Tevfik Kadan
Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo, dün Türkiye’ye geldi.
Bu ne sıradan bir devlet başkanı ziyareti, ne de rutin bir dini hac vazifesi…
21. yüzyılın kaybetmeye mahkûm bir “Dünya düzeni” girişimi!
Ancak bu kez hedef sadece Müslümanlar değil.
Atlantik’in Avrasya’ya yönelik topyekûn bir saldırı hareketi.
Tarihteki ilk ABD’li Papa olan 14. Leo, “ekümenizm” hedefiyle Türkiye’ye geldi.
Ne demek bu? Tüm Hristiyan mezhepleri arasında birliği yeniden sağlamak demek.
Papa’nın Katolikleri temsil ettiği aşikâr, peki Ortodoks muhatabı kim olacak?
Fatih Kaymakamlığına bağlı Bartholomeos, “Ekümenik Patrik” olarak sunulacak, 300 milyon Ortodoks’un sözde lideri yapılacak.
Ardından İstanbul, İskenderiye, Antakya, Kudüs… Dört antik patrikhane birleşip Rus Kilisesi ile savaşacak.
Ukrayna’dan sonra Sırbistan, Romanya ve Moldova Kiliseleri Moskova’dan koparılacak, Ortodoksluk parçalanacak.
Büyük bir CIA operasyonu bu.
Bizzat Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin avukatı Robert Amsterdam ne demişti: “ABD Dışişleri Bakanlığı
Ukrayna Kilisesi’nin kuruluşuna dahil oldu. USAID ve diğer bazı kuruluşlar bu kiliseyi finanse ediyor. Bu, temelde bir tür CIA operasyonudur.”
Bu yılın nisan ayında Sırbistan’da bir araya gelen din adamları da benzer vurguları yaptı. Jeostratejik Araştırmalar Merkezi Genel Müdürü Dragana Trifkoviç, “Moskova’ya Karşı Batı Haçlı Seferi” başlıklı sunumunda, CIA’nın Fener’i nasıl yönettiğini ayrıntılarıyla anlattı. Şu saptaması ise işin bam teline dokunmaktı:
“CIA, 11 Ağustos 1948 tarihli belgenin gizliliğini kaldırdı. Bu belgede ABD Başkanı Truman’ın Patrik 5. Maximus’u istifaya zorladığı, yerine Athenagoras’ı getirdiği görülüyor. Bu, komünizme karşı mücadele adı altında Moskova’ya düşmanlık yöneltilerek, iki çok zıt devlet olan Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkileri normalleştirdi. Bugün Bartholomeos da bu özel operasyon konusunda Athenagoras’ın halefidir.”
- Papa ziyaretini CIA tertip etti
- Perinçek: ‘Muhatap’ kabul etmek PKK ile sözleşme yapmak anlamına gelir
- Kılıçdaroğlu kimleri rahatsız etti
- Emekliler lütuf değil, haklarını talep ediyorlar
- Emekli bir öğretmenin başarı hikayesi
