“Bu su buradan giderse köy biter”

İçme suyundan dertli olan ve yıllardır bu mesele üzerinde yoğun tartışmalar sürdüren Burdur ve Bucak, Karamusa çayını Çavdır Barajı’na derive ederek pompaj sistemiyle Burdur il merkezinin ve Kestel köyü sınırları içerisindeki Yazıpınar kaynağından kış sularının ulaştığı toprak düdenden alınan suyun arıtma tesisine aktarılmasıyla Bucak’ın içme suyu problemine kesin çözüm sağlamaya karar verirken, Isparta merkez köylerinden Direkli’de DSİ 18’inci Bölge Müdürlüğü’nün köyün doğal kaynak suyunu Darıderesi Barajı’na aktarma projesinin uygulaması sırasında köylülerle jandarma ve yetkililer karşı karşıya geldi. Direkli köylüleri jandarma barikatını yıktı geçti.

Küresel iklim değişikliği, kuraklığın artması, yağışların azalması, Tarım ve Orman Bakanlığı ile DSİ’nin yanlış su politikaları zaten temiz su fakiri bir ülke olan Türkiye’de içme suyu meselesini de yakıcı hale getirdi.

Buna bağlı olarak kentlerin ve ilçelerin içme suyu problemleri gittikçe yakıcı hale gelmektedir.

Burdur il merkezi ile Bucak ilçesinin içme suyu meselesi yıllardır yılan hikayesine dönmüş yoğun tartışmaların konusudur. Burdur il merkezinde içme suyu meselesine, üzerinde yıllardır sahiplenme tartışmaları yürütülen mali tablosu Burdur Belediyesi’ne yüklenilen DSİ aracılığı ile yeni sondajlar yapılması ve arıtma deposu inşası da çözüm getirmedi. Şimdi ilin milletvekilleri yeni bir proje kararı alındığını duyurdular. Geçtiği yerlere ve köylere hayat veren çayları barajlara derive ederek çözüm bulmaya çalışıyorlar.

Karamusa Çayı Çavdır Barajına akıtarak Burdur’a pompalanacak.

Bu kapsamda Burdur ve Bucak, Karamusa çayını Çavdır Barajı’na derive ederek pompaj sistemiyle Burdur il merkezinin ve Kestel köyü sınırları içerisindeki Yazıpınar kaynağından kış sularının ulaştığı toprak düdenden alınan suyun arıtma tesisine aktarılmasıyla Bucak’ın içme suyu problemine kesin çözüm sağlamaya karar verildi. Karamusa çayının geçtiği köylerin insanlarına, Kestelli vatandaşlara ve Kestel toprak düdenin ulaştığı Kırkgöz civarındaki Döşemealtı halkının görüşleri alınmadan “ben yaptım oldu” anlayışıyla bu kararlar alınırken aynı yöntemlerin uygulandığı Isparta’da doğal su kaynaklarının baraja derive edilmesi nedeniyle isyan eden Direkli köylülerini jandarma bile durduramadı.

BASTONLARIYLA GELEN YAŞLI KÖYLÜLER BİLE JANDARMA BARİKATINA DAYANDI

Son32 haber sitesinin haberine göre, Isparta’nın Direkli köyünde DSİ 18. Bölge Müdürlüğü’nün doğal kaynak suyunu Darıderesi Barajı’na aktarma projesine karşı çıkan vatandaşlar, iş makinelerinin çalıştığı alana akın etti. Ellerinde bastonlarıyla eyleme gelen yaşlılar da jandarma barikatlarını aşarak çalışma alanına girdi. Jandarma ile köylüler arasında zaman zaman arbede yaşanırken, biber gazından etkilenenler ve sıcaktan bayılanlar oldu.

PROJE, DAMLAMA SULAMA DİYE BAŞLATILDI, İÇME SUYUNA DÖNDÜRÜLDÜ İDDİASI

Isparta merkeze bağlı Direkli köyünde Devlet Su İşleri (DSİ) 18. Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen sulama projesi kapsamında doğal kaynak suyunun Darıderesi Barajı’na aktarılmak istenmesine köylüler sert tepki gösterdi. Damlama sulama amacıyla başlatılan ancak içme suyu olarak kullanılacağı iddia edilen proje, köylülerin sert protestolarına neden oldu. İş makinelerinin çalıştığı alanı basan köy halkı, jandarma barikatını aşarak iş makinelerini durdurdu. Jandarma ile köylüler arasında zaman zaman arbede yaşanırken, jandarma ekipleri biber gazı ile müdahalede bulundu. Bazı köylüler biber gazından etkilenirken, bazıları da sıcaktan fenalaşarak baygınlık geçirdi. Bölgeye çok sayıda çevik kuvvet, jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi.

“BU SU BİZİM CAN DAMARIMIZ”

Yapılan çalışmanın su kaynaklarını tehdit ettiğini, Isparta merkeze içme suyu alındığını belirten köylüler, “Bize devletin söylediği damlama sulama sistemi olacak diye anlattılar. Fakat suyumuzu içme suyu olarak Darıderesi Barajı’na götürmeye çalışıyorlar. Biz bu suyun buradan gitmesine karşıyız. Aşağıdaki barajdan alsınlar laf etmeyiz. Bu köyün iki doğal su kaynağı var. Tamam bize yaramayan suyu alsınlar ama öncelik bizim olmalı. Biz kendi suyumuzu kullanalım, kalanını alsınlar” dedi.

“BU SU BURADAN GİDERSE KÖY BİTER”

projenin hazırlanması sırasında köylüye hiçbir bilgilendirme yapılmadığını dile getiren köylüler, “Bu proje çiziliyorken neden bize sormadılar? Damlama sistemi diye girildi, şimdi içme suyumuzu alıyorlar. Bu proje neye hizmet ediyor? Bize danışılmadan yapılması kabul edilemez. Bu su giderse köy biter” dedi.

“KUŞ DA KURBAĞA DA ZARAR GÖRFECEK”

“Üç gündür gece gündüz savaşıyoruz. Kimse sesimizi duymuyor. Bu su giderse köy halkı ne yapacak? Biz devletimizi karşımızda değil, yanımızda görmek istiyoruz” diyen vatandaşlar, “Bu yukarıdan gelen Roma pınarı. Yıllardır buraya akar. Burası sadece bizim değil, dört köyün yaşam kaynağı. Buradan su alınırsa ekolojik denge altüst olur. Kuş da kurbağa da yok olacak. Yeşillik diye bir şey kalmayacak. Bu köyün sonu olacak” ifadelerini kullandı.

“SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ”

Söz konusu hattın kendi hayati ihtiyaçlarını tehdit ettiğini, bu nedenle eylemlerinin süreceğini, bunun sadece bir boru hattı değil, bu köyün geleceği olduğunun altını çizen köy halkı, önceliklerinin kendi hayat kaynakları olduğunu ve seslerini duyurana kadar mücadele edeceklerini kaydetti.

“BU İŞ DSİ TARAFINDAN ONAYLI”

Çalışmayı yürüten müteahhit Ferhat Oruç ise projede herhangi bir usulsüzlük olmadığını, bu işin DSİ tarafından onaylı olduğunu belirterek, “Kafamıza göre iş yapmıyoruz. Bize ne dendi ise onu yapıyoruz. Köylüyü karşımıza almak istemiyoruz. Yaklaşık 3,5 kilometrelik kısım içme suyuna destek olacak. Geri kalanı damla sulama için. Tatlı dille anlatacağız, çünkü bu iş yapılacak” ifadelerini kullandı.

Köylüler, yetkililerle yapılan görüşmelerin ardından “Yarın sabah 08.00’de burada olacağız” diyerek alandan ayrıldı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.