Yerele önem vermeyen kitap fuarı

EĞİTİMCİ KÖKENLİ DENİZ DERYA BİR YAZAR

Fuarda dikkat çekici ve sönüklüğünü bir anlamda kurtarmaya yarayan ise emekli eğitimci bir yazar Nihat Gökmen… Deniz derya eğitimci kökenli bir yazar…

Kendisini Nihat Gökmen olarak tanıttı. Ağrı Diyadin’li. Sınıf öğretmenliğinden emekli olmuş. Eğitim öğretimin birçok kademesinde 35 yıl görev yaptığını, emekli olduktan sonra çocuk edebiyatı alanında birçok kitap yazdığını belirtiyor. Gerçekten de tezgahına bakıldığı zaman bu zenginlik kendisini göstermektedir. Anadolu’yu eylül ayından başlayan ve haziran ayı sonuna kadar götüren bir süreç içinde karış karış gezdiğini ifade eden Gökmen Hoca, çocukların ve yetişkinlerin ilgilerinden memnuniyetini dile getirmektedir.

Eleştiri ve talebini ise şöyle dile getiriyor: “Yetişkin sayısı elbette daha çok olmalı. Daha yoğun olmalıdır. O beklenti içinde bütün Burdurlu saygıdeğer hemşerilerime Kitap Fuarına onları davet ediyorum. Hepsini burada görmek isterim, tanışmak isterim.”

BAYŞADER BAŞKANI BİLGEN: “BİZDE DE KONFERANS VEREBİLECEK YAZAR VARDIR”

Şair ve Yazarlar Derneği Başkanı Ali Bilgen de ilgi ve şartlardan memnun olmayanlardan. Burdur halkının gereken ilgiyi göstermediğinden yakınarak, tek yaptıkları işin eşle dostla görüşmek olduğunu belirtiyor ve görüşlerini şu sözlerle ortaya koyuyor: “Burdur’umuz maalesef okuma bakımından geçmişteki o yüksek seviyesini kaybetmiş gibi geliyor bana. Bir kasaba havasına bürünmüş gibi…”

Belediye afişinin ifadesiyle “seçkin, ulusal yazarlar”la yapılan söyleşi faaliyetlerine yerel yazarlardan da katılan olmasının daha iyi olup olmayacağı sorumuzu ise “evet bunu önümüzdeki yıl tekrar önerteceğiz. Bu yıl derneğimizin iki üyesi onların arasına girdi. Önümüzdeki yıl üyelerimizden birkaç kişiyi koymayı düşünüyorum. Bizim içimizde de konuşabilecek, konferans verebilecek arkadaşlarımın olduğuna inanıyorum ben” şeklinde cevaplandırdı.

“YEREL YAZARLAR NİYE İÇERİDE DEĞİL DE BURADA KAPININ ÖNÜNDE?”

Eğitimci kökenden bir başka yazar Neriman Şimşek Mıhladız. Son birkaç yıl içinde birçok orta öğretim kurumundan üniversiteye kadar söyleşiler ve konferanslar vermiş, kendi ailevi kökenini 19. yüzyılın ilk çeyreğinde Osmanlı Mısır Valisi Kavalalı Ali Paşa isyanından başlayan Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilanına kadar gelen tarihi bir süreci eksen alarak dört enfes tarihi romanı okuyuculara hediye etmiş bir yazarımız. Onun da bu yıl fuarın olumsuzluklarına eleştirileri var. Sosyal medya hesabından hem de “bağırarak” başlattığı eleştirilerini şöyle sıraladı: “Bizim buradaki yazarlarımızın çoğu eğitimci kökenlidir. En güzel söyleşiyi, bizimkiler yapar. Ama şöyle bir çevrenize bakın; biz niye içerde değiliz de buradayız. Kapının önündeyiz. Sabah siz gelmişsiniz beni bulamadınız. Bir hava çok soğuk olduğu için. Ben eve gittim, hava biraz ısınınca tekrar geldim. Niye ben yerel bir yazar olarak buradayım, niye içeride değilim. Bunu belediye başkanına sormak gerekmiyor mu?”      

Mıhladız, gazeteci Murat Dilek’in konuya ilişkin yazısına yorum yaparak da öfkesini sosyal medya platformunda dile getirdi: “Bugün 13. Burdur Kitap Fuarı’ndaydım. Saat 10,00’da Sergi ve Konferans Salonu’na gidince girişte bir masaya buyur ettiler. İçerisi sıcak, kapının önü buz gibi soğuktu. ‘Neden burası?’ diye sordum. Sonra çok soğuk ve kızdığım için eve geri geldim. Saat 13,30’da tekrar gidip birkaç kişiyle konu hakkında sohbet ederek tepkimi ortaya koydum. Çok üzüldüm. İnsan kendi yazarlarını kapı önüne atar mı? Parmakla saysan onu geçmez şair ve yazar. Bu davranışı hak etmiyoruz. Kaç yazar varsa ismini günü belirleyerek fuarda yer verin, kapı önünde değil. Bu davranışlı hoş karşılamıyorum.”

Mıhladız eleştirilerini sürdürüyor:

“Bir günlüğüne katıldığım kitap fuarında soğuktan duramadım eve geldim sonra tekrar gidip kitaplarımı toplayıp geri döndüm. Yerel yazar olunca bizim Ayşe Fatma oluyorsunuz. Daha çok ilgi göstermesi gereken yerde bizim olarak kalıyorsunuz. Dışarıdan gelenler daha kıymetli ve değerli oluyor. Bu yapımızdan kaynaklanıyor galiba. Ama hiç değilse yöneticilerimiz gereken ilgiyi gösterse daha iyi olmaz mı? Toplasan 10 yerel yazar çıkmaz. Birer ikişer gün içeride uygun bir yer verilse hem bizler hem de gelen değerli ziyaretçilerimiz mutlu olur. İlginize duyarlılığınıza teşekkür ederim. Umarım gelecek yıllarda dikkate alırlar. Resimsiz Afiş için geçen yıl Belediye kültür Müdürü bir başlangıç yaptı. Umarım gelecek yıllarda resimlisini de yaparlar. Geçen yıl çok güzeldi. Bu yıl hoş değil!”

GAZETECİ MURAT DİLEK: “BU AYIP ORGANİZATÖRLERE YATER DE ARTAR BİLE!”

“Burdur’da yetişmiş yazarları ön planda tutmazsanız ilinizden ünlenmiş yazar şair zor çıkarırsınız. Önceliğiniz her zaman yerel değerlerden olmalıdır.” diyerek sert bir eleştiri getiren Murat Dilek de “bu ayıbın organizatörlere yetip de artacağı”nın altını çiziyor.

“Hocam, burada kapının önüne koymuşlar sizi” diye takıldığımız, durumu güler yüzüyle espri yaparak geçiştiren eğitimci kökenli yazar Orhan Altın, “bizim için farketmiyor. Önemli olan okuyucuyla buluşmak” dedi. İlgini normal olduğunu, çok sayıda öğrencinin gelip gittiğini belirtti. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir