
Burdur’umuzun edebiyat dehası, “Yılanların Öcü”, “Irazca’nın Diriliği” ve “Onuncu Köy” adlı eserleriyle Türk edebiyatında unutulmaz izler bırakan, sosyalist gerçekçilik edebiyatının öncü isimlerinden, yazar, şair, öğretmen ve kamu sendikacısı Fakir Baykurt’un ölümünün 26’ıncı yıldönümünde doğduğu, büyüdüğü memleketi Akçaköy’de Fakir-Der tarafından düzenlene bir programla anıldı.

Anma programına Fakir-Der yöneticileri, CHP Milletvekili İzzet Akbulut, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, CHP İl Başkanı Kadir Karakurt, Yeşilova Belediye Başkanı Okan Kurd, CHP Merkez İlçe Başkanı İlyas Divarcı, Akçaköylüler ve Yeşilovalı Fakir Baykurt severler katıldı.
Program Atatürk ve şehitler için bir dakikalık saygı duruşu ve müteakiben İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı.
Programın açış konuşmasını Fakir Baykurt Kültür ve Sanat Derneği (Fakir-Der) Başkanı Necdet Tekin yaptı.

Tekin, “Öğretmenler egemen sınıfların emir kulu ya da yönetici tabakaların çocuk avutucuları değildir. Öğretmen yalvarmaz. Öğretmen boyun eğmez. Öğretmen el açmaz. Öğretmen ders verir” diyerek öğretmenlere yol gösteren;
Hak diyenin ağzına vurulmamalı,
Yol açanın yolu kesilmemelidir.
Karıncalar birleşirse filleri yutar
diyerek halka, siyasilere ve sendikacılara yol gösteren;

Yorulmadım hiçbir zaman
O yoksul sevgili gibi dağ başlarında,
Karda kalmış, darda kalmış yolcular için yazmaktan
diyerek yazar olacakların yolunu çizen; Yine hasımları tarafından susturulmaya, ezilmeye zorlanan Gara Bayram’a Pısma Bayram yılanlar yılanken öcünü alıyor. Sen pısmayacaksın
Bayram” gibi sözleri ile halka, gençlere, siyasilere, öğretmenlere, yazarlara, çocuklara mesaj veren, bu toprakların yarattığı büyük eğitimci, yazar ve siyasetçi Fakir Baykurt’u, Fakir öğretmenimizi, Fakir abimizi, burada kendi topraklarında, doğduğu, oyun oynadığı, sığırtmaçlık yaptığı, öyküye konu olan çay bardağını elinden attığı yerde anıyoruz.” dedi.

Tekin konuşmasının devamında, “FAKİR-DER yönetim kurulu ve üyeleri olarak 11 Ekim 1999 yılında aramızdan ayrılan, yoksul bir köy çocuğuna okuma olanağı sağlandığında neler yapabileceğinin, insanlığa ne kadar faydalı olabileceğinin en güzel örneklerinden biri olan Fakir Baykurt’u bütün değerleriyle gelecek kuşaklara öğretme, tanıtma görevimizi en iyi şekilde yapacağımıza söz vererek ölümünün 26. yıldönümünde saygıyla, sevgiyle ve özlemle anıyoruz. Işıklar içinde rahat uyu güzel insan, yıldızlar yoldaşın olsun.” ifadelerine yer verdi.
Tekin konuşmasını programın hazırlanmasına katkı koyan Belediye Başkanı Okan Kurd’a, Akçaköy Muhtarı Hasan Sevinç’e teşekkür ederek son verdi.
Programda Yeşilova Belediye Başkanı Okan Kurd, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Milletvekili İzzet Akbulut birer konuşma yaptılar.
Programın ilerleyen dakikalarında duygu dolu şiirler okundu. Anılar anlatıldı.
Program müzik öğretmeni Hasan Çetin’in ezgi ve sözleriyle son buldu.

Fakir Baykurt kimdir? Elif ve Veli Baykurt çiftinin altı çocuğundan biri olan yazar, 1929’da Burdur’un Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy’de dünyaya geldi. Asıl adı Tahir olan Baykurt, 1936’da Akçaköy İlkokulu’nda öğrenime başladı. Henüz 9 yaşındayken babası öldü. Dayısı Osman Erdoğuş’un yanına Balıkesir’e gitti. Ancak dayısı okula göndermeyerek Baykurt’u yanında çalıştırdı. Üç yıl dayısının yanında yaşayan Baykurt, İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla dayısının askere alınması üzerine Akçaköy’e döndü. 1943’te ilkokul eğitimini tamamladı. Şiir yazmaya bu dönem başlayan yazar, 1948’de Isparta Gönen Köy Enstitüsü’nden köy öğretmeni olarak mezun oldu. Öğretmenlik hayatına ilişkin yaptığı açıklamada usta edebiyatçı, “Öğretmenliğe 1948’de Isparta Gönen Köy Enstitüsünü bitirerek girdim. İlk atandığım Kavacık’ta üç yıl kaldım. Burası Yeşilova ilçesine bağlı, kendi doğduğum Akçaköy’e yakın bir dağ köyüydü. Kavacık’tan sonra sağlık nedeniyle Dereköy’e geçtim. Öğretmenlikte hiç gözden uzak tutmadığım ilke, yüklendiğim görevi mesleksel açık vermeden yapmaktı. 1960 ocak ayında Bakanlık buyruğuna alındım. 27 Mayıs 1960 sonrası Milli Eğitim Bakanı Prof. Fehmi Yavuz’la konuşup ilköğretim müfettişi olarak göreve başladım.” ifadelerine yer verdi. Edebiyatla ilgilenmesi üzerine Köy Enstitüsüne kütüphane başkanı seçilen Baykurt, kütüphane vesilesiyle kendisini geliştirme fırsatı yakaladı. Baykurt’un “Fesleğen Kokulum” adlı ilk şiiri 1945’te Türk’e Doğru dergisinde yayımlandı. Daha sonra kaleme aldığı eserler ise 1947’de Kaynak dergisinde okurlarla buluştu. Sonraki yıllarda eserlerinde “Fakir Baykurt” adını kullanmaya başlayan yazar, Muzaffer Hanım ile 1951’de evlendi. Çiftin Tonguç adını verdikleri bir oğlu ile kızları Işık ve Sönmez dünyaya geldi. İlk romanı “Yılanların Öcü”nü 1954’te yazdı Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’ne 1953’te kayıt olan yazar, aynı dönem “Gayret” adlı dergide yazmaya başladı, bazı yazıları sebebiyle soruşturmaya tabi tutuldu. Baykurt’un 1954’te yazdığı ve köy hayatını anlattığı ilk romanı “Yılanların Öcü”, tiyatro ve sinemaya uyarlandı. Üniversiteden 1955’te mezun olan yazar, Sivas’ın Hafik ilçesine öğretmen olarak atandı. Fakir Baykurt, vatani görevini Ankara Piyade Yedek Subay Okulu’nda 1957’de tamamladı. Ardından Artvin’in Şavşat ilçesinde öğretmenliğe devam etti. Usta edebiyatçı, bir dönem Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazıları nedeniyle öğretmenlikten alındı. Bir süre Ankara Yapı İşleri Müdürlüğünde görevlendirilen Baykurt, 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Ankara’da ilköğretim müfettişliğine getirildi. Fakir Baykurt, 1962-1963’te ABD’ye giderek Indiana Bloomington Üniversitesinde ders araçları konusunda uzmanlık eğitimi gördü. Türkiye’ye döndükten sonra bir süre müfettişlik yapan yazar, Türkiye Öğretmenler Sendikasının (TÖS) kuruluşunda rol alarak başkanlık görevini üstlendi. Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonunun (TÖDMF) genel başkanlığını da yapan Baykurt, 1966’da Milli Folklor Enstitüsüne uzman olarak atandı ve aynı yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda danışmanlık yaptı. Baykurt, 1969’da Türkiye çapındaki ilk öğretmenler boykotuna katıldığı için bir kez daha açığa alındı. 12 Mart 1971’deki darbeden sonra ise uzun süre tutuklu kaldı. Usta edebiyatçı, bir süre Orta Doğu Teknik Üniversitesinde Halkla İlişkiler ve Yayın Müdürlüğü görevinde bulundu. İsveç’te 1977’de öğretmen yetiştirme çalışmalarına katılan Baykurt, 1979’da yerleştiği Almanya’nın Essen eyaletinin Duisburg şehrinde Yabancı Çocuk ve Gençlerin Teşvik ve Bölgesel Çalışma Kurumunda eğitim uzmanlığı yaptı. Unutulmaz yazar, 1986’da öğretmenliğe başladı, 1995’te Pestalozzi Okulundan emekli oldu. Fakir Baykurt, yurt dışında kurulan Türkiye Aydınlarıyla Dayanışma Girişiminin yönetiminde de görev aldı. Usta yazar, sosyalist gerçekçi bir yaklaşımla kısa öyküler kaleme aldı. Yazıları, Yeditepe, Yücel, Varlık, Fikirler, Kaynak, İmece, Yazın, Sanat Olayı, Cumhuriyet, Evrensel ve Yön adlı gazete ve dergilerde yayımlandı. Diline doğal, yalın, şiirsel bir halk Türkçesi hakim olan Baykurt, 1950-1970’te etkili olan köy edebiyatı hareketinin önde gelen temsilcisi olarak da gösterildi. Yazar, “Tırpan” ve “Kaplumbağa” adlı romanlarında imgesel ögelerden yararlandı. Almanya’nın Essen kentinde pankreas kanseri nedeniyle 11 Ekim 1999’da hayatını kaybeden Baykurt, Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. Eserleri başta Bulgarca ve Rusça olmak üzere birçok dile çevrilen yazarın aldığı başlıca ödüller şöyle: “Yunus Nadi Roman Ödülü, TRT Sanat Ödülleri, Türk Dil Kurumu Roman Ödülü, Sait Faik Hikaye Armağanı, Orhan Kemal Roman Armağanı, Avni Dilligil Tiyatro Ödülü, Berlin Senatosu Çocuk Yazını Ödülü, Alman Endüstri Birliği (BDI) Yazın Ödülü, Sedat Simavi Roman Ödülü, Yaşam Radyo Ustalara Saygı Onur Ödülü, Pir Sultan Abdal Derneği Ödülü.” Baykurt’un kaleme aldığı eserler şunlar: Roman: “Yılanların Öcü”, “Irazca’nın Dirliği”, “Onuncu Köy”, “Amerikan Sargısı”, “Tırpan”, “Köygöçüren”, “Keklik”, “Kara Ahmet Destanı”, “Yayla”, “Yüksek Fırınlar”, “Koca Ren”, “Yarım Ekmek” ve “Kaplumbağalar”. Öykü: “Çilli”, “Efendilik Savaşı”, “Karın Ağrısı”, “Cüce Muhammet”, “Anadolu Garajı”, “On Binlerce Kağnı”, “Can Parası”, “İçerdeki Oğul”, “Sınırdaki Ölü”, “Gece Vardiyası”, “Barış Çöreği”, “Duisburg Treni”, “Bizim İnce Kızlar” ve “Dikenli Tel”. Toplum ve eğitim yazıları: “Efkar Tepesi”, “Şamaroğlanları”, “Kerem ile Aslı”, “Kale Kale”, “Kaplumbağalar”, “Topal Arkadaş”, “Yandım Ali”, “Sakarca”, “Sarı Köpek”, “Dünya Güzeli”, “Saka Kuşları”, “Bir Uzun Yol” ve “Dostluğa Akan Şiirler”. |
Doneler: Mehmet Yaşar

- “NATO’culuk bu ülkenin zinciridir”
- Burdur Belediyesi’ne ödül
- Fakir Baykurt’a, Akçaköy’den vefa
- “Büyük savaş kaçınılmaz”
- Sağlıklı Yaşlanma Atölyesi projesi DSÖ sitesinde
