
Platform’dan, 3 gündür havzadaki yanlış su politikaları sebebiyle Burdur Gölü’nün kurumasına dikkat çekmek ve kamuoyunda farkındalık yaratmak amacıyla Burdur Belediyesi’nce düzenlenen Burdur Gölü Festivali’ni hedef alan bir açıklama geldi. Platform Başkanı Kemal Arslan yaptığı yazılı açıklamada, Burdur Gölü’nün “şovla, dansla, timsahın gözyaşları misali şişeyle su dökmekle kurtarılamayacağı”nı iddia etti.
Burdur Sivil Toplum Platformu Başkanı Kemal Arslan yazılı bir açıklamayla, 3 gündür havzadaki yanlış su politikaları sebebiyle Burdur Gölü’nün kurumasına dikkat çekmek ve kamuoyunda farkındalık yaratmak amacıyla Burdur Belediyesi tarafından düzenlenen Burdur Gölü Festivali’ni hedef aldı. Platform Başkanı Kemal Arslan yaptığı yazılı açıklamada, Burdur Gölü’nün “şovla, dansla, timsahın gözyaşları misali şişeyle su dökmekle kurtarılamayacağı”nı iddia etti.
İşte Platform’un açıklaması!
Değerli Basın Mensupları,
Platformumuzun çağrısı ve değerli hemşerimiz Av. Ziynet Özçelik’in desteklerine istinaden TMMOB bilim heyetince 2014 Yılı Mayıs Ayında yapılan inceleme sonucu hazırlanan “BURDUR GÖLÜ HAVZASI MERMER OCAKLARI RAPORU” “Burdur’da ki mermer ocaklarına ilişkin araştırma sonuçlarının yanı sıra Burdur Göl ekosisteminin devamlılığı için bilimsel önerileri ayrıntılı biçimde tanımlayıp, bu raporda dile getirilen önerileri defaten dile getirip;
04.12.2013 Günü yaptığımız basın açıklaması ile Burdur Yerel Sulak Alan Komisyonu Başkanı sıfatıyla Burdur Valisine ve katılan üyeler olarak Burdur Belediye Başkanına, Özel İdare Genel Sekreterine, Orman ve Su İşleri 6. Bölge Müdürüne, AKÜ Temsilcisine, DSİ 18. Bölge Müdürüne, Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürüne, İl Kültür ve Turizm Müdürüne, Çevre Şehircilik Müdürüne, Ziraat Odası Başkanına, Avcılar Derneği Başkanına, Doğa Derneği Temsilcisine,
Burdur’un doğası, tarımı, turizmi ve geleceği için, Göl Yönetim Planı değişikliği yapılmasına oy vermemeye çağırdık. Ne acıdır ki sadece İl Kültür Turizm Müdürlüğü temsilcisinin çekimser oy kullandığı toplantıda yukarıda isimleri yazılı kurum temsilcilerinin oyları ile Burdur Gölü tampon bölgesinde mermercilik faaliyetine izin veren Göl Yönetim Planı değişikliği yapılmıştır. Burdur Gölünün ölüm fermanı olduğunu bilim insanlarının söylediği göl tampon bölgesinin madenciliğe açılması kararına onay veren yukarıda isimleri yazılı kurum temsilcilerini Burdur halkının vicdanına havale ediyoruz.
Yeterli bilgi sahibi olduğuna inandığımız kurul üyelerini ikna edemeyen Platformumuz öncülüğünde açılan davada Isparta İdare Mahkemesi talebimizi haklı bulup, yapılan Yönetmelik değişikliğinin yürütmesini durdurarak Burdur Gölü tampon bölgesinde madencilik faaliyetine izin vermemiştir.
Değerli Basın Mensupları,
Gerek halkımız ve gerekse yaşadığımız çevreye karşı sorumluluğunun bilincinde bir sivil toplum örgütü olarak 21.6.2013 / 04.12.2013/ 24.12.2014/ 02.3.2015 tarihinde yaptığımız(www.burtukoder.com sayfası arşivinde bulunan) açıklamalar ile Burdur Gölünün kurtarılması için yapılması gerekenleri sıralamış, önermekle kalmamış dinletemediğini mahkemeye götürerek yargı kararı ile durdurmasını bilmiş bir mücadele örgütü olarak, 4 yıldır yapılagelen “göle dikkat çekme” eylemlerini, sorunu çözmekten uzak birer şov faaliyeti olarak gördüğümüzü üzülerek belirtmek isteriz.
Bu etkinliği düzenleyen Burdur Belediye Başkanlığını, 05.12.2013 günü yapılan toplantıda Göl tampon bölgesinde madencilik faaliyetlerine izin verilmesi yolunda oy kullanan başkan yardımcısına bu tavrının hesabını sorup, bunu da kamuoyuna açıklamasını beklerdik.
Platformumuzun başlattığı ve bazı STK’ların da yürüttüğü mücadele ile toplumun dikkatleri çekilmiş, bilirkişi raporları düzenlenip yayınlanmış, sonuç alıcı düzenlemelerin gerçekleştirileceği dönemde halen daha dikkat çekme faaliyetlerinde bulunmanın, gölü kurtarma adına reel bir karşılığı olmayan, gaz almaya yönelik palyatif etkinlikler olduğunu ve hatta kamuoyunda sonuç alınamayacağı algısıyla yılgınlık yaratmaya dönük bilinçli saptırmalar olduğunu düşünmekteyiz.
Sorumluluk mevkiindeki yöneticiler olarak bilirkişi raporlarında önerilen, barajlardan göle can suyu vermiyorsanız, organize sanayi bölgelerinin endüstriyel-kimyasal atıklarını arıtmadan göle deşarj ediyorsanız, bin 500’ünün kaçak 2950 sondaja engel olamıyorsanız, göl havzasına uygun bitki türünü önermiyorsanız, pet şişe ile su dökmenin, göl üzerinde jet ski ile tur atmanın gölün kurtarılmasına bir katkısı olmayacaktır.
Değerli Basın Mensupları,
Yaşadığımız coğrafyanın katledilmesini önlemekle yükümlü merkezi ve yerel yöneticilerimizi görevlerini yapmaları için bir kez daha uyarır, halkımızı da, yönetenlerin aymazlığı karşısında yurttaş sorumluluğu bilinciyle Platformumuz saflarında mücadele etmeye çağırırız.