Öğretmenler MEB kapısında 8. Dönem Toplu Sözleşme taleplerini haykırdı
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’na bağlı öğretmenler, 1 Ağustos itibariyle başlayacak olan yaklaşık 4 milyon memur ile 2,5 milyon memur emeklisinin maaşlarına yapılacak zam oranının belirleneceği 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ileri sürecekleri talepleri açıkladılar. 8. Dönem görüşmelerinin farklı olacağını belirten öğretmenler, “Bu dönem artık masada Birleşik Kamu-İş de var!” dedi.
Geçtiğimiz dönemlerde toplu sözleşmelerden açlık sınırının iki katından fazla zam alan ve alanlardan uzak duran eğitim çalışanları, enflasyonun bir türlü düşürülememesi, hayat pahalılığının can yakması ve reel alım güçlerinde büyük kayıplara uğramaları üzerinde hareketlenmeye başladılar.
Bu kapsamda Birleşik Kamu İş Konfederasyonu, Millî Eğitim Bakanlığı önünde yaptığı açıklamada “sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz istihdam modelleri tarihe karışmalı, kadrolu, güvenceli, insanca yaşanabilir ücretli istihdam esas olmalıdır, 14.765 TL kira desteği, 264 TL yemek yardımı, ulaşım ve kreş desteği derhal sağlanmalıdır…” gibi taleplerini dile getirildi.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın, kamu yararına hizmet sunan devlet kurumu olmaktan çıkarıldığını, siyasi iktidarın kendisini yeniden üretmek için uygulama sahası haline getirildiğini dile getiren Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım açıklamasında “8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde alanlardayız!” dedi.
KAMU-AR tarafından yayımlanan son araştırmaya göre, Türkiye’de açlık sınırının 27 bin 415 TL, yoksulluk sınırının ise 83 bin 859 TL olarak saptandığını belirten Yıldırım, “Bu rakamlar, kamu emekçilerinin maaşlarıyla insanca yaşamayı bırakın, ay sonunu getirmekte bile zorlandığını açıkça göstermektedir” dedi.
“MEMUR SEN İKTİDARLA AYNI DİLİ KULLANAN İKTİDARIN MEMURU”
Şimdiye kadar masada yer alan ve “iktidarla aynı dili kullanan” yetkili konfederasyon MEMUR-SEN’in, kamu çalışanlarının hakkını savunmak yerine “iktidarın memuru” gibi hareket ettiği”ni ileri süren Yıldırım, “Masada bulunan diğer konfederasyonların da mücadelede etkisizliği de emekçilere yoksulluk ve çaresizlik dışında hiçbir şey sunmamıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Memur-Sen’in 30. yıl programında “En düşük memur maaşı 43 bin 726 lira” açıklamasını bir başarı olarak sunması; yaşanan ekonomik gerçekliğin üzerinin örtülmesi anlamına gelmektedir. Aynı programda karşılıklı methiyelerle sahnelenen bu tiyatronun 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde de sahnelenmeye çalışılacağının açık göstergesidir.” ifadelerini kullandı.
‘TİS GÖRÜŞMELERİ 7 DÖNEM GİBİ OLMAYACAK’ Yıldırım, “Buradan açıkça ilan ediyoruz:8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, diğer 7 dönem gibi olmayacak.Pazar günü Resmî Gazete’de yayımlanan veriler, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun kamu görevlileri sendikacılığında Türkiye’nin en büyük üçüncü konfederasyonu olduğunu resmen teyit etmiştir. Bu dönem artık masada Birleşik Kamu-İş var!” diye konuştu.
14.765 TL KİRA DESTEĞİ İSTENDİ
Eğitim emekçilerinin yüzde 90’ının kredi kartı borcuyla, taksitlerle, ek işlerle hayatta kalmaya çalıştığı vurgulanan Açıklamada, “Taleplerimiz
nettir ve ertelenemez” denilerek sıralanan taleplerin bazıları şöyle:
– Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz istihdam modelleri tarihe karışmalıdır.
– Kadrolu, güvenceli, insanca yaşanabilir ücretli istihdam esas olmalıdır.
– 14.765 TL kira desteği, 264 TL yemek yardımı, ulaşım ve kreş desteği derhal sağlanmalıdır.
– Öğretmenlik Meslek Kanunu yeniden düzenlenmeli, kariyer basamakları uygulaması kaldırılmalı, eşit işe eşit ücret ilkesi yaşama geçirilmelidir.
– Engelli memurlara bir derece verilmelidir.
– Doğum sonrası analık izin süresi 24 aylık ücretli izin hakkı olarak düzenlenmelidir.
– Emeklilik hakkının emekçiler için bir çalışma hakkı olduğu gerçeğinden hareketle, yoksullaşma kaygısıyla emeklilik hakkının kullanılamaz duruma gelmesinin önündeki mali engeller kaldırılmalı, emeklilikte de insan onuruna yaraşır bir ücret hakkı sağlanmalıdır.
- Öncü Gençlik’ten Zafer Partisi’ne milliyetçilik dersi
- Kamu işçisinin sabır taşı çatlamak üzere
- 28 Şubat’ın hedefi kimdi?
- Soylu: “FETÖ’yü kuranlar hala fırsat kolluyor”
- CUMHURİYETİMİZİN İKÏNCİ YÜZYILINI GÖSTERMEMEYE AHDETMİŞLER
