
Vatan Partisi Lideri Dr. Doğu Perinçek, Egedesonsöz internet gazetesine verdiği söyleşide gündeme ilişkin çarpıcı tahlil ve açıklamalarda bulundu. Perinçek, son dönemde ortaya çıkan ve “hiçbiri” diyen bir toplumsal kesimin varlığına işaret ederek, “Türkiye’nin geçmişinin mirasçıları ve sorumluları olarak gördükleri (…) Millet ve Cumhur İttifakı”nın, Türkiye’nin sorunlarını çözemeyeceğine inanan yüzde 34’lük bir toplumsal kesimden sözediyor.
Eskiden “hangi partiye oy verirsin?” sorusuna “şu parti”, “bu parti” diye cevaplar veren “kararsızlar” vardı.
Şimdi kararsızlar yok!
BUGÜN TOPLUMDA EN YAYGIN FİKİR ‘BÖYLE GİTMEZ’ FİKRİ
Egedesonsöz’ün, “Bir anket çalışmanız olmuş. Planınız ‘hiçbiri bu ülkeyi düzeltemez’ diyen yüzde 34,7 üzerine mi?” sorusuna verdiği cevapta, “Hiçbiri diyen bir kesim ortaya çıktı. Ve oran yüzde 34.” Saptamasını yapan Dr. Perinçek, “Ne Millet İttifakı. Ne Cumhur İttifakı. Bu çok önemli. Her ikisi de Türkiye’nin geçmişinin mirasçıları ve sorumluları olarak görülüyor. Genel olarak ‘böyle gitmez’ fikri bugün toplumdaki en yaygın fikir.” İfadelerine yer verdi.
Cevabının devamında, “İzmir’de 100’üncü kurultayı yaptık. Türkiye’nin dört bir yanında tam 100 ayrı Üretim kurultayı yaptık. İzmir bir üretim lokomotifi ve önemli iki üç kentten birisi ve 100’üncü kurultayı kasten burada yaptık. İzmir’den bir sonuç yayınlamak istedik. Kurultayın hepsinde ‘böyle gitmez’ fikri çok güçlü bir fikir.” Değerlendirmesinde bulundu.
Toplumda çok güçlü bir akım haline gelen “böyle gitmez” anlayışını saptayan Perinçek’e Egedesonsöz, “nasıl gider?” sorunu yöneltti.
Perinçek, “Ona da cevabı biz söylüyoruz.” Dedi.
Perinçek şu ifadelere yer verdi:
CEVAP, ÜRETİM DEVRİMİNDEN GEÇİYOR
“Halk ‘bu böyle gitmez’ diyor. Nasıl gider sorusunun yanıtı Üretim Devriminden geçiyor. Bizim Türkiye için oluşturduğumuz Üretim Devrimi programında tasarruf yapacağız. Üretim yapacağız. Tasarrufumuzu yatırıma dönüştüreceğiz. İstihdam sağlayacağız. Herkesin emeği ile çalışmasını sağlayacağız. İster ileri ister geri teknoloji olsun. Üreteceğiz. Geri teknoloji bile bir katma değer yaratıyor ülkede. Bütün atıl kapasiteyi Türkiye için kullanalım. Bütün işgücünü seferber edelim. Hatta sakatların, ihtiyarların yapacağı işler var. Tüm toplumu üretim süreçlerine sokalım. Sadaka ekonomisine son verelim. Biz bir şeyi vereceğiz demiyoruz. Çalışacaksın ve karşılığını vereceğiz diyoruz. Bir şey üreteceksin. Ürettiklerimizle refaha kavuşacağız. Herkese sadaka yardımı yaparak ülkece nasıl kalkınırız? Tam istihdamın sağlanacağı geçiş sürecinde tabii ki kimseyi aç bırakmayacağız. Gıda yardımı yaparız. Bir süre sonra öyle bir noktaya geleceğiz ki herkes çalıştığı için, bir eve birden fazla maaş gireceği için birikim yapma imkânı oluşacak. Ürettiğimiz değerleri de hakça paylaştıracağız. Tüm sürecin anahtarı, tasarruf yapıp istihdam sağlamak. Partiler vaat saçıyor. ‘Ücretleri, maaşları artıracağız’ diyorlar. Biz ise istihdamı önceliyoruz ve bir eve birden fazla maaşın girmesinin yolunu anlatıyoruz. Boş yatan olmayacak. Oğlan sabahları avare avare kalkmayacak. Sabah 8’de işinde olacak. Toplum çalışacak. Bu aynı zamanda ahlaki değerlerin ayağa kaldırılması için de şart. İşsizlik aynı zamanda adli suçlarında, ahlaki çürümenin de temelidir.”
- BURDUR’u Tıp Fakültesi kuruluş sevinci ve heyecanı sardı
- TÜRK-İŞ süresiz oturma eylemine gidiyor
- Kifayetsiz muhteris yöneticinin ülkesine ve halkına verdiği zarar
- Jandarma yangına yönelik devriye atıyor
- Erdoğan’dan çiftçiye yeni kredi paketi müjdesi
- Cuma’da ders gibi hutbe: “Kamu hakkı dokunulmazdır”
- Yazarımız, Sagalassos’ta tarihi dokudaki tahribatı altı maddede gösterdi
- Hükümet krizin yükünü emekçinin sırtına yükleme kararından vazgeçmiyor