MHP’den ‘TRÇ İttifakı’ çağırısı: “Geleceğe uygun bir seçenektir”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bakanlığın 2026 bütçesi görüşülürken konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Suriye’nin terörle mücadele kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalarının “sistematik bir nitelik kazandığını” söyledi. Fidan Çin ve ABD ile ilişkilerden de bahsetti. Fidan ABD’nin “köklü müttefikimiz” olduğunu vurguladı.

MHP’Lİ ÖZDEMİR ABD VE İSRAİL’İ ELEŞTİRDİ

Doğan Özkan’ın Aydınlık’taki haberine göre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “ABD köklü müttefikimiz” sözlerinin ardından komisyonda konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, Washington’ın Suriye’yi bölme hedefi taşıdığını söyleyerek sert eleştiriler yöneltti. Türkiye–Rusya–Çin (TRÇ) İttifakı’nın kurulması gerektiğini belirten Özdemir, 2025’in savaşlar, rekabet ve kutuplaşmaların derinleştiği bir yıl olduğunu; 2026’nın da daha gergin bir tabloyla geleceğini ifade etti. Avrupa’da NATO–AB hattı ile Rusya’nın ayrıştığını, Orta Doğu’da İsrail’in saldırganlığı ve Uzak Doğu’da ABD–Çin geriliminin küresel bloklaşmayı artırdığını söyledi. Artan silahlanma, zorunlu askerliğin geri dönüşü ve bazı ülkelerin “hayatta kalma rehberi” dağıtmasını küresel krizin boyutu olarak nitelendiren Özdemir, “Savunmada açık varsa kapatılmalı; Türkiye kimseye muhtaç olmadan kendi kendine yetmelidir.” dedi.

‘TÜRKİYE SAHADA YALNIZ BIRAKILDI’

Özdemir şöyle devam etti:

“Sayın Bakan, muhterem milletvekilleri; dış politikamızı ilgilendiren, öncelikli ve yüksek seviyeli olan alan şüphesiz ki Suriye’dir. Bu ülkede başlayan iç savaşın en ciddi ve yıkıcı etkilerini yaşamış olan ülke de kuşku yoktur ki Türkiye’dir. İç savaş başladığı andan itibarense yakın müttefiklerimiz tarafından yalnız bırakıldık. Tekraren ifade etmek isteriz ki Suriye meselesinde Türkiye yakın müttefikleri tarafından yalnız bırakılmış, millî güvenliğimize tehdit oluşturan hususlar aynı sözde müttefiklerimiz tarafından bizzat hayata geçirilmiş, beslenmiş, savunulmuş, desteklenmiş ve hatta yönetilmiştir. Bu yalın gerçek karşımızda dururken yine aynı sözde müttefiklerin genel stratejisi de kendisini ele vermiştir. O sebeple herkes dikkatli olmalı, özellikle Türkiye kamuoyuna karşı yüksek bir hassasiyetle sorumlu davranmalıdır. Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye konusundaki genel stratejisi bu ülkenin bölünmesi üzerine kuruludur.”

Suriye’nin Türkiye açısından kritik olduğunu vurgulayan Özdemir, Ankara’nın sahada “müttefikleri tarafından yalnız bırakıldığını” ifade etti. ABD’nin CENTCOM üzerinden Suriye’nin bölünmesine yönelik bir strateji yürüttüğünü, “IŞİD’le mücadele” bütçesinin PKK/YPG yapılanmasına aktarıldığını söyledi. İsrail’in Golan’dan Doğu Akdeniz’e uzanan hatta Suriye’nin parçalanmasını hedeflediğini belirterek, “ABD’nin Orta Doğu’daki önceliği İsrail’dir; bu gerçek değişmez.” dedi.

Esad sonrası oluşan tablonun Türkiye için hassasiyetle takip edilmesi gerektiğini ifade eden Özdemir, Türkiye’ye karşı sahada kurulmak istenen hiçbir senaryonun başarı şansı olmadığını söyledi. PKK’nın faaliyetsizliğe zorlanmasının dengeleri değiştirdiğini, bunun ABD ve İsrail yanlısı çevreleri rahatsız ettiğini dile getirdi.

Özdemir, küresel ittifak modellerinin tıkandığını, Türkiye’nin kendi bölgesel güvenlik mimarisini kurması gerektiğini belirtti. MHP’nin uzun süredir dile getirdiği TRÇ İttifakı ve “Kudüs Paktı” önerilerinin önem kazandığını söyleyerek, “Buhranlı dönemde Türk ufkuyla yol alıyoruz. Çok yönlü diplomasi Türkiye’yi sözü geçen bir güç merkezine dönüştürüyor.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir