Savaş Bakanlığı neyle savaşacak?

Tevfik Kadan

ABD Başkanı Donald Trump, Savunma Bakanlığının adının Savaş Bakanlığı olarak değiştirilmesini öngören kararnameyi imzaladı.

İmza sırasında yaptığı konuşmada, “Birinci Dünya Savaşı’nı kazandık, İkinci Dünya Savaşı’nı kazandık. Ondan önce ve arasında da her şeyi kazandık.” dedi ve ekledi: “Bence bu isim çok daha uygun, özellikle de dünyanın şu anki durumu göz önüne alındığında.”

Trump, kısmen haklıydı. ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sırasında muazzam bir savaşma kabiliyeti vardı. Dünya üretiminin yüzde 50’sini tek başına yapıyor, her gün İngilizlere bir çıkarma gemisi hibe ediyordu. Savaş sonunda ABD Donanması’nda tam 6 bin 768 adet savaş gemisi vardı. Bunların 28’i uçak gemisi, 71’i refakat gemisi, 72’si kruvazör, 377’si destroyer, 361’i fırkateyn, 232’si denizaltı, 2 bin 547’si de amfibi gemiydi.

Ancak donanma gücü Soğuk Savaş boyunca eridi.

En son Reagan’ın “600 Gemilik Donanma” politikası da Sovyetlerin çöküşüyle birlikte terk edildi. Avrupa ve Kuzey Amerika’daki ABD üsleri hizmet dışı bırakıldı. Askeri tersanelerin tamamı kapatıldı. Gemilerin modernizasyon projeleri iptal edildi. Eskiyen gemiler tek tek jilete ayrıldı. Böylece günümüzde ABD, muharip 296 savaş gemisiyle kalakaldı.

Şu anda donanma, parasızlık yüzünden rotasyon yapamıyor, denizci ve nitelikli işçi bulamıyor, gemi inşa faaliyetleri aksıyor, bakım-onarımlar erteleniyor, yaşlı gemiler emekli dahi edilemiyor…

Eski ABD Donanma Bakanı’na göre, ABD’nin 7 yılda ürettiği gemiyi Çin 1 yılda üretebiliyor. Çin’in gemi inşa kapasitesi ise ABD’den tam 232 kat fazla. Daha ilginci Çin artık ticari gemileri dahi silahlandırıyor. Çin’in 5 bin 500 ticari gemisine karşılıksa ABD’nin sadece 85 ticari gemisi bulunuyor…

Yani neresinden bakarsanız bakın, Trump’ın Savaş Bakanlığı, maziye bir selamdan öteye gidemez.