
Sağlık Bakanlığı’nın dayatmacı uygulamalarına karşı tepki gösteren aile hekimleri ve çalışanları grev başlattı. Bakanlığın bitirmek ve ortadan kaldırmak istediği aile hekimliğine doktorlar sahip çıktı. Ancak Aile Hekimleri Derneği ile Türk Tabipler Birliği eylemde ayrı düştü; eylemde doktorlar daha başından bölündü; AHD başından su koyuverdi
Aile hekimleri, merkezinde hafta sonu nöbet uygulamasına tepki Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimliğini bitirme ve ortadan kaldırma uygulamalarına karşı başlatılan eylem 20, 21 ve 22 Mayıs’ta grev olarak sürecek. Grevin 19 Mayıs tatili ile hafta sonu tatiline denk gelmesi sonucu süre 6 güne çıkacağı belirtiliyor. Ancak eylem daha başından bölündüğü görülüyor; Burdur Aile Hekimleri derneği yayınladığı yazılı açıklamayla “Burdur aile hekimleri iş bırakmıyor” dedi.
Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları, Sağlık Bakanlığı’nın ceza puanları, tehdit, cumartesi nöbetleri ve angarya çalıştırma gibi uygulamalarına karşı 3 günlük grevi başladı. Türk Tabipler Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri sendikası (SES), Birinci Basamak Sağlık çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası ve Tabip Odaları tarafından düzenlenen grev dün başladı; 21 ve 22 Mayıs günleri boyunca sürecek. Ancak sürecin 19 Mayıs ve hafta sonu tatilleri nedeniyle uzayacağı bildiriliyor.
HALKTAN SAĞLIK PRİMİNE EK OLARAK 12 ÇEŞİT ÜCRETİ KİM ALIYOR?
Aydınlık Gazetesi haberine göre, ATO başkanı Çetin Atasoy hekimleri isyanı hakkında, “halktan ödedikleri sağlık primlerine ek olarak katkı, katılım, muayene, ilave ilaç farkı vs. adlar altında 12 çeşit ücreti kim alıyor? Özel hastanelere giden halkı soyup soğana çeviren farkları yüzde 20’lere kim çıkardı? Nüfusun yüzde 10’u sigorta kapsamı dışındayken primlerini ödeyemeyen binlerce vatandaş sağlık hizmeti için cebinden para ödüyorken, koruyucu sağlık hizmetlerinde bebek ölümlerinden anne ölümlerine artış yaşanırken, tam aşılı çocuk sayısı düşerken, kızamık salgınları görülürken muayene süreleri 2-3 dakikaya inmişken tüm bu haksızlıkları halka kim reva görüyor? Bu mu halkı düşünmek?” şeklinde açıklamalarda bulundu.
TEK DERDİMİZ NÖBET DEĞİL; AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİ ZULÜM ALTINDADIR
Birinci Basamak Sağlık çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası üyesi Aile Hekimi Dr. Cengiz Aydoğdu da, “Aile Sağlığı merkezlerimiz insanlık dışı çalışma koşulları angaryayla zulüm altındadır. Bizlerin tek derdi nöbet değildir. İş güvencemiz elimizden alınmış, keyfi uygulamalarla sağlık çalışanları işsiz bırakılmaya çalışılmış, emeklilik hakkımız ve yıpranma payımız verilmemiştir” diye konuştu.
Sağlık Bakanı’nın kendilerini “çakılı kazık” benzetmesini sert bir dille eleştiren TTB Merkez Konseyi Başkanı Beyazıt İlhan ise, “güler yüzlü diyaloğa açık bildiğimiz Sağlık Bakanı hekimleri kazık gibi durmakla suçluyor. Sağlık Bakanı Türkiye’de sağlık alanındaki sorunları çözmek istiyorsa sağlık emekçilerini dinlemek zorunda” dedi.
“BURDUR AİLE HEKİMELERİ İŞ BIRAKMIYOR”
Burdur Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Osman Gençer, yayınladığı yazılı açıklamayla Aile Hekimleri Derneği’nin, “ilimizdeki Aile Hekimliği uygulamalarını ülkemizde Birinci Basamak Sağlık Hizmeti olarak model alınan bir noktaya getirmeyi ve bu konuda söz sahibi olmayı amaçladıkları”nı belirterek 3 günlük grevle alakalarının olmadığını, kendilerinin greve katılmadıklarını ifade etti.
Sağlık Bakanlığınca eğitim amaçlı denilerek acil servislerde aile hekimlerine çalışma saatlerine ek olarak nöbet görevi verdiğini hatırlatan Dr. Gençer, “Derneğimiz üst çatısı olan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) , destekleyen sivil toplum kuruluşları ve sendikalarla beraber vermiş olduğu mücadele ile acil servis nöbetleri konusunda Sağlık Bakanlığına bu görevin uygulanabilir olmadığını aile hekimliği uygulamalarının ruhuna aykırı olduğu, olsa olsa angarya sayılacağını yaptığımız miting ve basın duyurularıyla anlatabildiğimizi düşünüyorduk. Zira acil servis nöbetleri kaldırılmıştı. Ancak kısa süre sonra Bakanlığımız bu kez de Aile Sağlığı Merkezlerinde haftalık çalışma saatlerine ek olarak cumartesi günleri 8 saat nöbet görevi verilmesini kanunlaştırarak getirmiştir. Aile Hekimi sayısı arttıkça bu görevin akşamları saat 8’lere ve pazarları da kapsayacağı Sayın Bakan tarafından deklere edilmiştir. Nöbetler sırasında kendisine bağlı olup olmamasına bakılmaksızın bütün başvuruların karşılanması; kendisine bağlı hastalara hizmet vermesi esas olan Aile Hekimlerinin çalışmalarını aksatacağı, hastaların bundan zarar göreceği gerçeği görmezden gelinmiştir. Zorunlu fazla mesainin ulusal ve uluslararası sözleşme ve kanunlara aykırı olduğu gerekçesiyle 5 aydır cumartesi nöbetlerine gitmeme eylemi Türk Tabipler Birliği ve bütün sendikaların desteğiyle ülke genelinde ve ilimizde yapılmaktadır. Hukuki davalar açılmış ve takip edilmektedir. Eylemler süresince Aile Hekimleri cezalar alır olmuş, iş huzuru kalmamıştır. Enerjisini hastalarının sağlığını düzeltmek, bebeklerin aşılarını yapmak, gebelerinin takibini yapmak, kanser taramalarını daha iyi seviyelere yükseltmek için harcamaları gerekirken ne yazık ki Aile Hekimleri ve çalışanları 1 yıldır angarya nöbetler ile gündemleri doldurulmuş ve yıpratılmıştır” dedi.
Dr. Gençer şunları söyledi:
“Burdur Aile Hekimleri Derneği bu güne kadar olduğu gibi halkımıza daha iyi hizmet verebilmek için, Aile Hekimliği uygulamalarının geliştirilmesi için tüm resmi kurum ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliğine hazırdır. Aile Hekimlerinin özlük haklarının korunması ve geliştirilmesi ‘’Mutlu Hekim Mutlu Hasta’’ düsturu ile devam edecektir.
SEÇİMİN ARİFESİNDE EYLEM YANLIŞ!
“Nöbetlere dur demek için Türk Tabipler Birliği ve bazı Sendikalar 20-21-22 Mayıs günleri iş bırakma kararı almışlardır. Seçimlere az bir süre kalan bu günlerde, siyasi taraf algısı oluşabileceği düşüncesiyle, oluşacak yeni hükümet ve Sağlık Bakanımızla konuyu tekrar değerlendirip, çözüm yolu aranmasının denenmesi gerektiği kanaatiyle, üyelerinin de isteğiyle 3 günlük iş bırakma eylemine katılmama kararı almıştır. Bununla birlikte üyesi oldukları sivil toplum kuruluşların almış oldukları kararla 3 günlük iş bırakma eylemine katılacak olan Aile Hekimleriyle gönül birlikteliğimiz devam edecektir.”