2014’ten sonraki süreci anlayamayanlara!

Devrim, kitaplarda yazıldığı gibi şabloncu bir şekilde yapılmaz. Devrimcilik, devlet düşmanlığı değildir. Hele hele bugünkü şartlarda ABD emperyalizminin Türkiye Cumhuriyeti üzerine çullandığı şartlarda devletin yanında olmaktır devrimcilik; eğer solculuğun ölçütü antiemperyalizm ve bağımsızlıkçılık ise, ABD emperyalizmine ve piyonlarına karşı savaşmak, savaşanların ardında durmaktır.

2014 yılından önceki TC düşmanı tarikat, cemaat ve etnisitelere hoşgörü ortamında semirip serpilen 1970 maceracılığının kalıntılarından olan THKP/C ve MLKP gibi terör örgütleri toplumun çeşitli kesimlerine yerleştikleri en yetkili ağızdan ikrar ediliyor.

DHKP-C’yi ayakta tutan esas toplumsal temelin avukatlar olduğu ifade ediliyor. Nitekim DHKP-C’ci avukat grubu tasfiye edilince örgüt de etkisiz hale gelmiştir.

En vahim saptama, bu terör örgütlerinin devlet memurları arasında da sempatizanlarının bulunması. FETÖ terör örgütünü tehlikeli kılan silahlı devletin içinde örgütlenmesiydi.

Terör örgütleri arasında dayanışma olduğu da son dönemin saptanan gerçeklerinden. Nitekim, FETÖ ile PKK arasındaki ilişkiler FETÖ darbesi bastırılınca ortalığa saçıldı.

[3d-flip-book mode="thumbnail-lightbox" urlparam="fb3d-page" 
id="12654" title="false" lightbox="dark"]
Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.