Devlet erkânının İskilipli anması

Herkes tarihi köklerinden kuvvet alır

4 Şubat’ta Çorum’un İskilip ilçesinde Atıf Derneği’nce düzenlenen anma programıyla Vali ve devlet erkânınca 4 Şubat 1926 tarihinde Cumhuriyet Hükümeti tarafından idam edilen Cumhuriyet ve Kuvayı Milliye düşmanı İskilipli Atıf Hoca mezarı başında anıldı.

Fotoğraf: İHA

İskilipli Atıf’ın kim olduğundan önce bu olayı irdelemekte fayda var.

AK Parti Hükümeti tutarsızlıklar, yalpalamalar ve kararsızlıklar içinde ilerlemektedir.

İkinci İstiklal Savaşı, İskilipli Atıf’larla verilemez.

Darbeyle yapamadıklarını muhalefeti örgütleyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devireceğini söyleyen ABD Başkanı Biden’ın niyetlerine karşı İskilipli Atıf zihniyetiyle mücadele edilemez.

15 Temmuz sabahı AK Parti Genel Merkez binasına devasa asılan Atatürk posteriyle İskilipli Atıf resmi yanyana duramaz.

Bu durumda İskilipli Atıf Hoca kimdir?

Devlet erkânının “dava adamı” dediği ve rahmet okuduğu İskilipli Atıf Hoca’nın “dava”sı neydi?

İskilipli Atıf, genelde -kaynağını Necip Fazıl’ın mesnetsiz iddialarından alan- Şapka Devrimine karşı yazdığı kitap nedeniyle idam edilmemiştir.

Yazdığı kitabın adı “Frenk Mukallitliği ve Şapka”dır.

İçişleri Bakanlığı 26 Eylül 1925 tarihinde bu kitabın toplatılıp yasaklanmasına kar verdi.

Şapka Kanunu nedeniyle Erzurum, Maraş, kayseri, Sivas, Giresun ve Rize dolaylarında çıkan isyanların bastırılması sırasında bu kitaplar ele geçirildi. İskilipli’nin bu kitabı isyanlardan birkaç ay önce el altından isyan bölgesine gösterdiği anlaşıldı.

İşte bu nedenle, yazdığı şapka karşıtı kitapla “halkı isyan ve irticaya teşvik” ettiği için ve Milli Mücadele’de başında bulunduğu Teali İslam Cemiyeti’nin “ihanet bildirileri”nden dolayı mahkûm ve idam edilmiştir.

Suçu, mahkeme kayıtlarında Ceza Kanunu’nun 55’inci maddesi gereğince “anayasayı tağyir” ve “vatana ihanet”tir.

İskilipli Atıf, devlet hizmetindeyken de dürüst çalışmamıştır.

Abdülhamit Döneminde Meşihat-ı İslamiye Dairesi’nde Şeyhülislamlık’ta memurdur.

Dönemin Şeyhülislamı, İskilipli Atıf’ı Bodrum’a sürgüne gönderiyor.

Atıf orada rahat durmuyor. Sahte pasaportla Kırım’a firar ediyor. Hürriyet Devrimi’nin arifesinde İstanbul’a dönüyor.

1908 devrimi döneminde İstanbul’da gerici yayın organlarında yazılar yazıyor.

Mahmut Şevket paşa suikastından sorumlu tutularak Rize’ye sürgün ediliyor.

Arkası Çorum, Sungurlu, Boğazlıyan sürgünlükleri silsilesidir.

İskilipli’nin Başkanı olduğu Teali İslam Cemiyeti (TİC), Milli Mücadele döneminde meşhurdur.

Mütareke’de İstanbul hükümetlerini kurmuş olan Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nı destekliyor.

TİC, Anadolu’da ve Trakya’da birçok şube açtı.

Orta Anadolu’da, Trakya’da ve Batı Anadolu’daki TİC şubeleri oldukça etkin oldu. İç isyanlarda etkin destek verdi.

TİC tarafından hazırlanan, Milli Mücadeleyi hedef alan, Kuvayı Milliye’ye “adi eşkıya”, “deli”, “cani”, “kudurmuş haydutlar”, “Kuvayı Milliye ve Mustafa Kemal maskaraları”, “yalancı ve deni şakiler” gibi çok ağır ithamlarla dolu, halkı ve askerleri Meclis’e, Meclis Hükümetine, Ankara’ya isyan etmeye çağıran ihanet bildirilerini Yunan uçaklarıyla Anadolu’ya atıldı.

Bu gerçekler, yayınlanan İstiklal Mahkemesinin zabıtlarıyla sabittir.

Aşağıda, İstiklal Mahkemesi zaptının, Ahmet Nedim’in yazdığı Ankara İstiklal Mahkemesi Zabıtları adlı kitaptan Merdan Yanardağ tarafından alınmış ilgili bölümü görülmektedir.

Zabıtlara göre, İstiklal Mahkemesi İskilipli hakkında iki suçtan mahkûm ve idam kararı veriyor.

İlki, Atıf’ın kitabının İçişleri Bakanlığı’nca toplatılıp yasaklanmasına rağmen, isyanın çıktığı yerlerde ele geçirilmesi; eserin isyandan bir-iki ay evvel isyan bölgesine getirilmesi, “elden ele dolaştırılarak gizliden gizliye okunması”; “halkın fikirlerini iğfal ve irticaya teşvik maksadıyla dağıtılması”, bu nedenle “isyanın çıkmasında amil ve en mühim tahrik vasıtası” olmasıdır.

İkincisi, “Milli Mücadele’nin en buhranlı zamanında Anadolu içlerine doğru uzanmış olan işgal ordusuna mukavemet edilmemesi huşunda, başkanlığını yaptığı Teali İslam cemiyeti adına düzenlediği beyannameleri Yunan tayyareleriyle istiklali ve hayat hakkı için mücadele eden Anadolu köylerine attırması, yeniliğe ve Cumhuriyet’e karşı daimi bir düşman vaziyeti alması”dır.

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.