
2006 yılında ihdas edilen ve 21’nci maddesiyle tarıma bütçeden ayrılan kaynağın Gayrı Safi Hasılanın (GSYH) yüzde 1’nden az olamayacağını emreden 5488 Sayılı Tarım Kanunu’na göre, 11 yıldır düşük ödeme yaptığından dolayı AK Parti Hükümetlerinin çiftçiye 103 milyar liraya yakın borcu birikmiştir.
ÇİFTÇİ CAN ÇEKİŞİYOR
Partisinin il binasında plastik şişeler içine koyduğu arpa, buğday, ayçiçeği, mısır, hayvan yemleri gibi ürünleri masaya koyarak yaptığı basın toplantısında “2006 yılından bugüne kadar hükümetin çiftçiye 102 milyar 461 milyon lira borcu vardır” diyen CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, “mazot fiyatı yüzde 23 artarken çiftçiye mazot desteği yüzde 11,7 azalmıştır. Yine gübre fiyatları geçen yıla göre yüzde 130 artmış” ifadelerini kullandı. Yüksek ziraat mühendisi olan Milletvekili Aygün, hükümetin tarım politikalarını eleştirerek, çiftçinin can çekiştiğini söyledi.
ÇİFTÇİ GEÇEN YILA GÖRE YÜZDE 50 FAKİRLEŞMİŞ DURUMDA
Aydınlık’taki habere göre Aygun, “çiftçimiz 1 kilo buğday satıp, bir fincan kahve içemiyorsa, nasıl üretim yapsın? Yine çiftçimiz geçen yıla göre yüzde 50 fakirleşmiş durumdalar. Yine mazot fiyatları yüzde 23 artarken çiftçiye mazot desteği yüzde 11,7 azalmıştır. Yine gübre fiyatları geçen yıla göre yüzde 130 artmış ama çiftçiye verilen gübre destek fiyatları geçen yıllara göre aynı tutularak, çiftçi nasıl üretim yapsın ki? Yine tarım alanlarımız devamlı azalmaktadır ve çiftçi bizim gıda güvenliğimizin sigortasıdır” dedi.
İTHALAT, TARIMI ÇÖKERTME NOKTASINA GETİRMİŞTİR
Kendi kendini besleyen ülkelerin başında gelen ülkemizin geldiğimiz aşamada her türlü tarım ürününü ithal eder hale geldiğini belirten Milletvekili Aygün, “yani yeterince desteklenmeyen çiftçimiz yavaş, yavaş tarımdan elini ayağını çekmektedir. Bu yüzden kendi nohudumuz, mercimeğimiz yerine yabancının kalitesiz nohudu ve mercimeğini yer hale geldik. 2018 yılı Ağustos ayında Gıda Tarım Örgütü yayınlamış olduğu gıda fiyat endekslerine baktığımızda dünyada et, süt, tahıl, bitkisel yağ, şeker fiyatları düşerken Türkiye’deki fiyatlarımızın arttığını hep birlikte görmekteyiz. Bu durum tarımsal girdilerin ithalatla bağlılığının olduğunu da ortaya koymaktadır. Dolar son 3 ayda yüzde 44 artarak 6.99’lara geldi, şu anda 6,65’lerde. Bu fiyatlar ile ithalat tarımı çökertme noktasına getirmiştir” diye konuştu.
İKTİDAR TÜİK İLE KRİZİ SAKLIYOR;
ANCAK ARTIK MIZRAK ÇUVALA SIĞMAMAKTADIR
TÜİK’in şu anda yayınladığı verilerin güvenli olmadığını iddia eden Aygun, “TÜİK Ağustos ayı 2018 itibarı ile 12 aylık üretici fiyat endeksine göre 17.73 olarak belirledi. Tüketici fiyat endeksi de 19,75’lerde kaldı. TÜİK’in verileri artık bence güvenilir değil. Adeta bizimle alay ettiğini de hep birlikte görüp, yaşıyoruz. TÜİK piyasadaki yangını saklamakta, krizi ört pas etmektedir. Çarşı, pazara yansıyan fiyatlardan uzak veriler TÜİK tarafından halkımıza yayınlanmaktadır. Ben merak ettiğim bir konuda TÜİK hangi çarşıyı ya da pazarı gezerek o rakamları belirlediğini sizlerin aracılığı ile soruyorum. AKP iktidarı TÜİK aracılığı ile krizi saklamaya çalışmakta, ancak mızrak çuvala artık sığmamaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
1 KG DAP GÜBRESİ İÇİN 3,2 KG BUĞDAY GEREKLİ
Şişelere koyduğu tarım ürünlerini gazetecilere gösterip kıyaslamalarda bulunan Aygun, “çiftçimizin 1 kilo dap gübresini alabilmesi için, 3,2 kilo buğdayı satması gerekiyor. 1 kilo dap gübresi için, Trakya Birlik’teki yüzde 40 yağ oranındaki ayçiçeğinden de 1.38 kilo satması gerekiyor. Yani 1380 gram sattığı zaman, 1000 gram gübre alacak. Yine aynı çiftçimiz mısır üretiyorsa, mısırın fiyatı 95 kuruşlarda kilosu. Mısırdan da 3,43 kilo satarak 1 kilo gübre alabilir. Diğer bir çiftçimiz ben arpa ekeceğim derse, 4 kilo arpayı 1 kilo da dap gübresi için üretmesi ve satması gerekiyor. Bu bir ayrı, yine ilginç olan diğer bir konu da. Ben dedi çiftçim, kompoze gübre alacağım derse 2,1 kilo buğday satması gerekiyor. Bugün itibarı ile kompoze gübremizin fiyatı 2 bin 100 TL, tonu” dedi.
1 LİTRE MAZOT İÇİN 6,7 KİLO BUĞDAY SATMAK ZORUNDA
Çiftçinin en önemli girdilerinden birinin de mazot olduğunu söyleyen CHP Milletvekili İlhami Özcan Aygun, “asıl bir de diğer girdiye geldiğimiz zaman, mazot. İşte şimdi işler karışıyor. Çiftçimizin 1 litre motorin alması için, kaldırmakta da zorlanıyorum. 6,7 kilo buğdayı satması gerekiyor. Kantara baktığınız zaman ortadaki tablo net bir şekilde gösteriyor. Yine aynı çiftçimiz eğer arpa üreteceğim diyorsa 1 litre motorin almak için tam 7,83 kilo arpayı satması gerekiyor. Yine bir litre motorin almak için 6,6 kilo mısırı satması gerekiyor. Biraz daha işi basitleştirme anlamında baktığımızda 1 bardak çay 1 lira civarında. Çiftçimizin 1 bardak çay içebilmesi için 1 kilo buğdayı satması ve üretmesi gerekiyor. Takdir sizlerin. Eğer derse çiftçimiz ben bir geleneklerden bakayım, bir Türk kahvesi içeyim derse vay çiftçinin haline çok zor içecek. Takdir sizlerin. Bir Türk kahvesi içmeye kalkarsa yandı benim çiftçim, kahve çiftçiye yasaklanmış durumda” diye konuştu.
ÇİFTÇİNİN BORCU ÖDENSİN!
Hükümetin çiftçiye olan borcunu bir an önce ödemesini isteyen Aygun sözlerine, “hükümetin almış olduğu bir kararı kendilerine hatırlatmak istiyorum. 5488 sayılı Tarım Kanunu AKP hükümeti döneminde 25 Nisan 2006 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun 21’nci maddesi aynen şudur. Bütçeden ayrılacak kaynak gayri safi milli hasılanın yuzde1’inden az olamaz denilmiştir. Ancak AKP iktidarı kendi çıkardığı yasaya dahi uymamış, bu taahhüdünü yerine getirmemiştir. Kanunda belirtilmiş olan gayri safi milli hâsıla tarımsal destek sonucunda çiftçimize ödenmesi gereken destek miktarının yarısından daha az ödendiği görülmektedir. 2006 yılından bugüne kadar yapılan ödemelerde yüzde 60’la başlayan ödeme, geçtiğimiz yıl içerisinde yüzde 41,3’lere kadar düşmüştür. Yani kanunun çıktığı günden bugüne 11 yıl içerisinde hükümetin benim çiftçime 102 milyar 461 milyon lira borcu vardır. Bu borcunda biran evvel buradan ödenmesini talep ediyorum” diye son verdi.