
“Terörsüz Türkiye” nasıl şekillenecek; silah bırakan teröristler ne olacak?
Dr. Perinçek: “İnfaz ve pişmanlık yasasıyla bu iş olmaz”
1970’lerden bu yana 50 yılı aşkın süredir Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı silahlı mücadele yürüten, belli bir aşamadan sonra milli devlete isyanla devrim olamayacağı üzerine kurulu bulunan çağın tunç yasası gereği ABD emperyalizminin aparatı haline gelen PKK terör örgütü, Türk ordusunun tarihi başarısı sonucu silah bırakmayı ve kendini feshetmeyi kabul etti. Bugün Süleymaniye’de bir grup PKK’lı törenle silahlarını bıraktı ve yaktı. Silah bırakan 15 bin civarındaki şahısın ne olacağı ve geleceği üzerinde tartışmalar devam etmektedir. Silah bırakma ve silah bırakanların geleceği konularında Ulusal Kanal’da değerlendirmelerde bulunan Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, “İnfaz ve pişmanlık yasasıyla bu iş olmaz” dedi.
PKK silah bırakıyor.
Ardından hangi gelişmeler yaşanacak?
Süreç nasıl devam edecek?
“BU TÜRKİYE’NİN BAŞARISI”
Perinçek, ‘Bir tane çözüm var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’yle ve Türk Milleti’yle bütünleşme iradesini ortaya koyanları affederek bu konuyu çözebilirsiniz.’ dedi.
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Süleymaniye’deki PKK’nın silah bırakma eylemine Vatan Partisi’nden bir heyetin de katılacağını açıklayarak, “Bu Türkiye’nin başarısı.” dedi. Silah bırakmanın stratejik hedefe giden yolda taktik bir aşama olduğunu ifade eden Perinçek, silahları bırakmanın ardından yapılması gerekenleri anlattı.
Perinçek, Ulusal Kanal’da yayınlanan Çıkış Yolu programında Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tevfik Kadan’ın sorularını yanıtladı.

HEPİMİZİN BAŞARISI
Tevfik Kadan- PKK, 11 Temmuz Cuma günü Süleymaniye’de silah bırakma sürecini başlatıyor. Vatan Partisi de bu törende bulunacak mı?
Dr. Perinçek- “DEM Parti’den bir heyet, Vatan Partisi’ni ziyaret etti. Heyet, Genel Başkan Yardımcımız Utku Reyhan ve Genel Saymanımız Yıldırım Gençer ile görüştü. Bugün de bizim arkadaşlarımız DEM Parti’yi ziyaret etti. PKK’nın silah bırakması, Vatan Partisi’nin uzun yıllardır yürüttüğü mücadelenin bir sonucu. Bu sürecin 1970’lerden beri başında olan bizim partimiz. Program düzeyinde de bu süreci yöneten partiyiz. Bu sürecin artık kesin başarılara gittiği ortamda, PKK’nın silah bırakma törenine bizi de davet ettiler. Tabii ki biz de orada bulunacağız. Genel Başkan Yardımcımız Ferdi Tanhan başkanlığında bir heyetimiz orada bulunacak. Bu, Türkiye’nin başarısı. Türkiye’de yaşayan bütün insanların başarısı. Dolayısıyla bu hepimizin başarısı.”
Tevfik Kadan- Silah bırakma töreni sırasında silahların yakılması ihtimalinden bahsediliyor. Böyle bir eylemi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dr. Perinçek- “İhtimaller üzerinde konuşmayalım. Ama silahlar yakılmak için değil vurmak için imal edilmiştir. O silahlar bundan sonra ancak TSK’nın cephaneliklerinde olduğu zaman değerlidir. Yakıldığı zaman kendi silahımızı yakmış oluruz. Aynı zamanda bu sürece omuz veren bir tavır olmaz.”
SİLAHLARI BIRAKANA NE OLACAK?
“Süreç, stratejik olarak devlette ve millette bütünleşme sürecidir. Silahları bırakmak, bu stratejik hedefe giden yolda taktik bir aşamadır. Nitekim Öcalan da 27 Şubat’ta kamuoyuna ilan edilen çağrıda ne diyor: ‘Devletle ve toplumla bütünleşmek için PKK feshedilecek ve silah bırakacak.’ Öcalan, PKK’nın feshedilmesi ve silah bırakmasının stratejik hedefini ortaya koyuyor. Bu amaca yönelik bir silah bırakma bu. Peki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sloganı ne? “Terörsüz Türkiye”. Terörsüz Türkiye, bu sloganın gerisinde. Maalesef bizim devletimiz ve AK Parti, “Terörsüz Türkiye” hedefiyle bu süreci götürüyor. Terörsüz Türkiye nedir? Silahlar bırakıldı, sonra ne olacak? Silahları bırakan PKK mensupları ne olacak? Toplumun, devletin neresinde olacaklar? Onların kafalarında ne olacak? Bakkal mı olacak öğretmen mi olacak? Hapse mi atılacak? Türkiye’nin geleceğinde hangi konumda olacaklar? Bunlar stratejik programı ifade eden sorular.
Köklü ve kalıcı çözüm nedir? Stratejik hedefi bir kere koyacağız. O nedir? Devlette ve millette birleşmek. Edirne’den Hakkari’ye kadar Trakya ve Anadolu topraklarında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran vatandaşlarımızın hepsi bir milleti oluşturuyor. Bu, 200 yıldır devam eden bir süreç. Devrimle bütünleşiyor Türkiye. Aynı zamanda aynı devletin sahipleri olarak bütünleşiyor bunlar. Dolayısıyla devlette ve toplumda birleşmeyi stratejik bir hedef olarak koyduğumuz zaman bu süreç, kalıcı çözümlere ilerler.”
MİLLETLER DEVRİMLERLE OLUŞTU
“Büyük milletler, çeşitli kavimlerin kaynaşmasından oluşuyor. Bizim Türk Milleti de çok çeşitli kavimlerin kaynaşmasıyla oluşuyor. Atatürk bunu, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.” diye yazdı. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak, devrim yapmaktır. Kim yaptı o devrimi? Türkiye halkı. Onun adı Türk Milleti. Bütün milletler devrimlerle oluştu. Feodalizme karşı Orta Çağ’dan kurtulma devrimleriyle milletler oluştu. Biz de hem emperyalizme karşı savaşlarda hem de Orta Çağ gericiliğinden kurtuluş mücadelelerinde millet olarak kaynaşıyoruz.
“Silah bırakma, bu tarihsel süreçte önemli bir aşama. Bunun kesin başarıya ulaşacağından eminiz. ‘Olmayacak’ diye emperyalizm tarafından, Siyonizm tarafından söylentiler var. Bu düşmanın beklentileri. Ama onların umutları kursaklarında kalacak.
“Zorlu bir süreç. Süreç, zorlukları aşa aşa ilerleyecek. Zorlukların aşılmasında da en büyük dayanağımız devrim tarihimiz ve devrimciliğimiz.
RESMEN SAPTANACAK
Tevfik Kadan- Cumhurbaşkanı Erdoğan silah bırakmayla birlikte yeni bir aşamaya geçileceğini söyledi. Meclis kapanmadan önce bir komisyon kurulması bekleniyor. Hükûmete yakın medya, kaynaklarına dayanarak, “içeride tutulan yaşlı ve hasta PKK’lıların serbest bırakılması, iyi halden yararlanma” gibi düzenlemeler yapılacağını bildiriyor. Sizce bunlar bütünleşme süreci için yeterli mi?
Dr. Perinçek- “Bu habere güvenmiyorum. Bu haber doğru değil. Söylediklerinizle bu süreç başarıya ulaşmaz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu kadar dar görüşlü ve aciz değil. Devleti ancak şu açıdan eleştirebiliriz. Meclis’te çalışma olacaksa bu yasama faaliyeti için olur. Bu süreç yürütme organı tarafından yürütülmesi gereken bir süreç. Devlet diyecek ki ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti olarak PKK’nın silah bıraktığını ve kongre kararıyla kendini feshettiğini olgulara dayanarak saptıyoruz.’ Bu olay resmen saptanacak ve kamuoyuna açıklanacak.
ERTELEME DEĞİL YOKUŞA SÜRME
“Bunu saptadıktan sonra önümüze çıkan sorunlar nedir? Silah bırakan vatandaşlarımızla ilgili yasama organının çözüm üretmesi lazım. Vatan Partisi bu çözümü üretti. Kanun önerisi haline getirdi. Bu bir af kanunudur. Pişmanlık kanunlarıyla bu iş çözülmez. “Pişman oldum.” diyecekler; mahkemeye çıkaracaksınız, 5 sene sürecek. Yargılama sonunda mahkûm ettiklerinizle ilgili ne yapacaksınız?
“İkinci çıkmaz da İnfaz Kanunu’nda yapılacak değişiklikler. Yargılayacaksınız, hüküm vereceksiniz, hükmün infazına ilişkin bazı indirimler yapacaksınız. Orada da teslim olanları yargılama var. Bunlarla sorunu çözme iddiası tamamen hayali. Gerçeklerle bağlantılı değil, sürecin hassasiyetiyle ilgili değil. İki yol da bu işi ertelemenin ötesinde yokuşa sürmek.
TEK ÇÖZÜM VAR: AF KANUNU
“Burada bir tane çözüm var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’yle ve Türk Milleti’yle bütünleşme iradesini, bireysel bir irade olarak ortaya koyanları affederek bu konuyu çözebilirsiniz. Af kanunundan yararlanmak isteyenler, bir dilekçe verecek veya mahkeme huzurunda diyecek ki, “Ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti’yle ve Türk Milleti’yle bütünleşmek amacıyla bu af kanunundan yararlanmayı talep ediyorum.” Bütünleşmeyle kucaklayacağımız insanlar da bütünleşme iradesine sahip olacak.
“Af kanununu hazırladık. Başlığı da şu: “Feshedilmiş PKK’nın yöneticileri ve mensupları hakkında devletle ve milletle bütünleşme iradesini gösteren mensuplar hakkında af kanunu.” Kanun, silah bırakanları kapsayacak sadece. ‘Emsal’ diyerek FETÖ unsurları veya başka terör örgütleri de kanundan yararlanmak isteyebilir. Bunun da kanunla engellenmesi mümkündür.
PKK TARİHİN DIŞINA DÜŞTÜ
Tevfik Kadan- PKK, son yıllarda ‘ulus devlet’ karşıtı bir paradigma geliştirdi. Ancak “Türkiye’nin de
bir ulus devlet olmasına karşıyız.” diyorlar. Abdullah Öcalan ise “Devletle bütünleşeceksiniz.” diyor. Bu ikisi bir çelişki değil mi?
Dr. Perinçek- “Ulus devletleri reddeden bir söylem geliştirmeye başladılar. PKK, tarihin dışına düştü, neden? Bugün bütün insanlık ulus devletleri yaşıyor. Dünyada ulus devlet olmayan bir devlet yok. PKK niçin tarihin dışına düştü? PKK, devletsiz bir dünya dile getirmeye başladı. Ulus devleti reddeden PKK yöneticileri, kutuplarda bile değil. Fok balıkları bile bunların söylediklerini kabul etmez. Dünyanın her yerinde bugün devletler var. Ve devletsizlik, dünyanın bugünkü süreciyle hiçbir şekilde uyum göstermiyor. Komünal toplumu nerede kuracaksın? Mars’ta mı?
“PKK mensuplarının yapacağı tek şey var. Öcalan’ın ifade ettiği gibi devletle ve toplumla bütünleşme. Tarihin dışına düşmeyecekleri biricik çözüm bu. Devletsiz bir dünya şöyle olur: Bolluk toplumu oluşur. Aletlerin, araçların, üretilen değerlerin paylaşımı sorunu kalkar. Her şey bol olur, o toplumda malların bölüşümü diye bir sorun olmaz. O zaman devlete ihtiyaç olmaz. Ama insanlar da kâmil insan haline gelmiştir. O toplum komünal olur. Ama devletin ortadan kalkması için kaynakların bölüşümünün ortadan kalkması lazım. Böyle bir dünyanın eşiğinde değiliz.
BELEDİYELER KARAGAH
Perinçek, belediyelerdeki operasyonlarla ilgili de şöyle konuştu:
“Operasyonların iki cephesi var. Birincisi yolsuzluk cephesi. İkincisi, turuncu diye anılan planlar var. Belediyelerin önemli bir kısmı, turuncu görevlerde karargâh görevi yapıyor. Otoriteyi sarsma, Türkiye’nin başına ABD’nin ve İsrail’in istediği bir iktidarı kurma hedefi… Bunu belediyelerin hepsi için söylemiyorum ama yaptıkları işler ortada. Son zamanlardaki kitle hareketlerinde de İstanbul Büyükşehir Belediyesinin rolünü gördük. Gerici kitle hareketinin merkezi konumundaydı. Amerika ve Avrupa tarafından destekleniyordu ve Özel ne diyordu: “Onlar Asya’ya gidiyor, biz Atlantik’ten yanayız…” CHP Genel Başkanı, dünya televizyonlarında “Sizin menfaatlerinizi temsil ediyoruz.” dedi. Açık destekler talep etti.
“Atlantik planlarına hizmet eden karanlık karargâhlar. Yolsuzluk yoluyla oluşturdukları kaynakları da aynı zamanda ABD ve Atlantik Sistemi’nin Türkiye’de hükûmet kurma projesine tahsis eden karargâhlar. Bu işlevlerini Özel, açıkça itiraf ediyor. Diyor ki: Ben bu süreçte kitleleri meydanlara çıkartırım, korkuturum, deviririm…
Tevfik Kadan- Amerika’nın böyle bir darbeyle başarıya ulaşma şansı var mı?
Dr. Perinçek- “TSK’yı yanına alırsan hedefe ulaşırsın ama bu ihtimal sıfır. ABD kuvvetlerine karşı savaşan bir TSK var. Bölücülüğe, ABD güdümündeki terör örgütlerine karşı mevzilenen bir TSK var. CHP’nin turuncu hareketlerle TSK’yı yanına çekme şansı yok.

- Kamu işçisinin sabır taşı çatlamak üzere
- 28 Şubat’ın hedefi kimdi?
- Soylu: “FETÖ’yü kuranlar hala fırsat kolluyor”
- CUMHURİYETİMİZİN İKÏNCİ YÜZYILINI GÖSTERMEMEYE AHDETMİŞLER
- Dr. Perinçek’ten 15 Temmuz mesajı

