
6-7 aylık buhrandan sonra nihayet 600 bin kamu işçisiyle anlaşmaya varan AK Parti Hükümeti, şimdi de 2026-27 yıllarını kapsayacak olan 8’inci Dönem memur ve emeklisi toplu sözleşme görüşmelerine hazırlanıyor. Pazartesi ve salı günlerinde tasniflerini bitireceklerini belirten Memur sen ayın altısında hükümetten teklif beklemektedir. Memur Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul Aydınlık Gazetesi’ne yaptığı özel açıklamada, “memuru da sokağa davet edecek teklifle gelinmesin!” dedi.
Ülkemizin çevresi ateş çemberi…
Bütün silahların namluları üzerimize çevrilmiş!
Doğu Akdeniz’de Noble Dina ve Nemesis adlı “intikam tatbikatları” yapıp durmaktadırlar.
Karşımızda Karadeniz’den Doğu Akdeniz’e, Suriye, Irak ve Umman Denizi’ne bir savaş cephesi kurulmuştur.
İç cephenin sağlam tutulması ihtiyacı görülmemiş derecede yakıcı hale gelmiştir.
6-7 aylık 600 bin kamu işçisi TİS sürecindeki buhran iç cepheyi yaracak özellikler gösterdi. Düşmanların el avuç ovuşturmasına sebep oldu.
“MEMURU DA SOKAĞA DAVET EDECEK TEKLİFLE GELİNMESİN!”
Bu kapsamda önümüzdeki hafta başlayacak olan memur TİS görüşmeleri öncesinde yetkili sendika Memur Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, “memuru da sokağa davet edecek teklifle gelinmesin!” uyarısında bulundu.
Memur Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, başlayan memur toplu sözleşmesiyle ilgili, “Türkiye’nin şu anda gergin bir ortamı var. Hem işçiyle toplu sözleşmenin 8 aydır bağıtlanmamış olması hem orman yangınları hem de çevremizdeki sıkıntılar… İşçiye yaptığınızın aynısını memurlara yapmayın. O yüzden memuru da sokağa davet edecek şekilde bir teklifle gelinmesin, aklıyla dalga geçer gibi gelinmesin.” uyarılarında bulundu.

4 milyon memur ve 2 buçuk milyon memur emeklisinin merakla beklediği toplu sözleşme süreci 1 Ağustos itibarıyla başladı. Yetkili konfederasyon Memur-Sen, 2026’da yüzde 88, 2027’de yüzde 46 zam istedi. Toplantıdan önce Aydınlık Gazetesi’nden Yusuf Tunçer’in sorularını yanıtlayan Memur-Sen Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, tekliflerini verdiklerini belirterek, “Hükûmet’in teklifini 6 Ağustos’ta bekliyoruz.” dedi. Süreci anlatan Tonbul şunları kaydetti:

‘İŞÇİ 8 AYDIR OYALANIYOR AYNISINI MEMURLARA YAPMAYIN’
“Memur-Sen olarak Hükûmet’ten 6 Ağustos itibarıyla teklifi bekliyoruz. Teklif geldikten sonra biz onu kendimiz de müzakere edeceğiz, bir yol haritası da çıkaracağız. Ayın 6’sında ne gelir ne gider bilmiyoruz ama görüntü şöyle; işçilerle yapılan toplu sözleşme görüşmeleri neredeyse sekiz aydır sürüyor. Yani sürenin bu kadar uzun olması da, bizimki gibi bir aylık kısa bir süre olması da bir anlam ifade etmiyor. Siz isterseniz bir ayda da çözebilirsiniz, istemezseniz sekiz ay gibi uzun bir sürede çözmeyebilirsiniz. İşçiler açısından sekiz aydır sonuçlanmayan bir toplu sözleşme süreci var. Bunlar istenmeyen görüntüler. Keşke masadan anlaşılarak kalkılmış olsaydı. Biz açıkçası şunu söylüyoruz; aynısını memurlara yapmayın.
‘HAKEM KURULU DAHA GERİ ÜLKELERDE BİLE YOK’
“Teklifler gidip bir uyuşma sağlanamıyorsa uyuşmazlık tutanağı tutuluyor ve üç gün içerisinde bizim Hakem Kurulu’na başvurmamız lazım. Hakem Kurulu’nun yapısını çok tartışıyoruz. Birçok Afrika ve Güney Amerika ülkesine gittim, demokratik yönden bizden görece belki daha geri ülkeler. Hakem Kurulu yapısını anlattığımız zaman bize şunu söylüyorlar, ‘Siz o zaman neden toplu sözleşme yapıyorsunuz ki?’ Hükûmet diyor ki, ‘Masada ne veriyorsak onu alın, Hakem’e giderseniz zaten bizim dediğimizi yapacak.’ Dolayısıyla böyle bir Hakem Kurulu yapımız var maalesef. Biz Hakem’e gitmeden bu toplu sözleşmenin tamamlanmasını bekliyoruz. Hakem’e giderse verilen karar kesin oluyor.
KAZANIMLARIMIZI TASARRUF TEDBİRLERİ DÜŞÜRDÜ’
“Geçen yıl toplu sözleşme anlaşmamız
‘tasarruf tedbirleri’ kapsamında ıskat edilmeye (düşürülmeye) çalışıldı. Yaptığımız görüşmeler sonrası bir kısmı, özellikle servis hizmetleri tekrar kondu. Fakat beş hizmet kolumuzu ilgilendiren fazla mesai ve koruyucu giyim yardımı konusunda sıkıntılar devam ediyor. Bizim yapmış olduğumuz toplu sözleşme kaynağını Anayasa’dan, uluslararası sözleşmelerden ve 4688 sayılı kanunumuzdan alıyor. O zaman iki yılda bir nokta ya da virgülü değişecekse o masada değişmesi lazım. Bunu tevil edecek bir durumun olmaması lazım.
Bu bizi uluslararası arenada da zora sokacak bir duruma düşürüyor.
‘BU MASA DÜZENİ DEĞİŞMELİ’
“4 milyon çalışan ve 2,5 milyon emekli… Bunların sorunlarına çözüm bulacak bir şekilde 4688 sayılı yasanın yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
Geçen dönem ‘bunun üzerinde çalışılacak’ dendi. Biz çalışmalarımızı yapıp Bakanlığa ilettik ama hiçbir girişimde bulunulmadı. Biz bu masa düzeninin yeniden yapılmasını istiyoruz.
Kamu işveren tarafımızda maalesef bu yönde bir adım atılmıyor. 4,5 milyon insana çare olmuyor maalesef.
‘MEHMET ŞİMŞEK VERDİĞİ SÖZLERİ YAPAMADI’
“Maalesef ekonomimizin iyi olduğu dönemlerde bile enflasyonu tutturamadılar. Hiçbir zaman 5’i tutturamadılar. İstatistikte standart sapma yüzde 1-2 olabilir ama bizde yüzde 300. Mehmet Şimşek verdiği sözleri yapamadı. Bize, ‘Enflasyon tek haneli rakamlara düşecek bununla idare edin!’ diyorlar. Pekâlâ pazarın enflasyonu nasıl, ateş pahası! Özellikle büyükşehirlerde ev kiraları çok pahalı. Bu konuda taleplerimiz sahadan oluşturduğumuz talepler.”