İsyan noktasında olan 65 yaş ve üstü vatandaşların tepkileri artıyor

1 Haziran Pazartesi gününden itibaren kontrollü toplumsal hayatın başlaması ve serbestleşme sürecinde her kesimin yasağı kalktığı halde 65 yaş ve üstünün belirsiz bir süre daha yasaklarının korunmasına karşı tepkiler giderek artıyor. İsyan halinde olan 65 yaş ve üstü vatandaşlar ile örgütleri sert eleştiriler yayınlıyor.

Türkiye’de 10 Mart itibariyle Kovid19 salgınıyla mücadele başladı.

Türkiye, Kovid19 salgınıyla mücadelede dünyaya örnek olacak başarı hikâyeleri yazdı.

Albayrağımız, salgınla mücadelesine destek amacıyla Alplerin zirvesine Çin bayrağından sonra yansıtılan ikinci ülke bayrağı oldu.

Bunu, Türkiye halkının zor dönemlerdeki sıkılı yumruk haline gelme özelliği, yedi ateşten geçmiş deneyime dayanan toplumsal dayanışmacılığının ortaya çıkması ve devletimizin bilime ve insana değer veren kararı sayesinde başardık.

Mart ayı ardardına tedbirler ayı oldu.

Kamu sağlığı için birçok tedbir alındı.

21 Mart’ta 65 yaş ve üstü milyonlarca insanımıza da onları koruma adına sokağa çıkma yasağı getirildi.

Ancak salgın iki aya varmadan peak seviyesine ulaştı.

Plato denilen zirvede yatay seyir halinde ilerleyiş gösterdi.

Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre düşüşe geçti.

29 Mayıs kararları çerçevesinde genel bir serbestleşme süreci ilan edildi.

Ancak 5 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı’nın yayınladığı kontrollü toplumsal hayat düzenlemesi çizelgesinin tersine 65 yaş ve üstünün sokağa çıkma yasağı adeta kalıcı hale getirildi.

İşte bu noktada 65 yaş ve üstü milyonlarca vatandaşta genel bir memnuniyetsizlik ortaya çıktı.

65 yaş ve üstü kanaat önderleri, aydınları, örgüt ve temsilcileri açıklama üstüne açıklama yayınlamaya başladı.

Gazeteci Uğur Dündar da isyan etti: Bunun adı “zulümdür, z-u-l-ü-m!” dedi.

Yaşlılar grubunun yüzde 10’u çalışıyor

Gördüğüm kadarıyla hafta içi, herkes her yerde!

Maske falan hak getire!

Bir tek 65 yaş ve üzeri evlerde!

Gelişmiş hiçbir ülkede benzeri görülmeyen bu uygulamanın adı ‘önlem’ değildir.

Bilim de değildir!

Peki nedir?

Zulümdür!..

Z-u-l-ü-m!..

#DuydunmuBilimKurulu

Prof. Dr. Naci Görür de tepkisini ilan etti.

Şimdiye kadar korona ile ilgili bir şey yazmadım ama şimdi çok da faydası olmayan 65 yaş ve üstü kısıtlaması için bir şeyler söylemek istiyorum. Hemen hemen herkesin sokağa çıkmasına izin verdiniz. Bunlar dışarı çıkıp evlerine dönüyorlar. Bu ülkede 65 yaş ve üstü insanların çoğu…

65+ Yaşlı Hakları Derneği: 65 yaş yasağı hak ihlalidir açıklamasında bulundu

65 yaş üstü yurttaşlara sokağa çıkma yasağının sürmesine tepki: Kararın bilimsel dayanağı yok.

COVID-19 pandemisi, bulaşma hızının yüksek olması nedeniyle devletin aldığı sıkı önlemlerle önlenmeye çalışılıyor. “Evde kal Türkiye” denilerek alınan önlemler, insan hak ve özgürlüklerini çok yönlü ihlal etse de, kamu sağlığının korunması amacıyla alındığı için yurttaşlar bu kısıtlamalara uymakla yükümlü oldular ve sorumluluk bilinciyle büyük ölçüde uydular. Bu tedbirler kapsamında, İçişleri Bakanlığı’nın 21 Mart tarihli Genelgesiyle, yaşlıları korumak adına genel bir sokağa çıkma yasağı getirildi. Bu yasağın, 29 Mayıs tarihli Genelgeyle, adeta kalıcı hale getirilmesinin hukuken haklı bir gerekçesi kalmamıştır.

Normale dönüş adımları atılırken, iş yerlerinin, alış veriş merkezlerinin açılacağı, spor merkezlerinin çalışmaya başlayacağı duyuruldu. Ancak 65 yaş ve üstü yurttaşlara uygulanan yasakların devamına karar verilmesi, temel insan hak ve özgürlüklerine aykırıdır. Aylarca evde kalmak zorunda kalan “yaşlı” insanlar sağlık açısından fiziken, ruhen çok yönlü mağdur olmaktadırlar. Alınan kararın salgınla ilgili bilimsel dayanağı da kalmamıştır. 65+ yurttaşlar maddi, manevi ve bedensel olarak Bakanlığın aldığı bu karardan büyük mağduriyet yaşamaktadırlar.

Bir hukuk devletinde herkes hiçbir ayrım yapılmaksızın eşit haklara sahiptir. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin yazıldığı tarihlerde insan ömrü günümüzdeki gibi uzun değildi. Herkesin eşit haklara sahip olması ilke açısından ayrım yasakları arasında YAŞ kriterine yer verilmemişti. Ancak günümüzde yaşlı haklarının korunması da devletin temel yükümlülükleri arasındadır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin yayınladığı “COVID-19’un Yaşlılara Etkisi” belgesi hakkında, üye ülkelerin yaptığı “Destek Bildirisi”nde yeralan şu çağrıyı dikkatinize sunuyoruz:

“COVID-19’a karşı alınan tedbirlerin, yaşlıların katılımıyla hazırlanması ve kendilerine özgü ihtiyaçlarını kapsaması, mümkün olan en yüksek fiziki ve zihinsel sağlık ölçütlerine ulaşım hakkını güvenceye alması, hayat kurtaracak tedavilere ulaşımlarını sağlaması ve başkalarıyla eşit temelde toplumsal ve ekonomik refahlarını koruması gerektiğine kuvvetle inanıyoruz. Bu nedenle, yaşlıların haysiyet ve haklarını bütünüyle korumak ve ilerletmek; COVID-19 pandemisi ve sonrasının, yaşlıların sağlığı, yaşamları, hakları ve iyilik hallerine olumsuz etkilerini azaltmak için çalışmayı taahhüt ediyoruz. Ayrıca, bütün paydaşlarla, daha kapsayıcı, eşitlikçi, dirençli ve yaşlı dostu toplumlar geliştirmek üzere çalışmayı da taahhüt ediyoruz.”

Ülkemizin de, bu “Destek Bildirisi”ni imzalayan 140 ülke arasında olmasını memnuniyetle karşılıyor ve gereklerinin yerine getirilmesini talep ediyoruz.

Sosyal medyada “yeter artık!” paylaşımları Trending Topic yaptı

21 Mart’ta 65 yaş ve üzerinde olanlara sanki salgının ana sorumlusu onlarmış gibi bir ayırımcılıkla koruma gerekçesi öne sürülerek sokağa çıkma yasağı getirildi.

Uğramadığı hakaret de kalmadı. “Taşıyıcı, riskli grup, korunmaya muhtaç, acınılacak grup vs.”

Fikrimiz sorulmadan toplumsal hayattan dışlandık!

Biz yapmamız gerekeni, yapılması gerekeni takdir edecek ve uygulayacak bilgi ve birikime sahibiz.

Bizler kimsenin maymunu değiliz!

Kimsenin de bizi korumak adına işgüzarlık yapması, bizi kısıtlaması gerekmez.

Bu kadar acınmayı, idare edilmeye muhtaç gösterilmeyi hak etmiyoruz!

Biz kendimize yeteriz bu böyle biline!

Suskunluğumuz efendiliğimizden…

Toplumun en dikkatli, bilgili ve duyarlı kesimi olduğumuzu biliyoruz.

Bu yapılanları ve söylenilenleri şiddetle kınıyoruz!

Haftada tek gün, birkaç saatlik “köpek gezdirir gibi” gezi programını reddediyoruz.

Yetkiniz olmadığı halde sizin lütfettiğiniz kısıtlı saatlerde değil. Anayasanın eşitlik ilkesi çerçevesinde, herkese yapılan uygulama kapsamında özgürce davranabilmek için sesimizi duyurmak gereğini hissettik…

Bizler ne yapıp ne yapamayacağımızın bilincindeyiz.

Hak ve yetkilerinizi aşmayınız.

YETER ARTIK!

Daha ileri yaştaki ihtiyar delikanlılarımız yürümeyi unutmaz, bağışıklık sistemleri çökmez, sistemik hastalıklarına yenilmezler ayağınızı sağlam basın çok işimiz var çok.  (Bu kadar uzun hareketsizlik ileri yaştakiler için tehlikeli imiş)

Eski Milletvekili Ramazan kerim Özkan’a konuşan yaşlılar da tepkililer

Koronavirüs belâsı en fazla 65 yaşa fatura edildi. Nedir bizim suçumuz diye sitem dolular.

Toplumun, çocuklarının ve torunlarının onları hastalıklı gibi görmelerini istemiyorlar. Evlerde hareketsizlikten yürümeyi unuttuk, hastalık hastası olduk diyorlar.

Psikolojimiz bozuldu, sanki ecelimizden önce öleceğiz hissi oluşmaya başladı, bizlere yazıktır günahtır, suçumuz 65 yaş üstü oluşumuz mudur?

Sanki emeklilikte yaşa takılanlar.“ EYT“liler gibi

Bizde olduk şimdi;

Korona’da yaşa takılanlar/ “KYT“

Bizleri toplumdan ve sosyal yaşam alanından uzaklaştırmak tecrit etmek bizleri oldukça üzüyor. Bunun bilinmesi gerekir

koronadan önce bir saat parklarda dolaşır evime sağ salim gelirdim, geçen gün sokağa çıkma izni verilince hazırlandım, ne olur ne olmaz diye bir bastonla sokağa çıktım, bastonla üç ayaklı olup, yüz metre zor gidebildim, yürüyüşü ayaklarda, bende unutmuşum, neredeyse düşüp kalacaktım, üzgün bir şekilde yavaşça hemen eve döndüm. Hanım şaşırdı kaldı…

Devletimiz güçlü; bizlere evlerimizde test etsin, ona göre hasta isek; evde veya hastanede tedavilerimizi yapsınlar.

Ayrıca bu yaş grubunda kronik rahatsızlıkları olanları korumak için gereken tedbirleri de alsınlar.

Yetsin artık bizleri de unutmasınlar.

Bu doğrultuda hareket ederek bizleri peşin hüküm ve ön yargılı içeride tutmaya, cezalandırmaya son versinler.

Yaşlılara bir insanlık suçu gibi gelmeye başladı.

Uzmanlardan ve yetkililerden ricamız; bu uygulamaların Anayasaya ve yasalara göre bizleri rahatlatacak bir şekilde işlerliğe konulması olacaktır.

Bu Corona zengine bulaşmayıp fakire mi bulaşıyor anlayamadım bu çifte standart niye

Kafayı yiyeceğiz artık Türk milleti olarak lütfen eşitlik

65 yaş üstünün bağışıklık sistemi iyice çökmesine bekliyorlar. Uluslararası ilaç tekellerine lazım

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.