
75 yıl önce DP Hükümeti’nin Amerikan emperyalizminin güdümünde NATO’ya girme hevesiyle Milli Kurtuluş Savaşı veren Kore halkına karşı savaşa sürülen Türkiye emekçilerinden şehit düşen 4 Türk askerinin 75 yıl sonra kemikleri bulundu.

1950 ile 1953 yılları arasında cereyan eden, Birleşmiş Milletler kisvesi altında Amerikan ordusuna karşı Kore halkının milli kurtuluş savaşında Türkiye Amerikan emperyalizmi saflarında yoğun bir şekilde Kuzey Kore’nin Kunuri bölgesinde şehit verdi. 2001 yılında yapılan kazı çalışmaları sonucunda bulunan kemik parçaları yıllar süren bir süreçte incelendi. HaberTürk’ten Emre Karaca’nın haberine göre, kazılarda bulunan, Türk askerlerine ait olduğu saptanan, 75 yıldır vatanlarından uzakta bulunan kemikler önceki haftalarda Güney Kore’deki Osan ABD Askeri Üssü’ne getirildi. Ağırbaşlı ve sade bir törenle karşılandı. Savaşı 75 yıl sonra gündeme getiren hadiseyse filmlere konu olabilecek bir olaylar zinciri sonucunda ortaya çıktı. Türkiye’nin Seul Büyükelçisi Murat Tamer, 4 Türk askerinin kemiklerinin hikayesini anlattı.
4 TÜRK ASKERİNİN NAAŞI NASIL TESPİT EDİLDİ?
Kore Savaşı’nın sona ermesinin ardından farklı milletlerden görev yapan binlerce askerin cesetleri de fiziksel olarak savaş alanlarında kaldı. Yıllar içerisinde savaşta yer alan askerlerin kemikleri toplandı. Kalıntıların toplanmasında ve kimlik tespitinde iki merkez ön plana çıktı. Biri ABD’ye bağlı Hawaii’deki askeri tıp merkezi


diğeri de benzer fonksiyona sahip olan Güney Kore’deki MAKRI merkezi. Bu merkezlere getirilen kemikler adeta bir puzzle gibi insan iskeleti ortaya çıkacak şekilde birleştirildi.
Mevcut durumda Hawaii’deki askeri üste 30 bin kişinin, Güney Kore’deki üste ise 25-30 bin kişinin kemik kalıntıları bulunmaktadır. Gerekli kimlik tespit çalışmaları aşamalı olarak imkanlar elverdiğince gerçekleştirilmektedir.
Kazı çalışmalarında toplanan kemikler inceleme için Hawaii’ye gönderildi. Askeri tıp merkezinde genetik çalışmalar yapıldı, doku parçaları incelendi. Ve büyükelçimizin telefonu bu aşamada çaldı. Yapılan incelemeler sonucunda 4 naaşın kesin olarak Türkiye’den gelen askerlere ait olduğu bilgisi paylaşıldı.
‘ŞEHİTLERİMİZİ YABANCI ELLERDE BIRAKMAYIZ’
Büyükelçi Tamer o anları, “Tabii ki daha öncesinde de şehitlerimizin gıyabında dua edilmiştir. Ancak sanırım ilk defa fiziksel olarak bir Fatiha okundu, o da bize nasip oldu. Türk-yabancı herkesin gözü doldu. Onurlu bir törendi. Türk Silahlı Kuvvetleri açısından da çok önemliydi. Biz şehitlerimizi yabancı ellerde bırakmayız. Er ya da geç getiririz.” ifadeleriyle anlattı. O askerlerin DNA eşleşmelerinin kesinlik kazanması ve işlemlerin bitmesinin ardından naaşların Türkiye yolculuğunun başlaması planlanıyor.
| Kore Savaşı’na niçin girdik? İkinci Dünya Savaşı’nda Mihver Devletleri diye anılan Almanya, İtalya ve Japonya’dan oluşan faşist-emperyalist cephe yenilince dünyada hızla esmeye başlayan demokrasi rüzgarı bütün ülkeleri sardı. Savaşta faşizme karşı antifaşist cepheyi oluşturan ve Mihver faşizmini yenen ABD, İngiltere, Sovyetler Birliği, Çin ve Fransa’dan oluşan Müttefik Devletler arasında savaştan sonra yeni bir cepheleşme başladı. Tarihe Soğuk Savaş diye geçen ABD ile Sovyetler arasındaki bu çelişki dünyayı 70 yıl boyunca tef gibi gerdi. Soğuk Savaş döneminde bütün ilişkiler ABD-Sovyetler çelişkisine göre şekillendi. Sovyetler de Stalin’in ölümünden sonra 1953’ten itibaren gittikçe sosyalizmden kapitalizme doğru yol aldı ve sonunda sosyal emperyalist bir karaktere büründü. ABD emperyalizmiyle dünya hegemonyasına girişti. Savaşı izleyen yıllarda İsmet Paşa’nın “Milli Şef” iktidarına karşı halkta birikmiş olan öfke dünyada esen demokrasi rüzgarının da etkisiyle güçlü bir demokratik muhalefete dönüştü. Milli Şef iktidarı rotayı Atlantik’e kırdı. Stalin’in Boğazlar’dan üs istemesi ya da Kars ve Ardahan’ın Sovyetlere verilmesini talep etmesi gibi hiçbir resmi ve tarihi kaydı bulunmayan, yalan propagandalarla kamuoyu oluşturarak ABD emperyalizmine yanaştı. “Çok Partili” hayata geçilince iktidarı Demokrat Parti’ye kaptırdı. ABD ile henüz CHP döneminde Marşal Yardımı ve Truman Doktrini gibi projelerle kurulan bağımlılık ilişkileri DP döneminde çığırından çıkarcasına geliştirildi. Bu arada NATO’ya girişi hızlandırmak için Kore’de patlak veren savaşa asker gönderme kararı alındı. Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasında 259 subay, 18 askeri memur, 4 sivil memur, 395 astsubay, 4414 erbaş ve er olmak üzere 5090 kişilik 1. Türk tugayı, 17 Eylül 1950’de Kore’ye gitti. Savaşta Amerikan çıkarları için 721 Mehmetçiğimiz öldü, 175’i kayboldu, 234’ü esir düştü ve 2147’si yaralandı. |

- Neoliberal ekonomi uygulamaları sektörlere darbe vurmaya devam ediyor
- Anayasanın sivili olmaz
- Neoliberal ekonomi uygulamaları tarımı ve çiftçilere darbe vuruyor
- Antalya Eğitim Araştırma’nın yasa tanımazlığı
- Afrika’ya Türk çıkarması

