Burdur ve Burdur Halkı İçin Yapılacak Her
Türlü Yatırıma Koşa Koşa Gideriz
4-5 gündür Burdur kamuoyunu meşgul eden ve Burdur Belediyesi ile AK Parti arasında şiddetli bir polemiğe sebep olan tartışmaya Başkan Ercengiz son noktayı koydu. Başkan Ercengiz, gelinen noktada Burdur Gölü’nün siyaset dışı bir konu olduğunu, siyasi emellere ve kişisel çekişmelere alet edilmemesi gerektiğini, elbirliği zamanı olduğunu belirterek, “Burdur yeteri kadar vakit kaybetti. Kayıkçı kavgasını bırakıp Burdur’un geleceğini planlamak zorundayız. Burdur Gölü için çakılacak ve Burdur insanı için yapılacak her türlü yatırıma da koşa koşa gitmeye hazır olduğumuzu bir kere daha ifade etmek istiyorum” dedi.
Her şey 22 Eylül tarihinde Burdur Gölü’nde yürütülen bilimsel çalışmaların detayları hakkında Hürriyet’ten Salim Uzun’a konuşan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İskender Gülle’nin, “Burdur Gölü’nün geldiği son noktayı görmek için bilim insanı olmaya gerek kalmadığı”nı, “çünkü göldeki çekilme eski haline dönmeyecek şekilde kritik seviyeyi aştığı”nı ve “artık Burdur Gölü’nün eski haline getirilemeyeceği”ni vurgulaması, bu haberin bir anda sadece Burdur kamuoyuna değil yaygın basın aracılığı ile ülke gündemine bomba gibi düşmesiyle başladı.
Burdur Gölü, geri dönülmez sürece girdi; Göl göz göre göre öldü
Sosyal medya savaşları birkaç gün sürmüştü.
İl sınırlarını taşarak ülke kamuoyuna malolan ve büyük yankı uyandıran bilim insanlarının Burdur Gölü’nün öldüğünü, artık kritik seviyeyi aştığını ve eskiye döndürülemeyeceğini ifade eden bilimsel araştırma ve görüşlerini yansıtan “Koca gölü öldürdük” başlıklı haber üzerine AK Parti il teşkilatındaki telaşla yapılan karşı hamleler ve sosyal medya paylaşımlarını eleştiren Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, attığı Twitterlerle 12’den vurmuştu. Başkan Ercengiz, “samimiyetinizi göreceğiz. İnşallah bu açıklamalarınızın ardında durur ve ilgili kurumları harekete geçirirsiniz. Bize eylem planı lazım ama eyleme dönecekse lazım; aksi halde çocuk kandırır gibi onu yaptık bunu yaptıkları yemiyor halkımız…” diye Twitlemişti.
Ülke gündemine oturunca haber, AK Parti il teşkilatının paniğe kapılarak savunmaya geçmesi, sosyal medya üzerinden polemik yaratmaya çalışması gerilimi iyice artırdı.
AK Parti Milletvekili Yasin Uğur’un buharlaşma ölçüm havuzlarının başında yaptığı basın açıklamasında ve Twitter hesabından yaptığı açıklamalarda İlBank’tan alınacak olan 11,5 trilyon liralık henüz çıkmamış paranın hazır olduğu yönündeki halkı manipüle eden tutumu da gerilime tuz biber ekti.
Gelinen noktada bugün üst düzey güvenlik tedbirleri eşliğinde GölTAŞ tesislerinde bir basın açıklaması yapan Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, tartışmaya son noktayı koydu; “Burdur Gölü, siyasi polemikler üstü bir varlıktır. Gelinen aşamada, birbirimizi suçlamanın ötesinde tam da herkesin aynı noktada aynı amaçta birleştiği şartlarda bizlere verilen görev ve işleri yerine getirmemiz gerekiyor. Bu konuda desteğe ihtiyacımız var mı? Evet, Burdur Gölü’yle ilgili yapılması gereken işler için her türlü desteğe ihtiyacımız var ve açığız. Her türlü işbirliğine açık olduğumuzu ifade ediyorum. Burdur Gölü için çakılacak ve Burdur insanı için yapılacak her türlü yatırıma da koşa koşa gitmeye hazır olduğumuzu bir kere daha ifade etmek istiyorum. Burdur yeteri kadar vakit kaybetti. Kayıkçı kavgasını bırakıp Burdur’un geleceğini planlamak zorundayız” dedi.
İşte Başkan Ercengiz’in açıklamalarının satırbaşları!
Burdur Gölü’ndeki çekilme son 5-6 ayda olan bir olay değil!
Çekilme en yüksek debisine ulaştığı ya da rakım anlamında 857 kotuna ulaştığı 1971’den bu yana dikeyde 20 metreye yakın bir çekilmeyle hacminin yarısına yakın bir kayıpla Burdur Gölü’nün öldüğünü ifade ediyorum.
Burdur Gölü’nde 2 temel sorun var:
İlki Gölü besleyen kaynakların her geçen gün azalması hatta yok olması (burada kuraklıktan yağışların azalmasından Gölü besleyen akarsuların tutulmasına, barajlanmasına kadar birçok etken vardır)
Göl’ün tuzluluğunun artması, Göl’e bırakılan evsel ve sanayi atıklarının kontrolsüz bir şekilde bırakılması, muhtelif noktalarda biyolojik arıtmayla Göl’e deşarjın en temiz haliyle bırakılması şeklinde özetlenebilir.
Buharlaşma ve kuraklık dönem dönem artmakta azalmaktadır. Bu Göl varolduğundan bu yanan böyledir. Ama temel etkenler başkadır.
Burdur Gölü’ne dökülen akarsularda 19 su tutma bulunmaktadır. Burdur Gölü’ne her yıl dökülen yaklaşık 200 hektometre (Hm’lik) su artık Göl’e dökülmemektedir. Temel sebeplerden bir tanesi bu.
Bir başka temel etken Burdur Gölü’nün yeraltı sondajlarıyla çekilmesidir.
Bir kere daha ifade etmek geriyor ki, Burdur Gölü’nün siyaseti yok. Burdur Gölü Burdur’dan önce de vardı, Burdur’la birlikte var, inşallah bizden sonra da var olmaya devam edecek. Bence sonuca bakmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Hayvancılığı geliştirmek amacıyla taze yeme ağırlık verilmesi, bunun sulamada çok su harcanmasındaki politikalar gözden geçirilmeli, hayvancılığın kuru yeme yönlendirilmesi gerekir. Aksi takdirde barajlar, göletler ve sondajlarla çektiğimiz suya karşılık başka kaynak suyumuz yok.
Eldere suyunun Burdur Gölü’nü kurtarmaya yetmeyeceği gerçeği, Oran ve Su İşleri Bakanı Eroğlu’nun ifadesidir.
Gelinen aşamada, birbirimizi suçlamanın ötesinde tam da herkesin aynı noktada aynı amaçta birleştiği şartlarda bizlere verilen görev ve işleri yerine getirmemiz gerekiyor.
2015’te yaptığımız iskele bugün 3 yıl sonra havada kaldı; 3 yıllık çekilme 2 metreyi buldu.
Burdur Gölü konusundaki eylem planında belirtilen Burdur Belediyesi üzerine düşen görevleri yerine getirmiştir.
Millet Bahçelerinin oluşturulması yönünde bir haber geldi. Oysa biz Millet Bahçelerini geldiğimiz günden beri Göl kenarında oluşturduk ve milletimizin kullanımına sunduk.
Bu konuda desteğe ihtiyacımız var mı? Evet, Burdur Gölü’yle ilgili yapılması gereken işler için her türlü desteğe ihtiyacımız var ve açığız. Her türlü işbirliğine açık olduğumuzu ifade ediyorum. Burdur Gölü için çakılacak ve Burdur insanı için yapılacak her türlü yatırıma da koşa koşa gitmeye hazır olduğumuzu bir kere daha ifade etmek istiyorum.
Burdur yeteri kadar vakit kaybetti. Kayıkçı kavgasını bırakıp Burdur’un geleceğini planlamak zorundayız.
