KAMU SEN’e bağlı Türk Eğitim Sen Burdur Şube Başkanı Orhan Akın Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığı basın açıklamasıyla, 657 sayılı kanunun 4’ncü maddesinin C fıkrası uyarınca çalıştırılan 4/C’li geçici personelin, 30 Mart 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan 4/B’li sözleşmeli statüye geçirilmesi sırasında elinden alınmış müktesep haklarını savundu. Bu konuda mahkemeye başvuru yapıldığını bildirdi.
15 yıllık AKP Hükümetleri döneminde işçi ve memur haklarında herdaim bir geri gidiş sözkonusu olmuş, işçilerin ve memurların kısacası ücretli kesimin Cumhuriyet kazanımları ellerinden alınmaya çalışılmıştır. Başta Tekel olmak üzere emperyalistlerin kolay lokma yapmak amacıyla dayattıkları milli devleti zayıflatma hedefli özelleştirilerek kapatılan çeşitli kurumlardan kalan ve memur olarak diğer kurumlara 4/C statüsünde istihdam edilen yüzbinlerce vatandaşın 4/C’den sözde 4/B’ye geçirilme aldatmacasıyla müktesep haklarının ellerinden alınmış ve mağdur edilmişlerdir. Bu kapsamda TES, mağdur edilmiş ve müktesep hakları ellerinden alınmış 4/’B’ye geçirilen eski 4/C’li vatandaşların hakları için mahkemeye başvurduklarını açıkladı.
Orhan Akın’ın açıklaması!
Hukuk güvenliği ilkesinin bir sonucu olan müktesep hakları ellerinden alınmış, mağdur 4/C’li kamu çalışanları
657 sayılı Kanunun 4. maddesinin C fıkrası uyarınca çalıştırılan geçici personelin 4/B’li sözleşmeli statüye geçirilmesine ilişkin karar, 30 Mart 2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak karar, geçici personelin sözleşmeli statüye alınmasından çok, sözleşmeli statü içerisinde mali ve özlük hakları farklı bir istihdam modeli getirmektedir. Sanki bu düzenleme ile 4/B içine giydirilmiş şekilde 4/C statüsü devam ettirilmektedir. Başka bir deyişle yapılan düzenleme, adeta doğan görünümlü şahin formatındadır. Çalışanlar 4/C’den 4/B’ye geçirilirken öğrenim durumları ve unvanlara göre istihdam sağlanmamış; hatta düzenlemeyle geçici ve mevsimlik çalışmanın yani esnek istihdamın zemini hazırlanmıştır. Yani dağ fare doğurmuş, adeta 4/B içine giydirilmiş şekilde 4/C statüsü devam ettirilmiştir. Bu aldatmaca karşısında Türkiye Kamu-Sen olarak sessiz kalmayacağız. Yargı sürecini başlatmış bulunuyoruz. Söz konusu geçişte tüm eğitim ve öğrenim durumu hiçe sayılmış, sadece yükseköğrenim mezunu olup olmadığına yönelik bir ayırım yapılmış, kişilerin eğitimlerine uygun bölümleri değerlendirmeye alınmamıştır. Yapılan düzenlemede yer alan Yükseköğrenim mezunu olanların tamamı İdari Büro Görevlisi, yükseköğrenim mezunu olmayanların tamamı ise İdari Destek Görevlisi olarak atanmasını düzenleyen maddenin eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptali için sendikamızca dava açılmıştır. Mevcut 4/B’lilerin ek ödeme oranları %70-80’lerde iken, 4/C’den geçirilenlerin oranı %20 ve ek ödemeleri 206,45 TL olarak belirlenmiştir. 4/B’liler ile karşılaştırıldığında çok büyük bir uçurumun olduğundan bu haksızlık ve eşitliksizliğin giderilmesi için de dava dilekçemizde talepte bulunduk. 4/C statüsünden 4/B statüsüne geçen personelin 209 sayılı Kanun gereğince performansa dayalı ek ödemelerine ilişkin eğitim ve kadro durumları dikkate alınarak eşiti 4/B statüsündeki personele ödenen performansa dayalı yapılacak ödemelerine dair kanuni düzenlemenin hayata geçirilmesi istedik. Sendikamız tarafından 4/C’den 4/B’ye geçen personelin performansa dayalı döner sermayesi ile ilgili olarak Sağlık Bakanlığı’na bir başvuru yaptık. Yapılan başvuruda 4/C’den 4/B’ye geçişi düzenleyen değişiklikte personelin sabit ödeme oranına yer verildiği ancak performansa dayalı ödemelerine ilişkin bir düzenleme tesis edilmediği belirtilmiştir. Ayrıca sigortalılık süresini dolduranların, mevcut 4/B’lilerden farklı olarak resen emekli edilme uygulaması devam ettirilmektedir. “idari büro görevlisi’ ve “idari destek görevlisi’ olarak sözleşmeli personel pozisyonlarına geçirilenlere iş sonu tazminatı ödenmeyecektir. Söz konusu personelin yıllık izinlerine ilişkin düzenleme de eskiden olduğu gibi her ay için 2 gün olacak şekilde düzenlenmiş ve söz konusu personelin haklarında herhangi bir iyileştirmeye de gidilmemiştir. Kurumlarda fiili olarak teknik iş yapan personel halen yürütmekte oldukları hizmetleri aynı şekilde yerine getirmeye devam edecekler denilmektedir eğer devam edeceklerse yaptıkları işlerin riskleri ve iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı gereğince olası sıkıntıların yaşanmaması için “Bu maddenin uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Devlet Personel Başkanlığı yetkilidir.” hükmü uyarınca konuyla ilgili tereddütleri giderme adına Devlet Personel Başkanlığı acilen bir görüş ortaya koymalıdır. İlk etapta 4/B kadrosuna geçiş bir müjde gibi kamuoyuna sunulurken içeriğine bakıldığında yıllardır bitsin dediğimiz bu ayıp daha da içinden çıkılmaz bir hal almıştır. 4/C ucubesi bitti derken bu Kararla özelleştirmeler sonucunda işlerinden olmuş, yıllarca atıl vaziyette tutulmuş, unvanları, meslekleri, diplomaları yok sayılarak kenarda tutulan, düşük maaşa mahkûm edilen insanların umutları boşa çıkarılmıştır. Kısacası dağ fare doğurmuştur. Resmi Gazetede yayımlanan Karara bakıldığında, 4/C’li personel için değişen hiçbir şey yoktur. Sadece statülerinin adı değişmiş ama nitelikleri ve aldıkları ücretlere dair en ufak bir ilerleme sağlanamamıştır. Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır bu ucube sistem bitsin, insanlar mağdur olmasın çağrısı yaparken, bugün gelinen noktada hiçbir değişiklik olmaması bizleri sükût-u hayale uğratmıştır. Sonuç olarak, hak sendikacılığını kendisine şiar edinmiş sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği üye olsun olmasın 4/C’lilerin yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Türkiye Kamusen olarak daima Hakkın ve haklının yanındayız!