
Erkin Feyyaz Eşli
Herkes Ukrayna’daki olaylara yoğunlaşmışken Libya cephesinde neler oluyor? Libya’nın Haftar’dan kurtulma şansı var mı? Böyle bir soru yersiz değil. Libya’da siyasi mücadelenin şiddetlenmesi Ukrayna kriziyle aynı zamana denk geldi. Tüm dünya Doğu Avrupa’daki olayları takip ederken, Batı da Çin’in Tayvan’la ilgili eylemlerini kaygıyla izlerken, Trablus’taki Libya hükümeti ve onu destekleyen güçler için yeni bir fırsat penceresi açılıyor.
Basında çıkan çok sayıda habere göre Ruslar, artık Sirte’yi terk etti. Haftar ve müttefikleri tarafından kontrol edilen Libya petrol sanayisinin kilit merkezi artık tamamen korumasız durumda. Bu haberler, şunu gösteren bilgilerle de örtüşüyor: Halife Haftar’ın Libya’da üstünlük sağlama girişimleri başarısız oldu. Aralık ayında Halife Haftar, daha önce amansız düşmanı olan Libya’nın eski İçişleri Bakanı Fethi Başağa’yı Bingazi’ye davet etmişti. Haftar ve Başağa, mevcut başbakan Abdülhamid Dibeybe’ye karşı bir anlaşmaya varmışlardı. İki ay sonra, Halife Haftar tarafından kontrol edilen Temsilciler Meclisi, Başağa’ya yeni bir hükümet kurma yetkisi verdi.
Geçtiğimiz günlerde Fethi Başağa, Temsilciler Meclisi’nde Libya’nın yeni başbakanı olarak yemin etti. Buna cevaben, Abdülhamid Dibeybe’nin Libya Ulusal Birlik Hükümeti, Temsilciler Meclisi’nin bu tasarrufunu tanımayarak iktidarını sürdüreceğini ve ülkeyi Haziran 2022’de seçimlere götüreceğini açıkladı. Fethi Başağa hükümeti açısından ciddi bir güven sorunu söz konusu.
Trablus’taki yasal Libya hükümeti, Temsilciler Meclisi’ndeki Başağa hükümetinin oylamasını bir düzenbazlık olarak değerlendirdi ve ayrıca oturumda yeterli çoğunluk olmamasını bütün Libyalıların televizyonlardan izlediğini açıkladı. Tobruk’taki oylamaya katılmayan bazı milletvekilleri katılmış gibi gösterildiklerini de ifade ediyorlar. Bu sahte oylara rağmen bile yetersayı toplanamadı. Açıktır ki, bu yasadışı güvenoyuna
katılan milletvekilleri, darbe girişiminden tutuklanma riskiyle karşı karşıyalar. Gün geçtikçe, Haftar’ın Libya siyasetine dönmek için Fethi Başağa’yı kullanma girişimlerinin başarısız olduğu daha da netleşiyor. Başağa, Batı Libya tarafından desteklenmedi ve gücü ve meşruiyetini yitirdi.
Ayrıca maddi kaynak açısından da ciddi sıkıntı içindeler. Başağa hükümetini tatsız bir gelecek bekliyor. Başağa, Trablus’taki hükümete karşı çıkmaya ve Haftar’ın oyununa alet olmaya devam ederse, hükümetinin büyük finansman sorunları olacak.
Ulusal Petrol Şirketi ve Libya Merkez Bankası, Abdülhamid Dibeybe’yi destekliyor. Bu kurumlar, hükümetin emri altında değil, bağımsız kurumlar oldukları için kolayca ortadan kaldırılamazlar. Daha önce Haftar, alternatif Ulusal Petrol Şirketi ve Merkez Bankası yaratmaya çalışmıştı. Ancak, bu girişimler hiçbir yere varmadı, çünkü uluslararası güçler bu tür yeni modelleri gayri meşru görüyor ve görmeye devam edecek.
Bu nedenle, yeni alternatif Libya hükümetinin Dibeybe karşısında hem askeri hem de ekonomik olarak eli zayıf. Diğer taraftan Haftar’ın daha önce yaptığı gibi petrol ihracatını engelleme girişimleri, birçok dış aktör ve petrol üreticisi şirketle ilişkilerde krize yol açacaktır. Dünyada enerji fiyatları yükselirken Haftar petrol ihracatını engellemeye çalışırsa yurtdışından büyük bir baskıyla karşı karşıya kalacaktır.
Haftar şimdi savunmasız bir durumda. Nihai yenilgisi yakın. Haftar, ABD vatandaşlığına sahip olduğu için oraya sığınma talebinde bulunabilir. İsrail ve BAE de seçenekler arasında. Haftar, kritik bir noktada ziyaret bahanesiyle gidip de Mısır’dan dönmezse, buna da şaşmamak gerekir. Libya’da kalırsa, Trablus’la işbirliğine daha yatkın olan daha güçlü bir askeri lider, Libya Ulusal Ordusu’nun yönetimine el koyabilir. Her anlamda Haftar için Libya’da bir gelecek gözükmüyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir.
- BURDUR’u Tıp Fakültesi kuruluş sevinci ve heyecanı sardı
- TÜRK-İŞ süresiz oturma eylemine gidiyor
- Kifayetsiz muhteris yöneticinin ülkesine ve halkına verdiği zarar
- Jandarma yangına yönelik devriye atıyor
- Erdoğan’dan çiftçiye yeni kredi paketi müjdesi
- Cuma’da ders gibi hutbe: “Kamu hakkı dokunulmazdır”
- Yazarımız, Sagalassos’ta tarihi dokudaki tahribatı altı maddede gösterdi
- Hükümet krizin yükünü emekçinin sırtına yükleme kararından vazgeçmiyor