
“Seçmeli Dersi Belirleme Süreci, Velinin Bilgisi Dâhilinde, Öğrenci Tarafından Yapılır”
“Seçmeli dersleri tüm okulları imam hatipleştirmenin bir aracı olarak kullandırtmayız!”
Eğitim İş Burdur Şubesi, sendika şube binasında yaptığı basın açıklamasında, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 4-22 Ocak tarihleri arasında yapılacağını açıkladığı seçmeli derslerin seçilmesinde, seçmeli dersleri, okulları imam hatipleştirmenin bir aracı olarak kullanan çeşitli il Milli Eğitim müdürlüklerinin din dersi dayatmalarına karşı, “seçmeli dersler seçim sürecindeki dayatmalara hayır, dersini sen seç!” vurgusu yaparak uyarıda bulundu.


Ortaokul ve liselerde, Seçmeli Dersler seçim süreci yaşanmaktadır.
Milli Eğitim dünyasında gene din ile bilim karşı karşıya geldi.
Çeşitli Milli Eğitim Müdürlüklerinde seçmeli ders olarak din dayatması yapıldığı basına yansıdı.
Bu kapsamda Eğitim İş Burdur Şubesi bir basın açıklaması yaparak “Seçmeli dersleri tüm okulları imam hatipleştirmenin bir aracı olarak kullanmaya çalışan yöneticilere” uyarıda bulundu. Dava açacakları ihtarını yaptı.
Açıklama metnini Şube Başkanı Erkan Putgül okudu.
Başkan Putgül şu görüşlere yer verdi:

Ak Parti ve onun eksenindeki Milli Eğitim Bakanlığı bu kez gözünü seçmeli derslere dikmiştir. Bilindiği üzere ortaokul ve liselerde tüm sınıflarda okuyan öğrencilerin alacağı dersler 4-22 Ocak tarihleri arasında belirlenmesi gerekmektedir. Sendikamızın ulaştığı MEB’in iç yazışmaları ise öğrencilere pozitif bilimlerle sanat spor yabancı dillerle ilgili derslerin seçtirilmeyip dini içerikli derslerin seçtirilmesi istendiği, dayatıldığı ortaya konmuştur. Pandemi koşulları nedeniyle uzaktan eğitimin yapıldığı öğrencilerin eğitime erişim sorunu yaşadığı bir dönemde seçmeli derslerin belirlenmesi, öğrencilerin pandemi koşullarında ne kadar özgür iradesiyle seçim yapabileceği durumu tartışmalıdır. Seçmeli derslerin tercihinde temel ölçüt öğrencinin ilgi ve yetenekleri olması gerekirken, her ne kadar da MEB seçmeli derslerin öğrencilerin istek ve tercihlerini göre belirlenmesi gerektiğini açıklasa da eğitimde yaşanan yoğun siyasal kadrolaşma sonucu dini içerikli derslerin seçilmesi için öğrencilerin ve öğrenci velilerinin yönlendirilmeye çalışıldığı önceki yıllardan bilinmektedir. Bu konuda İl Milli Eğitim Müdürlüklerine talimat gönderildiği İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin de bu talimatı görev kabul edip, okul müdürlerine seçmeli dersler konusunda nasıl dayatma yapacaklarına dair sunumlar bile hazırlandığı sendikamıza ulaşan belgelerden anlaşılmaktadır. Dini içerikli derslerin öğrencilere zorla dayatılması bu konuda STK’ların sürece katılımının sağlanması dernek – vakıf maskesi altında tarikatların eğitime yine arka bahçeden sokulmaya çalışıldığı görülmektedir. Okullara gönderilen yazıda öğrencilerin seçmeli dersi seçmediği ya da pandemi koşullarında seçemediği durumlarda ders seçimini okul yönetimlerinin yapacağı belirtilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda bazı okul yöneticilerinin öğrenci ve öğrenci velilerine bildirim yapmadan onlar adına ders seçimi yaptığı, sadece seçilen dersleri imzalamaları konusunda öğrenci velilerine tebliğ ettikleri bilinmektedir. Okul yönetimlerince her seferinde öğretmen durumu, okul fiziki olanak yetersizliği gerekçe gösterilerek sadece önceden belirlenmiş dersleri seçilmesini istemek, bazı derslerin öğrencilerimiz için ‘zorunlu seçmeli’ hale getirilmesinin istenmesi gibi uygulamalar kabul edilemez bir durumdur. Seçmeli derslerin amacı, öğrencilerin ilgi ve gizil yeteneklerinin ortaya çıkartılması geliştirilmesi açısından çok önemlidir. Eğitim bilimin verileri doğrultusunda bunun yapılması gerekir. Seçmeli dersler, zorunlu derslerin yanında okul programlarının ayrılmaz bir parçası olarak öğrencilerin kişisel gelişimlerine destek olması bakımından önemlidir. Gelişim bir bütündür. Zihinsel gelişimin yanında duygusal, bedensel, toplumsal, bilişsel, gelişimler sağlayacak seçmeli derslerin seçilmesi gerekir. Ülkemizde çoğu zaman öğretmen ve okul fiziki yetersizliği gerekçe gösterilerek ‘seçmeli dersler’ zorunlu seçmeli dersler uygulaması gibi durum ortaya çıkmıştır. Bir de akademik başarı sınav odaklı bir eğitim sitemi nedeniyle seçmeli dersler sınavda çıkan dersler ve dini içerikli dersler arasında yapılmaktadır. Özellikle dini içerikli derslere yönelik olarak gündeme gelen ‘zorunlu seçmeli ders’ uygulamasına kesinlikle izin verilmemelidir. Daha önce de söylediğimiz gibi seçmeli derslerdeki bu dayatma zincirleme bir mağduriyet yaratmaktadır. Birçok öğrenci ve öğrenci velisi okul yönetimiyle ters düşmemek için bu dayatmalara boyun eğmek zorunda kalmaktadırlar. Velilere müşteri gözüyle bakan zihniyet, seçmeli derslerin belirlenmesi sürecinde velileri devre dışı bırakmaktadır. Tarikat ve cemaatler vakıf – dernek maskesi ardında okullara girmelerine izin verilmektedir. Seçmeli dersler özellikle okul yönetimlerinin eğitim çalışanlarının norm kadrolarının belirlenmesinde bir silah gibi kullanılmakta birçok mağduriyet yaratmaktadır. Sendika olarak bu hukuksuz talimatlara ilk ulaştığımız andan itibaren gösterdiğimiz yüksek tepkiyle, Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne geri adım attırmış bulunmaktayız. Şimdi sıra tüm Türkiye’de! Eğitim-iş olarak uyarıyoruz: çocukların zihinsel yönelim ve becerilerine göre bir eğitimden geçmelerini sağlayacak istem lafını dilinden düşürmeyen Mili Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, başında oturduğu Bakanlıkta kendi söylemiyle bu kadar çelişen bir uygulamanın nasıl olduğunu kamuoyuna açıklamalıdır. Eğer konuşmalarındaki ‘çağdaşlık’ vurgusu ‘takkiye’ değilse, derhal harekete geçmeli, seçmeli dersleri tüm okulları imam hatipleştirmenin bir aracı olarak kullanmaya çalışan bu yöneticilere yönelik idari soruşturma başlatmalıdır. Altını çiziyoruz: seçmeli dersi belirleme süreci, velinin bilgisi dâhilinde, öğrenci tarafından yapılır. Buradaki asıl amaç, öğrencinin kendini keşfetmesi, kendi ilgili olduğu alanda donanımlı hale gelmesidir. Ülkenin geleceğini direkt olarak ilgilendiren bu konu, iki tane partizan müdürün koltuğunu sağlamlaştırmak için yapacağı hamlelere kurban edilmez, ettirmeyiz! Konunun Türkiye’nin her ilinde takipçisi olduğumuzu, dayatmanın devreye sokulduğu her yerde mücadele edip, hukuki yollara başvuracağımızı ilan ediyoruz. |

- Kifayetsiz muhteris yöneticinin ülkesine ve halkına verdiği zarar
- Jandarma yangına yönelik devriye atıyor
- Erdoğan’dan çiftçiye yeni kredi paketi müjdesi
- Cuma’da ders gibi hutbe: “Kamu hakkı dokunulmazdır”
- Yazarımız, Sagalassos’ta tarihi dokudaki tahribatı altı maddede gösterdi
- Hükümet krizin yükünü emekçinin sırtına yükleme kararından vazgeçmiyor
- GÜNAH HARİTAMIZ
- Antalya Valiliği Mermerli Plajı Restorasyon İhalesinde skandallar bitmek bilmiyor