“NATO’culuk bu ülkenin zinciridir”

Ulusal Kanal Haber Müdürü Mustafa İlker Yücel, NATO ve Türkiye ilişkileri hakkında yaptığı paylaşımda, 1952’lerden bu yana Türkiye’nin paslı prangası haline gelen ve bütün dokularına, hücrelerine kadar sinişmiş olan, 15 Temmuz darbesinde kolunu kanadını kırdığımızı sandığımız ama temel bir siyasi ve askeri akım haline dönüşmüş bulunduğundan bir türlü yollarımızı ayırmaya cesaret edemediğimiz NATO ve NATO’culuğun anlamını ve kurtuluş yollarını tahlil etti. Yücel, “NATO’culuk bu ülkenin zinciridir” dedi.

Büyük Atatürk hayata veda eder etmez, Türkiye’de ordunun siyasete ilk kez müdahalesi olarak, Ordu Müfettişi Fahreddin Altay’ın Milli Mücadele’nin ağır toplarından biri olmasının verdiği ağırlığı arkasına alarak Atatürk’ün koltuğuna oturan İsmet İnönü’nün Türkiye’yi devrimci ekseninden kaydırarak Batıcı bir rotaya sokması sonucu 2. Dünya Savaşı sonunda Kore’ye asker gönderdik. Yüzlerce Mehmetçiğin şehitliği üzerine kurulan taklardan geçerek 1952 Şubatı’nda NATO’ya girdik.

73 yıldır başımıza olmadık belalar açan NATO Türkiye’de devletin kılcal damarlarına kadar sirayet etmiş gerek yöneticiler nezdinde gerekse askerler nezdinde kendine bağlı bir nesil yetiştirmiştir. 12 Eylül ve 12 Mart’ı, 15 Temmuz darbesini yaşatan, bu kez kolunu kanadını kırdık sandığımız NATO’ya bağlılığımız meğerse daha derinlerdeymiş.

Bu kapsamda “NATO isterse dünyanın öbür ucuna, Kore’ye bir tugay asker gönderirsiniz, NATO istemezse burnunuzun dibinde 60 bin Müslüman katledilirken, ülkeniz de tehdit edilirken 3 tane askerinizi hareket ettiremezsiniz.” diyen Mustafa İlker Yücel, “NATO’culuk bu ülkenin zinciridir.” değerlendirmesinde bulundu.                                                    

MİLLİYETÇİLİK VE İSLAMCILIK NATO SINIRINA KADAR

Türkiye’deki milliyetçiliğin, sosyal demokrasiciliğin ve İslamcılığın sınırının NATO sınırı olduğuna belirten Yücel, “Siyasi arenada istediğiniz kadar milliyetçilik yapabilirsiniz. NATO sınırına kadar! İslamcılığın da aşamadığı bir nokta var. NATO sınırı! Avrupa’nın sosyal demokrasisine bağlananlar zaten NATO’nun ideolojik denetimine girmişti. Sınır ihlali akıllarına bile gelmiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

EN KARARLI NATO ALEYHTARLARI 70 yıllık NATO üyeliği sürecinde siyasi kadrolarda NATO’severliğin

bilinçaltı unsuru haline geldiği Türkiye’de “NATO’ya karşı en kararlı tutumu, sadece Atatürk devrimcileri, vatansever sosyalistler ve sayıları az da olsa ‘Tam Bağımsız Türkiye’ diyen muhafazakar aydınlar”ın gösterdiğini belirten Yücel, “Ak Parti son olarak NATO’nun genişlemesinde düşmanın büyümesine ‘evet’ diyerek tarihi bir hata yaptı.” yargısını ileri sürdü.

Yücel, değerlendirmesinin devamında şu ifadelere yer verdi:

“Ak Parti’nin, İsrail vahşeti ve ABD tehditleri karşısında NATO/ABD’nin çizdiği sınırı aşması, bu zinciri kırması ülkemizin ve bölgemizin lehine olur. Tüm dengeler değişir. Suriye’yle teröre karşı silahlı iş birliği, Kürecik- İncirlik Üssü’ne el konulması ve İran’la güçbirliği karşısında ABD ve İsrail’in yapabileceği hiçbir şey olmaz. Kararlı olalım yeter. Türk milleti yumruk gibi birleşir. Kurtuluş Savaş’ında olduğu gibi mazlum uluslar özgüven kazanır, heyecanla mücadeleye atılır. Bu çözümü şu anda sadece Vatan Partisi savunuyor.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.