
Türkiye Cumhurbaşkanı “meşruiyetini” ABD Başkanından değil, Türk milletinden alır!
Vatan Partisi Antalya İl Örgütü Kapalı Yol girişi Halk Bankası önünde bir basın açıklaması yaparak, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack’ın, ABD Başkanı Trump’ın Türkiye Cumhurbaşkanı’na meşruiyet verdiğini iddiasına gelen tepkiler sonucu ertesi gün “meşruiyet” değil, “saygınlık” demek istediğini söyleyerek zırvayı tevil etmeye çalışmasına sert tepki gösterdi. Açıklamada, “Türkiye Cumhurbaşkanı’na meşruiyetini Türk milleti verir” denildi.
ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki Türk heyeti arasında yapılan görüşmeyi müteakiben ABD Başkanı Trump’ın, önceki yıllarda “diktatör” ve “gayrimeşru” olduğunu iddia ettikleri Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “meşruiyet” verdiğini ileri sürme küstahlığına tepkiler yükselerek devam ediyor.

Ankara, İzmir, İstanbul, Bursa, Ordu, Denizli, Aydın ve daha birçok ilde Vatan Partilileri meydanlara çıkarak ateş püskürmelerine neden olan ABD Başkanı Trump ve Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack’ın küstahça sözlerine bir tepki de Vatan Partisi Antalya İl Örgütünden geldi.
Antalya Vatan Partisi üyeleri ellerinde parti ve Türk bayraklarıyla Kapalı Yol girişi HalkBank önünde toplanarak bir basın açıklaması yaptı. Vatan Partililer “Üslere el konsun Amerika defolsun”, “NATO’dan çıkalım”, “Türkiye Cumhurbaşkanı meşruiyetini Trump’tan değil Türk milletinden alır” pankartlarını taşıdılar.
Açıklama metnini Vatan Partisi Muratpaşa İlçe Başkanı İbrahim Yiğit okudu.

“Değerli Basın Mensupları!
Vatansever Antalya Halkı!
Partim adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Amerika’nın Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack ABD Başkanı Trump’ın, Cumhurbaşkanımıza meşruiyet verdiğini söyleyen küstah bir açıklama yapmış, ertesi gün “meşruiyet” değil “saygınlık” demek istedim diye aklınca bir düzeltme yapmıştır.
Bir kere Cumhurbaşkanımıza “meşruiyet” verdiğini söyleyen, Barrack değil, Trump’dır. Düzeltme yapılacaksa, Trump’ın yapması gerekir.
İkincisi ABD Başkanı, Türkiye Cumhurbaşkanı’na “saygınlık” da veremez. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın saygınlığı, ABD kaynaklı olamaz.
Üçüncüsü, ABD Başkanı Trump, Türkiye Cumhurbaşkanı’na “meşruiyet verdiğini” söylerken, önce Türkiye’nin “otokratik” bir rejimle yönetildiğini belirtiyor. Dolayısıyla burada verildiği söylenen paye, saygınlık değil, “meşruiyet”tir.

ABD Derin Devleti Rand Corporation’ın 2020 yılı ocak ayında hazırladığı 276 sayfalık “Türkiye’nin Milliyetçi Rotası” başlıklı rapor, Tayyip Erdoğan’ın diktatör olduğunu, gayri meşru olduğunu, bu nedenle devrilmesi gerektiğini anlatıyordu. Darbe girişimleri ve Tayyip Erdoğan’ı parlamenter yoldan devirme girişimleri bu gerekçeyle tezgâhlandı.
Türkiye Cumhurbaşkanı’nı resmî raporla diktatör ilan eden ABD, şimdi O’na sözüm ona “meşruiyet verdiğini’ söylemektedir.
CUMHURBAŞKANIMIZIN ONURU BÜTÜN MİLLETİMİZİN ONURUDUR!
Türkiye Cumhurbaşkanı’nın onuru, bütün milletimizin onurudur, hepimizin onurudur.
Bu terbiye dışı davranışlar görmezden gelinemez!
Bu hakaretler karşısında sessiz kalınamaz!
Küstahlığın ve haddini bilmezliğin üstünü örtme gayretleri, binlerce yıllık devlet geleneğimize aykırıdır. Milletimizi ve kendimizi kandırmaya yönelik yorumlar, dalkavukluğun ötesinde haysiyet kırıcıdır.
TRUMP’IN HADDİNİ BİLMEZLİĞİNİ ŞİDDETLE PROTESTO EDİYORUZ!
Milletimiz, Tayyip Erdoğan Hükümetinden bu ağır hakarete gereken yanıtı vermesini bekliyor.
Biz Vatan Partisi, Türk milleti adına ve Türk Devletinin tarihten gelen şerefini temsil ederek, Trump’ın bu küstahlığını, bu haddini bilmezliğini şiddetle protesto ediyoruz.
HADDİNİ BİLMEZLİĞE SESSİZ KALANLAR
MİLLİ İRADEYİ DEĞİL GAYRİ MİLLİ BOYUN EĞİŞİ TEMSİL EDERLER!
Türkiye Cumhurbaşkanı, “meşruiyetini” ABD Başkanından değil, Türk milletinden alır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin ve Cumhurbaşkanının biricik meşruluk kaynağı, Türk milletidir. Türkiye, millî egemenliğini Mustafa Kemal Paşa önderliğinde İstiklâl Savaşıyla kazınmıştır. Egemenlik, kayıtsız şartsız Türk
Milletine aittir ve ABD ile paylaşılamaz.
Millî irade gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini ve kurumlarını savunmak, lafla olmaz. Sessiz kalanlar, millî iradeyi değil, gayri millî boyun eğmeyi temsil ederler.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ABD Devletine derhal Nota vererek Trump’ın bu haddini bilmezliğini şiddetle kınamalıdır.
ABD’NİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ TOM BARRACK
İSTENMEYEN ADAM İLAN EDİLEREK SINIR DIŞINA YOLLANMALIDIR!
Trump’ın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’a “meşruiyet verdiği” biçimindeki küstahlığını dünya kamuoyuna açıklayan ABD’nin Ankara Büyükelçisi Barrack, bu terbiyesizliği ve saygısızlığı nedeniyle derhal persona non grata (istenmeyen adam) ilan edilmeli ve sınır dışı edilmelidir.
HAKARETLERE KATLANARAK ELDE EDİLECEK BİR KAZANÇ YOKTUR!
ABD’nin bir başka devlet adamı da Türkiye yöneticilerinin kendilerine “yalvardığını” ileri sürerek, ABD emperyalizminin Tayyip Erdoğan yönetimine bakışını yine emperyalizme yakışan bir küstahlıkla ifade etmiştir. Televizyonlarda Trump’ın Türkiye hükümeti temsilcilerini neredeyse yanaklarını okşayarak onurlandırdığı türünden şerefsizlikler sergileniyor. Bu hakaretler karşısında, artık Türkiye’nin F 35’leri, F 16’ları falan tartışması, utanç vericidir. Türk Devleti, binlerce yıllık tarihin içinden bugünlere bağımsız yaşama geleneğiyle, devlet haysiyetiyle gelmiştir. Başka devletlerin yöneticilerinin “meşruiyet verme” gibi hakaretlerine katlanarak elde edilecek bir kazanç yoktur.
FİLİSTİN’İN KURTULUŞUNU VE GAZZE İLE
DAYANIŞMAYI YANLIŞ ADRESLERDE ARAMAYA SON VERİLMELİDİR!
Cumhurbaşkanımızın trajik görüntülerle sonuçlanan bu Washington gezisinden çıkaracağımız birinci ders şudur: Filistin’in kurtuluşunu, Gazze halkıyla dayanışmayı yanlış adreslerde aramaya artık son verilmelidir.

ABD emperyalizmi, İsrail saldırganlığının, Gazze soykırımının azmettiricisidir, arkasındaki güçtür. ABD ile İsrail ve Yunanistan arasındaki ittifak stratejiktir. Bu ittifakın birinci hedefi, “Kürdistan” adı altında İkinci İsrail devletini kurmaktır. ABD-İsrail-Yunanistan ittifakının diğer hedefi, Kıbrıs’tan Türkiye Ordusunu atmak ve KKTC Devletini yıkmaktır. ABD ile birlikte Filistin ve Gazze için çözüm arayanlar, İsrail Siyonizmi ile el ele çözüm aramaktadırlar. Adres yanlıştır ve yanlış adreste ısrarın bedelleri ağırdır. Türk Milleti yanlış adreslerin peşine düşmeyecektir. Vatan Partisi, çözümü doğru adreste hayata geçirecek bir Millî Hükümetin kurulması için çalışmalarını yoğunlaştırmada kararlıdır.
Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi!
Kahrolsun İsrail Siyonizmi!
Yaşasın Türkiye, Rusya, Çin, İran Dostluğu!
Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!”

- Atatürk, mason ve Siyonist işbirlikçisi miydi?
- TGB’den Türk Gençliğine çağrı: “Birinci vazifeye atıl TGB’ye katıl!”
- Antalya Vatan Partisi’nden Trump ve Barrack’ın küstahlığına sert tepki
- BM’de dünyaya KKTC’yi tanıma çağrısı
- En iyisi Eskimolar gibi emeklileri beyaz ayılara ikram edin!
