Mutfaktaki enflasyon yüzde yüze, açlık sınırı 10 bin liraya dayandı

TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre Mart ayında açlık sınırı 9 bin 590 liraya yükselirken, yoksulluk sınırı 31 bin 240 liraya tırmandı. Yayınlanan raporda, 6 Şubat depremleriyle gelir dağılımı adaletinin daha da bozulma ihtimali olduğuna dikkat çekildi.

Türk İş’in her ay yaptığı araştırma çalışmaları sonucu yayınladığı raporların Mart sonuçları yayınlandı.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ’in) araştırmasına göre Mart ayında açlık sınırı (dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı) 9.591,13 TL’ ye yükseldi.

Aynı raporda, yoksulluk sınırı (gıda harcaması ile giyim, konut -kira, elektrik, su, yakıt-, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarının) 31 bin 240 liraya yükseldiği saptandı.

12 aylık mutfak enflasyonu ise yüzde 94,62 oranında arttı.

GENİŞ KİTLELER BÜYÜK BİR GEÇİM ZORLUĞU İÇİNDE

TÜRK-İŞ tarafından yapılan açıklamada, geniş kitlelerin “büyük bir geçim zorluğu” yaşadığı kaydedilerek, halkın, “6 Şubat Büyük Türkiye Depremi ve sonrasında yaşanan sel felaketlerinin doğurmuş olduğu zorlukları daha yoğun hissetmesi ve gelir dağılımındaki adaletin daha da bozulmasının ihtimal dâhilinde olduğu, bunun mümkün olduğunca önlenmesi ve ücretli-maaşlı geçinenlerin milli gelirden aldıkları payların yıldan yıla gerilemesinin önüne geçilmesi için siyasi iradenin ilk başta yapması gerekenlerden birisi vergide adaleti sağlamaya yönelik politikalar geliştirmesi gerektiği” ifade edildi.

DEPREMİN YARATTIĞI SIKINTILAR

Depremin yarattığı sıkıntılara, kamu kurumlarının deprem için bağışladıkları paralara da dikkat çekilen açıklamada, “2 trilyon TL civarında olacağı tahmin edilen deprem maliyetinin yarısı bütçedeki 1 yıllık kamusal gelir tahakkukunun tahsil edilemeyen kısmından karşılanabilir düzeyde. Ancak Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na göre 2022’de toplanması öngörülen doğrudan vergiler dolaylı vergilerin neredeyse 2 katı kadar. Bu durum eğer gerekli düzenlemeler sağlanmaz ise hayat pahalılığından en çok etkileneceklerin yine sabit gelirliler ile ekonomik açıdan toplumun en kırılgan ve yoksul kesimlerinin olacağını kanıtlar niteliktedir.” görüşüne yer verildi.

ZATEN SIKINTILI OLAN GIDA ARZININ DARALAMASI RİSKİ

Açıklamada, toplam tarım ve hayvancılık üretiminin yüzde 14,5’inin depremin etkilediği bölgede olduğu belirtildi. Bunun bir kısmının kaybının bile zaten çok sıkıntılı olan gıda arzını daha da daraltacağı ifade edildi.

Dünyada ve ülkemizde enflasyonun bu yıl da yüksek seyredeceği belirtilen açıklamada, bu durumun halkın yaşam şartlarını zorlaştıracağı bildirildi.

Raporda bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 12 bin 469 lira olarak belirlendi.

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 1,76 yükseldi.

İki aylık değişim oranı yüzde 17,96 olarak saptandı.

Son on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 94,62 oldu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.