

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Burdur Kadın Kolları Başkanı Zinet Gezer, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü münasebetiyle Cumhuriyet Meydanında basın açıklaması yaptı. Gezer, “bugün Kadının, kaç çocuk doğuracağından nasıl doğuracağına, sokakta ne giyip ne giyemeyeceğine, hangi sokağa, saat kaçta çıkabileceğine, gülüp gülemeyeceğine, konuşup konuşamayacağına, çalışıp çalışamayacağına, hangi işi yapıp hangisini yapamayacağına, karışanlara SANA NE! deme günü” olduğunu söyledi.
İşte o açıklama!
CHP Merkez ilçe Başkanı Sabriye İnce ve yönetimi de Basın açıklamasında hazır bulundular.
CHP Burdur Kadın Kollarının Yapmış oldukları açıklamada şu sözlere yer verdiler;
“Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü.
Bugün; 163 yıl önce, daha iyi çalışma koşulları için greve giden, ancak maruz kaldıkları polis şiddeti sonucunda yanarak can veren New York’lu 129 kadın işçinin şahsında, geçmişte ve günümüzde hak mücadelesi veren; kadınları, işçileri, yoksulları, ezilenleri, emekçileri anmanın, mücadele azmimizi törpülemenin günü.
Bugün Kadının, kaç çocuk doğuracağından nasıl doğuracağına, sokakta ne giyip ne giyemeyeceğine, hangi sokağa, saat kaçta çıkabileceğine, gülüp gülemeyeceğine, konuşup konuşamayacağına, çalışıp çalışamayacağına, hangi işi yapıp hangisini yapamayacağına, karışanlara SANA NE! deme günü.
Bugün kadını; toplumsal yaşamdan çekmeye çalışanlara, kadını çalışma yaşamının dışına çıkarmak isteyenlere, bedeni üzerinde hak iddia edenlere, birey olarak değil; eş, anne, namus öznesi olarak görenlere, kadın erkek eşitliğinin ne demek olduğunu anlamazdan gelip “fıtrata ters” diyenlere, HADİ ORADAN! deme günü.
Bugün kadını; cinsel şiddetin mağduru yapanlara, eğitim hayatının dışında bırakanlara, çocuk yaşta evlendirmeye çalışanlara, çalışma hayatında sömürenlere,
Eşit emeğine eşit ücret vermeyenlere, siyasal yaşamda geri mevzilere atmaya, dar alanlara sıkıştırmaya çalışanlara, HAYIR! deme günü.
Biz kadınlar; kadının kimliği, bedeni, özgürlüğü üzerinden yürütülen baskı ve şiddete her gün yüzlerce korkunç örnekle tanık oluyoruz!
Biz çok şey istemiyoruz. Biz; eşit, adil, insan onuruna yaraşır, barış içinde yaşayacağımız bir ülke istiyoruz!
Vermezlerse alacağız!
Kadınlar için yaşamsal olan 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamamak için her yolu denediler, deniyorlar. Tartışmaya açıyorlar, izin vermeyeceğiz!
Ama biz kadınlar hiçbir zaman buna sessiz kalmayacağız.
Özgürlük, demokrasi, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine devam edeceğiz.
Biz kadınlar;
Bizim olmayan bu krizin yükünü KABUL ETMİYORUZ.
Bize reva görülen yoksulluğu, şiddeti ve eşitsizliği KABUL ETMİYORUZ.
Bize biçilen rolleri KABUL ETMİYORUZ.
Yaşamımızı kontrol altına almak isteyenlere buradan sesleniyoruz:
İsyan eden, kurtuluşu kadın dayanışmasında ve örgütlenmesinde bulan biz kadınları susturamazsınız korkutamazsınız.
Çünkü yaşamak istiyoruz ve özgürce, insanca eşit bir şekilde yaşam için mücadele edeceğiz.
El ele verip sesimizi yükselteceğiz…
Bizi düşman eden yalanlara değil, birleştiren gerçeğimize ses vereceğiz.
Çünkü paylaştıkça çoğalacağız, çoğaldıkça güçleneceğiz, güçlendikçe değiştireceğiz…
Daha güzel bir gelecek,
Daha demokratik bir memleket,
Daha aydınlık yarınlar,
Ancak biz emekçi kadınların yeni başarı hikâyeleriyle mümkün olacak…
[3d-flip-book mode="thumbnail-lightbox" urlparam="fb3d-page"
id="12654" title="false" lightbox="dark"]
- TÜRK-İŞ süresiz oturma eylemine gidiyor
- Kifayetsiz muhteris yöneticinin ülkesine ve halkına verdiği zarar
- Jandarma yangına yönelik devriye atıyor
- Erdoğan’dan çiftçiye yeni kredi paketi müjdesi
- Cuma’da ders gibi hutbe: “Kamu hakkı dokunulmazdır”
- Yazarımız, Sagalassos’ta tarihi dokudaki tahribatı altı maddede gösterdi
- Hükümet krizin yükünü emekçinin sırtına yükleme kararından vazgeçmiyor
- GÜNAH HARİTAMIZ
- Antalya Valiliği Mermerli Plajı Restorasyon İhalesinde skandallar bitmek bilmiyor