2011-2018 yılları arasında AK Parti’den Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekilliği yapmış Metin Külünk sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, siyasi ve askeri casusluk, FETÖ’ye yardım suçu kapsamında Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması talebinin kabul edilmesine ilişkin Karabulut ailesinin avukat Rezan Epözdemir’in “hakkında kuvvetli şüphe, bilgi, belge ve delile dayalı olarak savcılık soruşturması kapsamında gözaltına alınması” hem iktidar partisi içinde hem de Anamuhalefet içinde bir çok kimseyi paniklettirdiğini ileri sürdü. Külünk, “Neden bu panik, Ankara’daki bazı çevrelerde neden bu telaş?” diye sorguladı.  

Toplum öyle bir çürümüş ve yozlaşmış ki, nereye el atsan elinde kalıyor.

İçişleri Bakanı’yla İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek, yolsuzluk, rüşvet, irtikap ve suç örgütü ve çeteleri yakalaya yakalaya bir türlü bitiremiyorlar.

Siyasi ve askeri casusluk, FETÖ’ye yardım suçu kapsamında, “…kuvvetli şüphe, bilgi, belge ve delile dayalı olarak savcılık soruşturması” için bir avukat gözaltına alınıyor; kızılca kıyamet kopuyor.

Kül

Külünk’ün deyişiyle “iktidara yakın, hatta iktidarın merkezinde yer alan hatlarda” hem de “muhalefet hatlarında” …

Gerçekten “ne oluyor?”

“Neden bu panik?”

FETÖ’de son zamanlarda bir hareketlenmenin olduğu belirtiliyordu.

Hatta Emniyet içinde paralel yapılanmanın yeniden canlandırıldığı bile basına yansıdı.

Gene basına yansıdığı kadarıyla Bakan Yerlikaya’yı aştığından iş Soylu’nun yeniden Bakanlığa döndürüleceği bile yansıdı.

İşte Külünk’ün paylaşımı!

Neden bu panik, Ankara’daki bazı çevrelerde neden bu telaş?
İster iktidara yakın, hatta iktidarın merkezinde yer alan hatlarda olsun; isterse muhalefetin hatlarında…
Bu panik neden?
Adı geçen Av. Rezan EPÖZDEMİR hakkında kuvvetli şüphe, bilgi, belge ve delile dayalı olarak savcılık soruşturması kapsamında gözaltına alınıyor.
Biz soruyoruz: Kuvvetli suç şüphesine ilişkin bilgi, belge ve delilin bulunduğu, yargının da “Bu nedir?” diye sorma hakkının temel bir hukuk prensibi olduğu gerçeğinden hareketle…
Bu şahsın avukatlık kimliği ve Ankara ile İstanbul’da kurduğu iletişim ağı, yargının bu soruları sorma hakkını ortadan mı kaldıracak?
Telefon şifresini vermiyor…
Neden korkuyor?
Telefon şifresini vermeyerek kimleri saklıyor?
Bu saklananlar,
Çağlayan Adliyesi Başsavcısı Sayın Akın Gürlek’e yönelik baskı ve baskı ötesi tutum ve davranışların içine girme hakkını nereden buluyor?
Elinizi Akın Gürlek Bey’in üzerinden çekin!
Cesaretiniz varsa, soruşturmanın adil yargı sistemi içerisinde sürmesini engelleyecek hiçbir adım atmayın.
Korkaksınız!
Çünkü telefonun şifresinin yargıya teslim edilmesinden korkan sizsiniz.
Yoksaaaaaa telefonun içindekiler şantaj unsuru olarak mı size karşı kullanılıyor?
Serbest bırakılması için bu baskınız niye?
Ve dönüp, başsavcıya baskı yapmaya kalkıyorsunuz; oturduğunuz koltuklarda, tartışmalı gücünüz üzerinden…
Açıkça söylüyoruz: Sayın @tcbestepe @RTErdogan‘a en büyük zararı verenler sizlersiniz.
AK Parti hareketini sokaktan koparan ve ele geçirdiğiniz koltuklar üzerinden derebeyliğinizi ilan ederek kurduğunuz düzeneklerin bozulma tehlikesinden korktuğunuz için soruşturmayı engellemeye kalkıyorsunuz.
Oturun oturduğunuz yerde!
Sayın Cumhurbaşkanımız @RTErdogan‘a açık çağrımızdır:
Sayın Akın Gürlek’i, yürütülen soruşturma üzerinden baskılamaya çalışanlar, sizi yalnızlaştırmaya çalışanların ta kendileridir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.