dönemde ‘Karma eğitim yasal zorunluluk değil, kız okulları da açılabilir.’ demesinin üzerinden iki yıl geçti ve şimdi 7 ilimizde açılan kız ortaokullarını konuşuyoruz. İki yıl önce Sayın Tekin’e ifade ettiği görüşteki hataları söyledik; bugün de söyleyeceğiz. Anlaşılıyor ki Sayın Tekin durmayacak, biz de durmayacağız. Sayın Tekin, çocuklara indirgenmiş cinsiyetçi bakışa geçit verdikçe, biz de Anadolu halkının ve kadim kültürümüzün çocuğu, cinsiyetinden bağımsız, çocuk olarak gördüğü ve kızı-erkeği beraber yetiştirdiği gerçeğinden güç alarak karşı çıkacağız.” ifadelerini kullandı.

‘KARMA EĞİTİMİ SORGULANMIYOR’

“TÜİK’e göre, 2023-2024 eğitim-öğretim yılında okullaşma oranları, kız-erkek toplamda ilkokul için yüzde 95, ortaokul için yüzde 91 ve lise için yüzde 88’dir ve kız çocuklarının okullaşma oranı 3 kademede de erkek çocuklardan biraz daha yüksektir.” diyen Oygür, “Yani halkımızın ezici çoğunluğu karma eğitimi sorgulamıyor; kız çocuklarının erkek çocuklarla aynı okula gitmesini bilim ve akıl yolunda ilerlemenin, eşit bireyler olmanın, Cumhuriyetimizin güçlenmesinin en doğal gereği sayıyor. Buradan anlaşılıyor ki Sayın Bakan, nafile ve çağdışı bir ahlak anlayışıyla kız çocuklarını erkek çocuklarıyla aynı okula göndermek istemeyen, Cumhuriyetimizle, laiklikle kavgalı çok dar bir kesimin isteğini yerine getirmekte, bunu da ‘demokratik hak ve özgürlük’ gereği saymaktadır.” dedi.

‘ORTA ÇAĞ’A DÜŞERSİNİZ’

“Devrim kanunlarımızdan Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) temelinde Türkiye’yi ikinci 100

yılına taşıyan milli eğitim felsefemizi güçlendirerek korumak Milli Eğitim Bakanlarının birinci görevi değil midir?” diye soran Oygür şöyle devam etti:

“Kız ortaokullarının açılması, belirtilen gerekçelerdeki gibi basit bir konu değildir. Bugün 7 adet kız ortaokuludur, yarın birçok kız ilkokulunun açılmasıyla devamı gelebilir. Çünkü burada, iddia edildiği gibi sözde halkın talebinin yerine getirilmesi değil, dinî eğitimi yaygınlaştırmak için milli eğitimin araç haline getirilmesi söz konusudur. Pıtrak gibi dikilen fakat sınıfları boş kalan İmam Hatip Liseleri, bunun çarpıcı bir örneğidir. Adrese dayalı okul sistemiyle dahi İHL doldurulamamıştır. Sayın MEB’nına sesleniyoruz: Kızları kafese kapatarak bırakın çağın üstüne çıkmayı, Orta Çağ’a düşersiniz. Halkımız okullarda cinsiyet ayrımı istemiyor, çocukları bilim öğrensin, vatanına, milletine, insanlığa yararlı, onurlu, başı dik bireyler olarak yetişsin istiyor. Sayın Bakan, sizi Türkiye Cumhuriyeti’nin MEB olarak, eğitimde bilimi merkeze almaya ve halkın eğitimden beklentilerini karşılamak üzere görevinizi yapmaya davet ediyoruz.”

‘TÜRK DEVRİMİ KAZANIMLARINA MEYDAN OKUYOR’

TGB Ankara İl Başkanı Mirza Çelik ise “Millî Eğitim Bakanlığı’nın yeni uygulamasıyla beraber (Kız Ortaokulu) ‘Türk Devrimi’nin kazanımlarına meydan okunuyor. Bugüne kadar kadınları kafese kapatmaya kalkan, kadınla erkek arasına duvarlar örmeye kalkan hiçbir medeniyet, hiçbir sistem ayakta kalmamıştır. Bugün de toplumların kadın ve erkek beraber yaşama arzusunun karşısında olan ayakta kalamaz.” değerlendirmesinde bulundu.

‘BU UYGULAMANIN KARŞISINDAYIZ’

Açıklamasının devamında Çelik şu görüşlere yer verdi:

“Cumhuriyet devrimleri, Cumhuriyet’in yurttaşlarını Orta Çağ yaşamına hapsedecek bütün uygulamalara karşı keskin sınırlarını çizmiştir. 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunuyla ve 1926’da ortaöğretimde karma eğitime geçilmesiyle beraber bu sorun giderilmiştir. Hala yürürlükte olan Milli Eğitim Temel Kanunumuz bu uygulamanın karşısındadır. En önemlisi de Cumhuriyet’in yetiştirdiği bizler bu uygulamanın karşısındayız. Eğer ki cumhuriyete karşı borcumuz varsa o borcumuzu unutmayız ve bu uygulamanın karşısında dikiliriz ve dikiliyoruz da.”

AİLE YILI HATIRLATMASI“2025 yılı Türkiye Cumhuriyeti’nde Aile Yılı olarak ilan edildi, aileyi korumak ve güçlendirmek mi istiyorsunuz? O zaman erkek ve kadın eşitliği temelinde gelişen ve güçlenen aile yapısını korumak adına kadının, toplum hayatında ve üretimde yer almasını ve

gelişmesini engelleyen Ortaçağ kurumlarını ve ilişkilerini tasfiye etmek zorundasınız. Yeni uygulama, Türkiye’de aile yılına hizmet etmenin tam aksine ailenin eşit parçası olan kadının gelişim çağlarından itibaren kafeslere kapatılmasını ifade ediyor.”

‘TEPKİLERİ BİRLEŞTİRECEĞİZ’

“Bu uygulama neye hizmet ediyor? Bakınız, bugün kadın ve erkeği birbirinden ayırmak isteyen 2 güç göreceksiniz. ABD güdümlü cemaatçiler, Türkiye’nin bölünmesi planlarında görev üstlenmiş gerici güçler. Neoliberal sistemin efendileri, kadın ve erkek birlikteliğini hedefe koyan, kadın ve erkeği her yerde birbirinden koparmaya çalışan LGBT ideolojisi. Türkiye Gençlik Birliği ve Türkiye Liseliler Birliği olarak, Türkiye’nin her köşesinde kadın-erkek toplumda beraber yaşama arzusuyla bu uygulamaya karşı duran her vatandaşımızın tepkisini bulacağız, birleştireceğiz, örgütleyeceğiz ve her yerde bu tepkiyi eylemleştireceğiz. Ta ki kadın erkek beraber yaşama arzumuzun karşısında olan bu uygulama son bulana kadar.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.