Deprem kapıda; hazırlıklar uykuda

Karancı: “Fethiye-Burdur Fay Zonu Kırılma Döneminde”

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, Fethiye-Burdur fay zonunun kırılma dönemine yaklaşmış olabileceğini belirterek, Antalya’nın üç tarafının aktif faylarla çevrili olduğunu ve olası büyük depremin kalıcı hasarlar bırakabileceğini söyledi. Başkan Karancı, ilimizin de tam üstünde yerleştiği, 1914 ve 1971 yıllarında öldürücü sarsıntılar yaratan bu fay hattının periyodik olarak kırıldığını belirtti. Buna göre ilimizde muhtemel depremin kapıda olduğu anlaşılmaktadır.

Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, Balıkesir’deki 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından Antalya’nın deprem riskine dikkat çekti ve kentin üç tarafının aktif faylarla çevrili olduğunu belirtti. Karancı, Fethiye-Burdur fay zonunda her an bir deprem beklentisi içerisinde olduklarının altını çizerek, böyle bir depremin Antalya’da kalıcı hasarlar bırakabileceği uyarısında bulundu.

Balıkesir depremi hakkında bilgi veren Başkan Karancı, AFAD verilerine göre 11 kilometre derinlikte gerçekleşen depremin sığ olduğunu, bu nedenle enerjinin yüzeye hızlı ulaştığını, sarsıntının bölge halkı tarafından şiddetli hissedildiğini söyledi. Karancı, depremin, yaklaşık 205 kilometre uzunluğundaki Simav fay hattının en kuzeybatısında, Gelenbe fay zonu ile Sındırgı fay zonunun birleştiği noktada meydana geldiğini aktardı.

FETHİYE-BURDUR FAYI 50 YILDA BİR KIRILMAKTADIR

Fethiye-Burdur fay zonunun 50 yılda bir kırıldığını ve kırılma dönemine yaklaşılmış olabileceğini belirten Karancı, “Depremlerin tekrarlama periyotları vardır. 50 yıl gibi, 100 yıl gibi, 500 yıl gibi, 1000 yıl gibi. Bugün Fethiye Burdur fay zonuna baktığımızda 50 yılda bir kırılmış ve yine kırılma dönemine yaklaşmış durumdayız, hatta belki de geçmiş durumdayız. Dolayısıyla Fethiye Burdur Fay zonunda gerçekleşebilecek bir deprem bizim beklentilerimizin içerisindedir” dedi.

Bu hesaplamaya ve değerlendirmeye göre ilimizde deprem periyodunda 7 yıllık bir gecikmeden söz edilebilir. Bu nedenle “deprem kapıda” mottosu gerçekçi olmaktadır.

FETHİYE- BURDUR FAYI 50 YILDA BİR KIRILMAKTADIR

Fethiye-Burdur Fay Zonunun 50 yılda bir kırıldığını ve kırılma dönemine yaklaşılmış olabileceğini belirten Karancı, “Depremlerin tekrarlama periyotları vardır. 50 yıl gibi, 100 yıl gibi, 500 yıl gibi, 1000 yıl gibi. Bugün Fethiye Burdur Fay Zonuna baktığımızda 50 yılda bir kırılmış ve yine kırılma dönemine yaklaşmış durumdayız, hatta belki de geçmiş durumdayız, hatta belki de geçmiş durumdayız. Dolayısıyla Fethiye Burdur Fay zonunda gerçekleşebilecek bir deprem bizim beklentilerimizin içerisindedir” dedi. Bu hesaplamaya ve değerlendirmeye göre ilimizde deprem periyodunda 7 yıllık bir gecikmeden söz edilebilir. Bu nedenle “deprem kapıda” mottosu gerçekçi olmaktadır.

FETHİYE-BURDUR FAYI VE GEÇMİŞİ

Jeoloji Mühendisleri Dergisi’nin 31 Ocak 2007 tarihli sayısında, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Mustafa Bozcu, SDÜ’nden Fuzuli Yağmurlu ve Murat Şentürk’ün ortak hazırladıkları bir incelemede belirtildiği gibi,

Güney Batı Anadolu’nun en önemli aktif faylarını içerir.

Fethiye Körfezi ile Burdur Gölü arasında yaklaşık 300 km’lik uzunluğa sahiptir.

Fay Burdur segmenti üzerinde, 1914 yılında 7,1 büyüklüğünde ve 1971 yılında da 6,2 büyüklüğünde deprem üretmiştir.

Burdur fay zonu, Kuzey Batı gidişli faylar tarafından kesilerek farklı uzunlukta segmentlere ayrılır.  Burdur Gölünün güney bölümünde yer alan Burdur ve Tefenni segmentleri 60-70 km’ye ulaşan uzunlukları ile yörenin en aktif kırık hatlarını meydana getirir.

Burdur segmenti, Burdur fay zonunun en önemli bileşenini oluşturur. Göl’ün güney bölümünde, birbirine paralel gelişmiş kuzey doğu uzanımlı ve basamaklı 4 farklı oblik (fay düzlemi boyunca hareketin hem düşey hem yatay yönde olduğu) fay sisteminden oluşur. Oblik faylar kent merkezi içinden geçmektedir. Bu nedenle merkezde basamaklı bir topografik yapının gelişmesine neden olmuştur.

“Burdur segmenti üzerinde 03.04.2002 ve 05.04.2002 tarihlerinde meydana gelen 3.9 ve 4,0 büyüklüğündeki depremler, bu segment üzerindeki sismik aktivitenin günümüzde de devam ettiğini göstermesi bakımından önemlidir. Diğer taraftan bu son depremlere ait fay çözümleri, Burdur segmentinin sol oblik atımlı bir normal fay olduğunu doğrulamaktadır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.