
Trump Erdoğan’la yanyana oturdu ağam!
Türk heyeti Amerikalıların ve Trump’ın içine düşecek derecede içli dışlı görüntü vermeye özen gösteriyor.
Bu yüz kızartıcı bir aşağılık kompleksinin tezahürü olarak tarihe geçecektir.
Tanzimat’tan bu yana teslimiyetçi Türk hükümetlerinin haleti ruhiyesini aksettiren bir görüntüdür.
1699 Kutsak İttifak Haçlı darbesinden itibaren yüzyıllar boyunca Türklük aleyhinde işlenen ve Sevr’le sonuna gelindiği sanılan Batı alçaklığını paramparça eden Milli Mücadele’yle birlikte yeniden kazandığımız kendine güven duygusunu 2. Dünya Savaşı’nı müteakiben gene yitirdik. Batı hayranlığının cıvık dayanılmazlığı 2016 darbesinin ezilmesiyle gerilemişti. Bugünlerde Atlantik karşısındaki eziklik gene zirve yapmış durumda.
Siyasi iktidarın gündemi, Amerika’yla ilişkileri düzeltme, Trump’la yakınlaşma…
Bizim heyetin bütün tavır ve davranışlarına bu zihniyet hakim olmuş…
Bundan dolayı bazı bazı yapmacık tutumlar, sahte tavırlar tezahür ediyor.
Yerli yersiz gülümsemeler…
Bu tutum, Türkiye’nin yumuşak karnından gelen kerhen bir girişim;
Sıcak para arayışının bir parçası olarak cereyan etmektedir.
Bizimkilerin derdi likidite, nakit…
Ancak Amerikalıların derdi bambaşka.
ABD’den verilen mesajlar özetle şöyle:
“Rusya’dan petrol alma…
Doğalgazı kes benden LNG al…
Rusya ile ilişkilerini kes, istediğini vereyim.
Suriye’de bize karşı çıkma.
Filistinliler Gazze’den vazgeçsin.
Batı Şeria ile yetinsin.” (İsmet Özçelik)
Türkiye bunları kabul edecek mi?
İktidar “evet” dese bile halk kabul eder mi?
Türkiye’nin dinamik kuvvetleri ne der?
Sokak bunun işaretleriyle doludur.
Türkiye’nin, türlü çeşit tedbirlerle;
Terörle, AB kapısına bağlamakla
Bir türlü durduramadıkları,
Avrasya yolculuğunun tekerine çomak sokmak…
Suriye’de kendi planlarına yatırmak.
Türkiye himayesinde Kürdistan projesini benimsetmek.
Rusya, Çin, İran’la ilişkilerine çomak sokmak,
Onlara karşı müdahale kuvveti olarak kullanmak.
Kıbrıs’ta kendi çözümlerine razı etmek.
Türk insanının karakter yapısını biliyorlar.
Gelişmiş ülke insanıyla gelişmekte olan ya da az gelişmiş ülke insanı farklı yapıdadırlar.
Psikolojileri, insanlıkları, alışkanlıkları, tavırları, her şeyleri…
Bundan dolayı nabza göre şerbet vermeyi de ihmal etmiyorlar.
Tom Barrack’ın açıklamasındaki ifadelere bakın!
“Birbirlerini seviyorlar, ikisine de ihtiyaç var. Türkiye’nin bölgesel istikrar merkezi olarak meşruiyeti çok büyük. Türkiye sadece NATO’nun en büyük müttefiki değil, aynı zamanda çok karmaşık bir bölgedeki en büyük ortağımız. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Trump harika liderler. Bence çok şey başarabilirler.”
Trump’ın kurduğu 9 ülkenin katıldığı Gazze masasında,
Trump Erdoğan’la yanyana oturdu.
Bu fotoğraf karesi bizim Batı karşısında aşağılık kompleksli medyayı yıktı geçti.
Gazze için alınan kararlar,
Soykırımın durdurulması,
Açlığın silah olarak kullanılmasının önlenmesi gerçekleştirilebilecek miydi?
Bu acı hakikatleri aklına getiren bile olmadı.
Varsa yoksa Trump’la Erdoğan’ın yanyana oturan fotoğrafı…
1960’larda Demirel, Kennedy ile birlikte çektirdiği fotoğrafı halka dağıtmıştı.
O zamanlarda bu propaganda için önemli bir malzemeydi.
Seçimi kazanmasındaki rolü büyüktü böyle şeylerin.
Ama köprülerin altında çok sular aktı geçti.
Yüzde 80-90’lar düzeyinde olan Amerikan aleyhtarlığı etkisindeki
Halk kitlelerini çok fazla etkilemiyor artık bu tür propaganda girişimleri.
Ama sıcak para arayışında bir rolü olabilir belki!
Ziyaretin arifesinde Amerikan arabalarına ek vergiler kaldırıldı.
Uzak Doğu arabalarınınkiler ise artırıldı.
ABD ile 20 yıllık LNG anlaşması imzalayarak “doğalgaz haracı” sipariş ettik.
Firması sıkıntıda olan Boeing uçaklarından 300 kadar sipariş vermişiz.
Vestel ekonomik sıkıntılar nedeniyle son 6 ayda binlerce işçiyi kapıya koymak zorunda kaldı.
Kendi firmalarımıza kim hayat öpücüğü konduracak?
ABD ile yakınlaşma -hele bu noktadan sonra iyiye alamet değildir.
Kissinger’ın dediği gibi, “Amerika’yla düşmanlık tehlikelidir ama dostluk ölümcüldür.”

- ANTGİAD YENİ OFİSİNİ TÖRENLE AÇTI
- Yaya güvenliği ve kent düzeninde belediyenin rolü ve önemi
- “NATO’culuk bu ülkenin zinciridir”
- Burdur Belediyesi’ne ödül
- Fakir Baykurt’a, Akçaköy’den vefa
