
Burdur İl İdaresi sacayağının iki numarası Devlet Hastanesi çalışanlarını ziyaret ediyor.
Öyle Dingo şeyi gibi değil, adap-usule uygun şekilde Baştabiplikten gerekli olur alınarak…
Hatta belirtildiğine göre, Baştabip Uzm. Dr. Nedim Ongun, “Başkanım, müfettişler var, onlarla meşgulüm. Öyle olmasa ben de eşlik ederdim. Siz buyurun dolaşın” şeklinde bir insanlık muamelesi de gösteriliyor.
Servisler dolaşılıyor.
Hediyeler veriliyor.
Her servise bir elektrikli kahve pişirme makinesi…
Salgın boyunca fedakârca yaptıkları mücadele dolayısıyla teşekkür ediyor sağlık emekçilerine Başkan Ercengiz.
Sonra mutat olduğu üzere fotoğraflar çektiriliyor.
Ziyaret video kaydına alınıyor.
Tabii ki doğal olarak basına aracılığı ile kamuoyu ile paylaşılıyor.
İşte esas süreç bu noktadan sonra başlıyor.
Ankara’daki ve Burdur’daki iktidar sahiplerinin hasetlikten boğazları sıkılmaya başlıyor.
Bir bardak suda kıyametler koparıyorlar.
Baştabip Dr. Ongun’un ensesinde boza pişirmeye başlıyorlar.
Kendilerinin zaman zaman cirit attıkları mekânda Burdur Belediye Başkanı’nın ne işi vardı?
Başka kamu dairelerine örnek teşkil edecek sakıncalı bir durum!
Ancak toplumda, devlet dairelerinde ayrışma, kutuplaşma, ötekileştirme süreci başlatacak tehlikeli bir gelişme…
Burdur basınında sağduyulu şimdilik tek ve ilk analiz yorum Bucak ilçemizde Akça Gazete’den geldi.
O yazıyı KıvılcımHaber okuyucu ve izleyicilerinin bilgi ve ilgilerine sunuyoruz.
Bu kutuplaşmanın başlangıcı olur
Dün ajanslara ve yerel gazetelere düşen bir habere önce inanmak istemedim.
Ama ne yazık ki gerçek
Burdur Devlet Hastanesi Başhekimi Sayın Nedim Ongun tarafından 12 sağlık çalışanı hakkında soruşturma açılması.
Neden mi?
Burdur Belediye Başkanı Sayın Ali Orkun Ercengiz 11 Haziran günü Burdur Devlet Hastanesini ziyaret ederek, Covid-19 salgın hastalığı dolayısı ile sağlık çalışanlarını hem ziyaret edip, hem de eli boş gitmemek adına servislerde kullanılmak üzere kahve makinası hediyesinde bulunmuş.
Sayın Burdur Devlet Hastanesinin Başhekimi Nedim Ongun ise; Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’in ziyaret ettiği 15 serviste çalışan sağlık çalışanlarının hal hatır ve nezaket ziyaretinden sonra günün anısına servislerde kullanılmak üzere birer tane kahve makinası hediyesini , salgın hastalık dolayısı ile fiziksel temas ve sosyal mesafe ve maskeyi bahane ederek soruşturma açtığı iddia ediliyor.
Burdur Devlet Hastanesi Başhekimi belki kendi kanaat ve görüşleri doğrultusunda kısmen haklı yönleri olabilir.
Ama bir gerçek var, ziyareti yapan her hangi biri değil. Hangi partiden olursa olsun, siyasi görüşü ne olursa olsun, o şehrin belediye başkanı, o ilin insanlarının tercih ettiği seçtiği kişi. Üstelik Sayın Belediye Başkanı Ercengiz’in verdiği kahve makinaları da şahıslarına verilmiş bir hediye değil, servislere verilmiş, kamuya kullanımı için verilmiş hediyelerdir.
Eğer bunu görev başında hediye alma uzantısı araştırılacak olursa, bu tür kamu adına kullanılmak üzere verilen her şey suç unsuru olmuş olur. Üstelik bunları servislere veren Ercengiz, hiçbir menfaat ve çıkar gözetmeksizin pandemi döneminde gündemde olan bu sağlık çalışanlara küçük bir jest olarak sunmuştur.
Evet, sayın başhekim bu sağlık çalışanlarına soruşturma açabilir, hatta cezada verebilir.
Ama bunun sonu kutuplaşmaya, ayrıştırmacılığa gider. Nasıl mı? O zaman farklı siyasi görüşlerden olan ister iktidar ister muhalefet güçlü olduğu bölgelerde seçilmişler, kendi seçildiği şehirlerde, kendisini seçen seçmenlerin oyları ile oturduğu koltuklarda siyasi çakışma ve çatışmalar sonrası kutuplaşmalara neden olur.
Düşünün Vali’den sonra o şehrin protokolünde ikinci sırada oturan bir kişi kendi şehrinin hastanesinde, postanesinde resmi kurumları ziyaret edip kişi ve kişiler ile görüşüp sözü geçmiyorsa, ya da bazı kişilerce sudan bahaneler ile çalışanlarına sen şunla konuştun, bunla görüştün deniliyorsa o yöneticilikten ziyade ayrıştırmacılık olur.
Şöyle ki; bu olayda ceza verilmesi halinde ileriki günlerde A partisi iktidarda, B Partisinden muhalefetten seçilmiş bir belediye başkanı Burdur’daki gibi böyle bir hastaneyi ziyaret etmek isterse, kaç kişi belediye başkanı ile görüşmek ister, onu gören personel soruşturma geçiririm korkusu ile öcü görmüş gibi olmaz mı? Kaçmaz mı?. İşte böyle olaylar yaşanması halinde emsal gösterilmesi halinde ayrıştırmacılık olur.
Şunu sormak istiyorum; acaba Burdur Devlet Hastanesini belediye başkanı değil de bir vali, kaymakam ya da eşdeğerde bir kamu görevlisi ziyaret edip, aynı hediyeleri o vermiş olsaydı yine aynı çalışanlara bu başhekim soruşturma açabilecek miydi?
Evet, Sayın Belediye başkanı Ercengiz’in verdiği hediye kişiye özel değil, hastane servislerine temsili olarak verilen bir hediye, evet bu suçsa, sağlıkçılara hatta diğer devlet memurlarına verilen bir gül, bir karanfil, bir çiçek, bir kalem, bir şapka bunlarda suç olmalıydı. Hatta kurumlar arası bağışlanan araç gereçlerde suç olmalıdır. Hatta hayırseverlerin okullara kurumlara verdiği anmalıklarda bir suç olmalıdır. Bunların verdikleri Belediye başkanından ne farkı vardır ki;
Benim yaklaşık 35 yıllık gazetecilik hayatımda böyle bir durum ile karşılaşmadım. Bu bizim şehrimize, bu bizim Burdur’umuza yakışmıyor.
Eğer protokolde şehrin ikinci adamı bir Belediye Başkanı kendi ilinin hastanesini ziyaret edip, çalışanlarının hal ve hatırını sorup, bırak kişiye özeli, servislerde kullanılacak küçük oranlı anmalık veriyorsa; sen Belediye Başkanı ile niye görüştün, neden elini sıktın, sosyal mesafe, maske ve sudan bahane sebepler ile suçlu aramaya kalkıyorsan benim sözüm yok.
Umarım başhekim açtığı bu soruşturmayı başlattığı gibi kapatır.

- Kifayetsiz muhteris yöneticinin ülkesine ve halkına verdiği zarar
- Jandarma yangına yönelik devriye atıyor
- Erdoğan’dan çiftçiye yeni kredi paketi müjdesi
- Cuma’da ders gibi hutbe: “Kamu hakkı dokunulmazdır”
- Yazarımız, Sagalassos’ta tarihi dokudaki tahribatı altı maddede gösterdi
- Hükümet krizin yükünü emekçinin sırtına yükleme kararından vazgeçmiyor
- GÜNAH HARİTAMIZ
- Antalya Valiliği Mermerli Plajı Restorasyon İhalesinde skandallar bitmek bilmiyor