Üretim Devrimi’nin ayak sesleri

Cumhuriyet Bayramı’nın en anlamlı mesajı Vatan Partisi’nin kurmaylığında TGB ve CKD’nin Ankara’daki yürüyüşünde verildi. Türk gençliği Birinci Meclis’ten Anıtkabir’e yürürken ellerinde taşıdıkları “DEVRİM” yazısıyla Türkiye’nin sorunlarına köklü çözümün Üretim Devrimi’nden geçtiğini ilan etti.

Aykut Diş

Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. yılı Ankara’da coşkuyla kutlandı. Devlet erkânından siyasi partilere, belediyelerden kitle örgütlerine kadar çok sayıda kuruluş, pek çok noktada çeşitli tören ve etkinliklerle 103. yıla adım attı. Yurttaşlar Anıtkabir’e akın etti.

Başkentte en görkemli, en coşkulu ve en anlamlı 29 Ekim kutlaması, Vatan Partisi kurmaylığında Türkiye Gençlik Birliği (TGB) ve Cumhuriyet Kadınları Derneği öncülüğünde yapıldı. TGB korteji, Tandoğan’a ulaştığında Anıtkabir’e girişler kilitlendi.

EN ANLAMLI MESAJ

Ulus’taki Birinci Meclis önünde buluşan TGB üyeleri, her kesimden on binlerce genç ve vatandaşla, Cumhuriyet’in devrimci niteliğine atıf yaparak yürüdü. Gençlerin, devrimle kurulan Cumhuriyet’in, yine bir devrimle ilerleyeceğini ve Güçlü Türkiye’nin yolunun ülkedeki pek çok sorunun köklü çözümü olan ‘Üretim Devrimi’nden geçtiğini ilan etmesi, 29 Ekim’in en anlamlı mesajıydı.

Gençlerin herhangi bir kamu desteğine dayanmadan kendi imkân ve kabiliyetleriyle böyle bir görkemi inşa etmeleri ise ayrıca anlamlıydı. TGB’nin başarısı her zaman halka dayanarak devrimi sahiplenmekten geliyor. Böyle günlerde gençlik ve halk, resmî törenler ve belediye etkinliklerinin soğuk, donuk ve samimiyetsiz atmosferine değil, TGB’ye itimat ediyor.

TGB’YE İTİMATIN NEDENLERİ

Elbette TGB’ye itimat edilmesinin esas nedeni sadece ateşli ve içten karakter değil. TGB, milli günleri özüne uygun, güncel meselelerle birleştiren ve sıcak gelişmelere karşı doğru tavır alan bir bilinçle örgütlüyor. Bu sebeple her zaman çok büyük kalabalıkları bir araya getiriyor. Disiplin ve nizamla güven veriyor.

Önceki gün de bunun bir örneğine daha şahit olundu. Bir tek kişinin burnu kanamadan ve tek bir taşkınlık olmadan on binler, ‘Türkiye Devrime Yürüyor’ vurgusuyla Ankara’nın en işlek caddelerinde saatlerce hareket etti. Bozkurt işareti yapan da vardı, yumruk kaldıran da. Halkçı, milliyetçi, muhafazakâr, sosyalist; bu kadar geniş bir cepheyi, üstelik kitlesel bir şekilde idare etmek her yiğidin hakkı değil.

YENİ YILIN GÖREVİ

Evet yanlış duymadınız. Muhafazakâr tabandan da ciddi katılım vardı. Sadece TGB’nin yürüyüşünde değil, Anıtkabir’e kendi iradesiyle gelen de ciddi bir muhafazakâr yurttaş kitlesi herkesin dikkatini çekti. Bu 15 Temmuz 2016’dan sonra her yıl artan oranla devam eden bir durum.

Son yıllarda hem gençlik hem de vatandaşların geneli içinde Atatürkçülüğün birinci siyasal kimlik olarak tanımlanması tesadüf değil. Türkiye zora düştükçe, Türk milleti dünyanın yaşadığı bunalımı hissettikçe büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Türk devrimini keşfediyor. Buradan devrimci güçlere yükselen dalgayı doğru temellere oturtarak Türkiye’nin büyük gücü haline getirmek ve iktidar hedefine yönlendirmek görevi çıkıyor.

İDDİA DEĞİL GERÇEK

İzlenim yazısının başlığı pek çok kişiye iddialı gelebilir. Ancak gerçek budur. Sorunların ve çözüm arayışlarının yoğunlaştığı zamanlar, yeni bir şafağın söktüğü dönemlerdir.

Bütün çelişkiler, tutarsızlıklar ve belirsizlikler ile olumlu ve olumsuz girişimler bu yeni şafağın habercisi. Cumhuriyet’in yeni yılında Üretim Devrimi’nin programı Türkiye’nin gündemine giriyor. 29 Ekim’de de ayak sesleri duyuldu.

Vatan Partisi’nin tecrübesinin ışığında TGB, yine yediden yetmişe milleti Atatürk devriminin yolunda birleştirdi.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir