
İklim ve Maden Yasalarına tepkiler durmak bilmiyor
Emperyalist Batı’nın bizim gibi gelişmekte olan ülkelere dayattığı ve milli kalkınmamızın önüne taş koyacak, tekerine çomak sokacak olan İklim Yasası ile esasen bir sömürge yasası durumunda olan mevcut yasanın çerçevesi dar gelmiş olacak ki şartsız yağma ve talan peşinde koşanların getirdiği yeni Maden Yasası’na tepkiler çığ gibi… Salda Gölü Koruma Derneği yaptığı yazılı açıklamayla her iki yasaya tepki gösterdi. Açıklamada “Yok Etmek İstedikleri Karbon Değil, Yaşamımız!” denildi.

Emperyalizmin dayatmasıyla gündeme gelen ve Türkiye’nin milli bağımsızlığına ve üretim ekonomisine yönelik çok ciddi bir tehdit olan İklim Kanunu’na ile Türkiye’nin maden diye diye göllerini, ormanlarını, meralarını, zeytinliklerini koşulsuz yağma ve talana açacak olan Maden Yasası’na sert tepkiler gelmeye devam ediyor.
Son olarak Salda Gölü Koruma Derneği yazılı bir açıklama yaparak aşağıdaki ifadelere yer verdi:

“Yok Etmek İstedikleri Karbon Değil, Yaşamımız!”
İklim krizi bahanesiyle doğamıza, su kaynaklarımıza, ormanlarımıza, tarım alanlarımıza ve yaşam alanlarımıza yönelik kapsamlı bir saldırıya yasal zemin kazandırılmak isteniyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmeleri devam eden İklim Yasası ve Maden Yasası, bu saldırının en somut adımlarıdır.
İklim Yasası adı altında sunulan tasarı:
* Karbon ticareti ve emisyon piyasalarını gündeme getirmekte,
* Kirletenin değil, halkın denetlenmesini öngörmekte,
* Büyük sanayi ve enerji şirketlerini cezai yükümlülüklerden muaf tutarken,
* Sorumluluğu bireylere ve yerel üreticiye yüklemektedir.
Bu yasa, iklim krizine çözüm üretmek bir yana, onu doğuran sistemin sürdürülebilirliğini garanti altına almaktadır. Gerçek bir iklim adaleti yaklaşımından uzaktır.
Diğer yandan, Maden Yasası adıyla sunulan düzenleme:
* Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerini devre dışı bırakmakta,
* Ormanları, meraları, zeytinlikleri ve gölleri
madencilik faaliyetlerine açmakta,
* Salda Gölü’nün suyunu besleyen dağlık alanlarda yeni tehditler doğurmaktadır.
Bu yasa, sadece doğamızı değil, geleceğimizi de maden sahasına çevirmeyi hedeflemektedir. Rant uğruna doğal varlıklarımızın geri dönülemez biçimde tahrip edilmesinin önünü açmaktadır.
SALDA GÖLÜ, BİR GÖLDEN FAZLASIDIR
Salda sadece bir göl değil; bir ekosistemdir.
Yaban hayatının evidir.
Su döngüsünün parçasıdır.
Yerli halkın yaşam alanıdır.
Türkiye’nin ve dünyanın ortak mirasıdır.
Bu yasal düzenlemeler halka rağmen yazılmıştır. Kamu yararını değil, özel şirketlerin çıkarlarını öncelemektedir.
İklim Yasası, şirketleri değil halkı hedef alıyorsa,
Maden Yasası, doğayı değil rantı koruyorsa,
Biz de Salda Gölü Koruma Derneği olarak bu yasaları kabul etmiyoruz.
Doğa talanına, iklim sömürüsüne ve halktan kopuk düzenlemelere HAYIR diyoruz!
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
