
1984-2019 yılları arasında göldeki değişimi, daha doğrusu çekilmeyi, küçülmeyi yansıtan iki ayrı uydu görüntüsü…
Göller Bölgesinin en önemli göllerinden biri olan, Türkiye’nin RAMSAR Sözleşmesi kapsamında korumayı vaat ettiği bir sulak alan. 1984 yılında gölün kıyısında bulunan kimi yerleşimler bugün kilometrelerce mesafede bulunuyor. Son 25 yılda yaklaşık üçte birini kaybeden Burdur Gölü artık kritik yok oluşun eşiğinde. Bu süre içinde onlarca kurtarma çalışması yapıldı, onlarca bakan, başbakan, vali, milletvekili, uzman vs. nutuklar atıp gölün kurtarılacağını söyledi…


Türkiye ne yazık ki ağızdan çıkan sözlerin daha kulağa bile varmadan buharlaşıp uçtuğu bir ülkeye dönüştü.
Burdur Gölü son 35 yıldır çığlık çığlığa ölüyor. Onca yalanın, onca küçük çıkarın ve onca riyakârlığın ortasında kendi hüznüyle boğuluyor, içini çeke çeke, içine çekiliyor…

Burdur Gölü de tıpkı bugün Salda Gölü için yapılan tüm uyarılar, gösterilen tüm tepkilere rağmen bildiği yanlıştan geri adım atmayan yetkililer ve onları şuursuzca alkışlayan bir kitlenin gözleri önünde ölüyor…
Türkiye son yıllarda dünyada en çok göl öldüren ülke olarak tarihe geçiyor.
Salda bu seri göl cinayetlerinin son kurbanlarından biri olmaya aday. Ölen yalnızca göller değil, kendine yabancılaşmış, kökleriyle ve varlık nedenleriyle durmadan kavga eder hale getirilen kocaman bir toplumdur…
[3d-flip-book mode="thumbnail-lightbox" urlparam="fb3d-page"
id="12654" title="false" lightbox="dark"]
- Kifayetsiz muhteris yöneticinin ülkesine ve halkına verdiği zarar
- Jandarma yangına yönelik devriye atıyor
- Erdoğan’dan çiftçiye yeni kredi paketi müjdesi
- Cuma’da ders gibi hutbe: “Kamu hakkı dokunulmazdır”
- Yazarımız, Sagalassos’ta tarihi dokudaki tahribatı altı maddede gösterdi
- Hükümet krizin yükünü emekçinin sırtına yükleme kararından vazgeçmiyor
- GÜNAH HARİTAMIZ