
Burdur Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan, bugün (29 Haziran 2017 günü) yaptığı yazılı basın açıklamasında, dün ve bugün Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal’ın internet bölümünde Hikmet Çiçek’in kaleme aldığı ““Burdur’da FETÖ’cüler bir bir kaçırılıyor” başlıklı yazısı ve haberine çok sert tepki gösterdi. Başsavcı Doğan, yazıyı ve haberi tamamen asılsız, iftira ve hakaret içerikli, Burdur’daki FETÖ’cülere karşı verilen mücadeleyi yıpratıcı olarak değerlendirdi.
Ülkede ve ilimizde ilkin ABD/ FETÖ kalkışmasının uzantılarına karşı mücadele oldukça hızlı ve sert başlamıştı. Ancak 15 Temmuz’u izleyen dönemde haftalarca süren Demokrasi Nöbeti heyecanından ve ardından başlayan mücadele kararlılığından eser kalmadı. Henüz daha bir yılını doldurmadan gevşeme başladı. Kamuoyu vicdanını kanatan ve acıtan siyasi ayağına bile dokunulamadı. Gelinen bugünkü aşamada basın yayın organlarına ve kamuoyuna Burdur’da ABD/ CİA casusu kalleş ve hain FETÖ’cülerin birer birer kaçırıldığı duyumları ve haberleri yayılmaya başladı. Bu kapsamda dün (28 Haziran 2017 tarihli) Aydınlık gazetesindeki ve bugün de Ulusal Kanal’daki yazısında Hikmet Çiçek, “Burdur’da FETÖ kapsamında operasyon yapılacak kişilere menfaat karşılığı bilgi sızdırıldığı ve kaçmalarının sağlandığı iddia edildi. Bilgi, Erdoğan’a da iletildi” dedi. Bu haber ve yazıya bugün (29 Haziran 2017 günü) yazılı bir açıklama yapan Burdur Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan sert tepki gösterdi. Başsavcı Doğan, “…bir basın yayın organında, Burdur Cumhuriyet Başsavcılığının Burdur’daki soruşturmaları, soruşturulan FETÖ’cülere haber vererek onların yurt dışına kaçmalarını sağladığı, bir il müdürünün FETÖ’cü olmasına rağmen serbest bırakıldığı, mahrem imamlar soruşturması kapsamında tekrar tutuklandığı, bylockcu bir polis memurunun tutuklanmadığı şeklindeki haberlere yer verildiği”nin görüldüğü, bu nedenle açıklama yapma zorunluluğu doğduğunu belirtti.
Başsavcı Doğan açıklaması şu şekilde sürdürdü:
“1-Haberde ismi geçen M.H. ve oğlu E.H.’nin 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminden hemen sonra soruşturma işlemleri başlatılarak ev ve iş yerlerinde arama işlemleri gerçekleştirilmiştir. Ancak şahısların darbe girişiminden önce 17 Mayıs 2016 tarihinde yurt dışına çıkış yaptıkları tespit edilerek haklarında 10 Ağustos 2016 tarihi itibariyle yakalama kararı çıkarılmış ve tüm mal varlıklarına tedbir kararı uygulanmıştır. Dolayısıyla Cumhuriyet Başsavcılığımızda daha önceden açılmış bir soruşturma bulunmayan ve darbe teşebbüsünden önce yurt dışına çıkan şahıslara fiilen haklarında soruşturma başlatıldığı bilgisi verilmesi tarih olarak dahi mümkün değildir.
“2-AFAD İl Müdürü ve bir polis memuruyla ilgili çok gizli soruşturma bilgilerinin ilgili basın organlarına nasıl iletildiği hususu Cumhuriyet Başsavcılığımızca araştırılacaktır. İsmi geçen polis memurunun bylock kaydı bulunmamaktadır.”
Haberde, “(…) Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı’nın önceden haber vererek bir kısım FETÖ’cülerin yurt dışına kaçmasını sağladığı gibi akıllara ziyan bir iddia ortaya atıldığı”, böylece “Burdur’da mahkemeler ve Cumhuriyet Başsavcılığımızca en etkili ve sağlıklı bir şekilde yürütülen FETÖ soruşturmalarına zarar vermenin amaçlandığının net bir şekilde anlaşıldığı”nı belirten Başsavcı Doğan, Burdur’daki ABD/ FETÖ’cülere karşı verilen mücadele hakkında şu ifadeleri kullandı: “Bugüne kadar Burdur’da FETÖ Terör Örgütü Üyeliği suçlamasıyla yaklaşık 2000 kişi hakkında soruşturma açılmış ve bunlardan 400’e yakını hakkında tutuklama ve mal varlıklarına el koyma tedbirleri uygulanmıştır. Burdur ve ilçelerinde bu terör örgütünün içerisinde olan herkese soruşturma açılması kararlılığı devam etmektedir. FETÖ Terör Örgütü ile ilgili mücadelede ve soruşturmalarda ortaya çıkan bu sonuçlar özenli, sağlıklı, dikkatli, vicdana ve hukuka uygun şekilde yürütülen soruşturmaların sonucudur.”
Başsavcı Doğan Burdur’daki FETÖ’ye karşı mücadele açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Burdur’da Cumhuriyet Başsavcılığımız ve mahkemelerimiz kendilerine verilen soruşturma ve kovuşturma makamı olma yetkilerini hiçbir kişi ya da kurumla paylaşmaksızın bizzat kendileri gerçekleştirmektedirler ve bundan sonra da bütün soruşturma ve kovuşturmalar aynı yöntemle ve aynı kararlılıkla devam edecektir. Vatandaşlarımızın adalet hizmeti sunmaktan başka bir görevi olmayan Burdur’daki hâkimlerimize ve Cumhuriyet Savcılarımıza güven duymaya devam etmeleri gerekmektedir. Bu tür haberlerin amacının kurumları yıpratmaya ve vatandaşların kurumlara olan güvenini sarsmaya yönelik olduğu açıktır.”
Başsavcı Sadi Doğan açıklamasına, “bu şekilde iftira ve hakaret niteliğindeki haberleri gerçekleştirenlerle ilgili soruşturma işlemi ivedilikle başlatılmıştır” diyerek son verdi.
Neler olmuştu:
![]() Burdur’da FETÖ’cüler bir bir kaçırılıyor Burdur’da FETÖ kapsamında operasyon yapılacak kişilere menfaat karşılığı bilgi sızdırıldığı ve kaçmalarının sağlandığı iddia edildi. Bilgi Erdoğan’a da iletildi HİKMET ÇİÇEK Burdur’un yere Enes Hilal, AKP Burdur Gençlik Kolları Başkanı’ydı. 27 Şubat 2014 günü bir sosyal paylaşım sitesinden yaptığı açıklamada görevinden istifa ettiğini açıklamıştı. Babası Mehmet Hilal, Burdur’da Fethullah Gülen Cemaatine yakınlığıyla tanınıyordu. Hilal’in Cemaat-AKP kavgasından dolayı istifa ettiği söyleniyordu. Hilal, sadece gençlik kolları başkanlığından değil AKP’den de istifa etmişti. 25 Temmuz 2016 günü Isparta’da yapılan FETÖ operasyonunda Mehmet Hilal gözaltına alındı, fakat daha sonra serbest bırakıldı. Hakkında yurtdışı yasağı konulmadı. Şimdi Mehmet Hilal ve oğlu Enes Hilal firarda. Yurtdışına kaçtıkları sanılıyor. Bu kişilere kaçma fırsatının kimler tarafından ve nasıl verildiği anlaşılamadı.
ESKİ AFAD MÜDÜRÜ DE FETÖ’CÜ ÇIKTI Burdur Acil v Oral, Burdur’da FETÖ’cü olarak biliniyordu. Burdurlular, “Neden serbest bırakıldı?” sorusuna yanıt alamadılar. Oral, 13 Mayıs 2017 günü bu kez Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 81 ilde emniyetten sorumlu mahrem imamlar hakkında başlattığı soruşturma kapsamında yeniden tutuklandı. Oral’ın Burdur’un “mahrem imamı” olduğu anlaşıldı. Mehmet Oral neden serbest bırakılmıştı? Bu sorunun yanıtı da bilinmiyor.
BYLOCK’ÇU POLİS Burdur’da başka soruların da yanıtı alınamıyor. Örneğin Emniyeti personeli Tekin Önal’da bylock çıktığı halde, hakkında neden hiçbir işlem yapılmadığı da bilinmiyor! Burdur’da FETÖ/PDY kapsamında operasyon yapılacak kişilerle dolaylı yollardan iletişim kurulduğu, menfaat karşılığı bilgi sızdırıldığı ve kaçmalarının sağlandığı iddialarının yaygın olduğunu, Burdurlular arasında ciddi rahatsızlık oluşturmuş bu konularla ilgili bir şikâyet mektubunun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iletildiğini de belirtelim. |