Akdeniz Üniversitesi’nde intihal skandalı

Profesörlük kadrosu iptal edildi…

Akdeniz Üniversitesi’nde eski rektör yardımcısı ve Hukuk Fakültesi Dekanı, 10 yıldır bu unvanla maaş alan Mehmet Altunkaya, intihal ve sahte belgelerle profesörlük kadrosuna atandığı gerekçesiyle kadrosu iptal edilip doçentliğe düşürüldü. Karar onaylanmak üzere Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) gönderildi.

Akdeniz Üniversitesi’nde (AÜ) eski rektör yardımcısı ve Hukuk Fakültesi’nin uzun yıllar dekanlığını yapan Mehmet Altunkaya’nın, intihal yaptığı ve yayımlanmamış eserleri varmış gibi göstererek profesörlük kadrosuna atandığı ortaya çıktı. Üniversite yönetim kurulu, yapılan inceleme sonrası Altunkaya’nın profesörlük kadrosunu iptal etti ve karar onaylanmak üzere Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) gönderildi.

Antalya Hakkında Sitesinin haberine göre, eski rektör Prof. Dr. Mustafa Ünal döneminde rektör yardımcılığı ve dekanlık görevlerini yürüten Altunkaya hakkında yapılan şikâyette, akademik unvanlarını hak etmediği, koşulları sağlamadığı halde sahte belgeler düzenleyerek idareyi kandırdığı belirtildi. Altunkaya’nın yayımladığını iddia ettiği çalışmaların büyük bir kısmının aslında yayımlanmadığı ve intihal içerdiği iddiası şikâyette yer aldı.

ALMAN HOCANIN KİTABINI KOPYALADI İDDİA!

Örnek de veren şikayetçi, ‘Doç. Dr. Mehmet Altunkaya, Fitness Sözleşmesi, Sayram, Konya 2015’ künyeli kitabın, Hans Geisler’in ‘Die Erstlaufzeit beim Fitnessvertrag-Hamburg 2008’ künyeli kitabının Türkçeye hem de özensiz çevirisinden ibaret olduğunu kaydetti. Çeviri olduğu anlaşılmasın diye bazı kısımlara Türk hukukundan genel bilgiler eklendiği ve genel kaynaklara atıf yapıldığından bahseden şikayetçi, ancak bu eklemenin kitabın yüzde 1’i bile olmadığı, kitabın içeriğinin büyük oranda aynen çevrildiği, dipnotların bile büyük oranda aynen aktarıldığını kaydetti.

ÇEVİRİ PROGRAMI HATASI VE AĞIR İNTİHAL İDDİALARI

Kitap yazılırken çeviri programı kullanıldığını da kaydeden şikayetçi, şunları dedi:

36’ncı sayfada, ikinci paragrafın üçüncü satırında yer alan 127 rakamından açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Buradaki bilgi kitabın aslında 57’nci sayfada yer alan 127 numaralı dipnottur. İlgili şahıs çeviri yaparken 127’yi silmeyi unutmuştur. Yine çeviri programı ‘karma sözleşmeyi’, ‘karışık sözleşme’ olarak çevirmiş ki kitabın 49’uncu sayfasında Türk hukuk terminolojisine bu ifade kazandırılmıştır. Bu bahsedilenler kitaptaki ağır intihal yanında devede kulak kalmaktadır. Objektif ve gerçek bir bilim insanı, kitabın yüzde 99’unun kötü çeviri yoluyla oluşturulduğunu kolayca tespit edebilir.”

Çeviri metnin, idareyi kandırmak ve kadro almak amacıyla kullanıldığını dile getiren şikayetçi, böyle bir kişinin Hukuk Fakültesi’nde genç dimağlara hukuk öğretmesine izin verilmesinin Türkiye Cumhuriyeti devleti, hukuk camiası ve Akdeniz Üniversitesi gibi bir üniversite için utanç verici olduğunu belirterek, gereğinin yapılmasını talep etti.

İDDİALAR DOĞRULANDI, PROFESÖRLÜK KDROSU İPTAL EDİLDİ

Şikâyet üzerine AÜ Rektörlüğü tarafından başlatılan soruşturma kapsamında oluşturulan bilirkişinin incelemesi neticesinde, şikâyete konu iddiaların doğru olduğu belirlendi. Yapılan araştırmalarda, Altunkaya’nın profesörlük kadrosuna atanmasında kullanılan bir makalenin gerçekte hiç yayımlanmamış olduğu, diğer bir makalenin ise kadroya atanmak için aranan özellikleri taşımadığı halde, taşıyormuş gibi gösterildiği saptandı. Altunkaya’nın bu eylemlerinin aynı zamanda etiğe aykırı olduğu yetkili kurullarca karara bağlandı.

AŞIRI YARARLANMANIN ETİK İHLAL OLMADIĞINI İDDİA ETTİ

Soruşturma kapsamında sözlü ve yazılı savunmada bulunan Mehmet Altunkaya ise kitabın Türkiye’de daha önce yazılmamış konu olduğunu, Almanca kaynaklardan çokça faydalandığını, söz konusu eserle tematik benzerlikler ve paralellik olduğunu öne sürdü. Altunkaya ifadesinde, “Aşırı yararlanmak vardır. Bu etik ihlal değildir. Çok önemli kaynak olduğu için yararlandım. Türk hukukunda böyle bir eser yoktu. O yıllarda çeviri programı bulunmuyor. YÖK Üretken Yapay Zekâ (ÜYZ) rehberinde çeviri yapabilirsin ama kontrol et denilmektedir. Bilimsel araştırmalarda ÜYZ kullanılsa bile bu etik ihlal denilmemektedir. Eksik atıf yapmış olabilirim, kusurlu olabilirim. Kusurlu olmak etik ihlal sayılır mı Etik ihlal sayılamaz. Aşırı yararlanmış olabilirim ama intihal değildir” dedi.

MAKALENİN BASILMADIĞINI YENİ ÖĞRENMİŞ

İfadelerinde çok üzgün olduğunu da belirten Altunkaya, şu şekilde konuştu:

“3 Temmuz 2015’te profesör kadrosuna başvurdum. Hukuk dergisinde 2 adet yayımlanacağı belirtilen yayınların, ‘yayınlanacaktır’ denilmesi yetiyordu eskiden. Hukukta yemin de bir delildir. Bu sorunları ben yeni öğrendim. Basılmadığını yeni öğrendim. İş dosyaları yoğunluğundan bu konuları araştırmadım, aklıma da gelmedi. Bu yayınların basılmadığını yeni öğrendim, bilmiyordum. Kastım kesinlikle yoktur.”

HAKEMLİ DERGİ İTİRAFI

Almanca makalenin 2013 yılında yayımlandığını söyleyen Altunkaya, derginin hakemli-hakemsiz olduğunu sorgulamadığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:

“Çok önemli bir dergi olduğu için hakemli olmayacağı aklıma dahi gelmedi. Puanlamada çok az yer alıyor. Sadece 7 puan için böyle bir kasıt içerisinde bulunmam mümkün değil. Olsa olsa ihmali bir davranıştır. Bu da etik olarak ihlal olarak nitelendirilemez.”

Soruşturma neticesinde Altunkaya’nın profesörlük kadrosunun iptaline karar veren Üniversite Yönetim Kurulu kararında, Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölümü Medeni Hukuk Anabilim Dalı profesörlük kadrosuna 14 Ağustos 2015 tarihinde atanan Altunkaya’nın, asgari koşullar bakımından aranan nitelikte ve sayıda yayınları içermediğinden kadroya atanma şartlarını taşımadığına dikkat çekildi. Ayrıca, ‘En az yayın’ koşulunu sağlamak için idareyi yanılttığı, kasıtlı ve bilinçli olarak menfaat elde etmek için başvuruda bulunduğu, açık hatalı idari işlem sonucunda gerekli şartları taşımadığı halde profesörlük kadrosuna atandığı tespit edildiği belirtildi. AÜ Yönetim Kurulu oy birliğiyle aldığı kararda, profesörlük kadrosuna atanmasında kullanılan bir makalenin gerçekte hiç yayımlanmamış olduğu, diğer bir makalenin ise kadroya atanmak için aranan özellikleri taşımadığı gerekçeleriyle Altunkaya’nın profesörlük kadrosu iptal edildi ve doçentlik kadrosuna düşürüldü. Üniversite Yönetim Kurulu’nun bu kararı, onaylanması için YÖK Başkanlığı’na gönderildi.

10 YILDIR ALDII MAAŞ NE OLACAK?

Akademik yeterliliği olmayan makalelerle 2015 yılında hak etmediği halde profesörlük kadrosuna atandığı gerekçesiyle profesörlük kadrosu iptal edilen Altunkaya, 2015 yılında profesör olduktan hemen sonra hem rektör yardımcısı hem de fakülteye dekan yapıldı. 10 yıldır sahte belgelerle kazandığı tespit edilen profesörlük unvanı ile devletten maaş alan Altunkaya, ‘Arabuluculuk sınavını kazanamayan dekan’ olarak da haberlere konu olmuştu. Profesör olduktan sonra üniversitenin üst yönetiminde de yer alan Altunkaya, Prof. Dr. Mustafa Ünal döneminde rektör yardımcılığı, rektör danışmanlığı, senato üyeliği, üniversite yönetim kurulu üyeliği, Hukuk Fakültesi Dekanlığı, bölüm başkanlığı ve akademik kurul üyeliği yaptı. Altunkaya, tüm bu yöneticilik görevleri nedeniyle de ayrıca maaş aldı. Hukuk Fakültesi öğrencilerine de dersler veren Altunkaya, eski Rektör Mustafa Ünal döneminde FETÖ Komisyonu Başkanlığı, Akdeniz Üniversitesi Etik Kurulu Başkanlığı gibi görevler de üstlendi. Profesörlük unvanı iptal edilen Altunkaya’nın devletten aldığı maaşların farkının geri alınıp alınmayacağı, memuriyetten çıkarılıp çıkarılmayacağı, hakkında suç duyurusunda bulunup bulunulmadığıyla ilgili üniversite yönetiminden henüz açıklama yapılmadı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.