
Erkin Feyyaz Eşli
Libya, bir kez daha siyasi ve askeri krizin uçurumuna sürükleniyor. Ülkeden gelen haberler, Abdülhamid Dibeybe’nin Trablus merkezli Ulusal Birlik Hükümeti ile Fethi Başağa’nın yasadışı paralel hükümeti arasında büyüyen çatışmaya işaret ediyor. Başağa, savaş baronu Halife Haftar tarafından destekleniyor. Haftar, Libya Ulusal Ordusu’nun başında.
Birleşmiş Milletler Siyasi ve Barışın İnşası İşleri Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, 16 Mart Çarşamba günü Güvenlik Konseyi’nde “Libya, kurumlarını bir kez daha bölme ve son iki yılda elde edilen kazanımları tersine çevirme riski taşıyan yeni bir siyasi kutuplaşma aşamasıyla karşı karşıya” uyarısında bulundu.
BM Genel Sekreteri’nin Özel Danışmanı Stephanie Williams, 2022’de seçimlere yol açacak anayasal bir temelde anlaşmaya varmak amacıyla Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi üyelerinden oluşan ortak bir komite kurulmasını önermişti. Ayrıca, BM, savaşan taraflar arasındaki müzakereleri desteklemişti. Ancak Halife Haftar’a bağlı güçler geçtiğimiz haftalarda çeşitli provokasyonlar gerçekleştirdi.
17 Mart’ta Halife Haftar’ın güçleri Bingazi’deki Ulusal Birlik Hükümeti ofisine baskın düzenledi. Daha önce Haftar’a bağlı komutanların Libya’da petrol üretimini engellediği bildirilmişti. Ayrıca, Fethi Başağa’nın kuvvetleri Trablus’a girmeye çalıştı, ancak karşıtları tarafından durduruldu. Herhangi bir can kaybı yaşanmasa da Başağa, Financial Times’a, mevcut Başbakan Abdülhamid Dibeybe görevde kalsa bile hükümetinin Trablus’tan çalışacağını söyledi.
2014-16 arasında ABD Özel Elçisi ve Libya Özel Koordinatörü olan Jonathan M. Winer da hükümetler arasındaki meşruiyet kavgasının Trablus’ta silahlı bir çatışmaya dönebileceğinden bahsediyor.
Libya’da yeni bir askeri çatışma çıkması hâlinde Türkiye kimi destekleyeceğini seçmek zorunda kalacak. Abdülhamid Dibeybe, Trablus’ta en ciddi güce sahip. Başkent ve çevresinde en büyük desteği gören de o. Dibeybe, Libya ile Türkiye arasında daha önce imzalanan deniz sınırları ve askeri yardım anlaşmalarının korunmasından yana. Halife Haftar’ın Türk askeri varlığına karşı konumu ise herkesin malumu.
Ancak Haftar, bugün eskisinden çok daha zayıf. Ruslar, Sirte’yi terk etti, bu da Haftar’ın Libya’nın en önemli petrol bölgesinin kilit şehrini elinde tutamayacağı anlamına geliyor. Libya Ulusal Ordusu maaş ödemede sıkıntı yaşıyor. Diğer taraftan Haftar’ın kendisi ve oğulları yolsuzlukla suçlanıyor. Haftar, kendi ordusunda da bir darbe girişimiyle yıkılabilir. Bütün kaynakları kendi elinde toplaması diğer komutanlar arasında da rahatsızlık yaratmış durumda. İç kriz ve eski müttefikleriyle yaşadığı sorunlar ve yaşadığı itibar kaybı Haftar’ı önemsiz bir figür haline getiriyor.
Haftar için bir diğer sorun da Fethi Başağa ile ittifak yaparak Misrata tugaylarından beklediği gibi destek alamamış olması. Misratalı milisler Haftar ve Başağa’yı değil, Dibeybe’yi destekliyor.
Libya uzmanı Jalel Harchaoui, Al-Monitor‘a verdiği demeçte Haftar ve Başağa’nın Trablus’u alma girişimlerinin “Türkiye’nin 2019-2020’de Trablus lehine müdahalesinin ABD’nin desteğiyle tekrarlanmasına yol açabileceğini” ifade etti. Bu müdahale, Haftar güçlerinin kontrol ettiği bölgelere de yayılabilir.
Ancak, Türkiye’nin ABD’den onay istemesi pek olası değil. Ankara, zaten etkin bir durumda ve Libya’da kendi kararını kendisi verecek. Belki de Haftar’ı ancak böyle durdurmak mümkün olacak.
- Kifayetsiz muhteris yöneticinin ülkesine ve halkına verdiği zarar
- Jandarma yangına yönelik devriye atıyor
- Erdoğan’dan çiftçiye yeni kredi paketi müjdesi
- Cuma’da ders gibi hutbe: “Kamu hakkı dokunulmazdır”
- Yazarımız, Sagalassos’ta tarihi dokudaki tahribatı altı maddede gösterdi
- Hükümet krizin yükünü emekçinin sırtına yükleme kararından vazgeçmiyor
- GÜNAH HARİTAMIZ
- Antalya Valiliği Mermerli Plajı Restorasyon İhalesinde skandallar bitmek bilmiyor