“PKK ve FETÖ’yle mücadeleden bağımsız kadın hareketi olmaz”

“’Rejimi değiştirecekler’ korkusu yayarak, Batı’nın eşcinsellik teşvikçisi sözleşmelerine mahkum edecekler”

Vatan Partisi Öncü Kadın MYK Üyesi Av. Zühre Genişel, bağımsızlığımızın ve egemenliğimizin hedef alındığı, toplumsal çürüme ile LGBTQ’ya alan açılmasının ve yozlaşmış bir hayat tarzının dayatıldığı İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını, İpek Özbey’in konuğu olan Prof. Yakın Ertürk’ün İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasıyla HDP’nin kapatılması arasında bağlantı ve paralellik kurduğu röportajı manşete taşıyan Cumhuriyet Gazetesi’ni sert bir dille tepki gösterdi. Genişel, “İstanbul Sözleşmesi’ni savunuyorsanız HDP’nin kapatılmamasını da savunmanız gerekiyor” dedi.

Cumhuriyet’in dünkü manşetinde Prof. Yakın Ertürk, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasını değerlendirdi. Konuyu HDP’nin kapatma davasına getiren Prof. Dr. Ertürk, “İstanbul Sözleşmesi’nin dinci sağa, HDP’yi kapatmanın ise milliyetçi sağa sunulması, esasında Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik ve laik ilkelerine bir meydan okumadır. Bu da, son derece tehlikeli bir rejim değişikliğinin hedeflendiği mesajını veriyor” sözlerini kullandı.

KORKU YAYMAYA ÇALIŞILIYOR

Zühre Genişel ise İstanbul Sözleşmesi’nde amacın kadını korumak olmadığını, LGBT’ye alan açılması olduğunu vurguladı. Vatan Partisi’nin en başından beri bu gerçeğe dikkat çektiğini hatırlatan Genişel, aslında İstanbul Sözleşmesi’nden ülkemizin çıkması üzerinden halka ve özellikle kadınlara korku yayılmaya çalışıldığını, kadınların güvenliğinin tamamen ortadan kalktığı şeklinde “gerçekçi zemini olmayan” korku ve dehşet yayılmaya çabalandığını vurgulayarak, “Panik havası ile iktidar karşıtlığı yaratılmaya çalışılıyor. Biz Vatan Partisi olarak en başından itibaren İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye açısından hayırlı bir sözleşme olmayacağını belirtmiştik. Bu anlamda Vatan Partisi’nin tavrı öncüdür, tektir. İstanbul Sözleşmesi’nin en önemli işlevi LGBT’ye alan açması ve Batı’nın çürümüş kültürünü yaymasıdır. İktidar bunu fark etti, buna karşı bir tavır geliştirdi. Bunu kadına yönelik şiddetle mücadelenin sona erdiği şeklinde yansıtmak kadın haklarını savunduğunu iddia eden kitlelere ihanettir. Yalan propaganda üzerinden korku yaymaya çalışmak kadınlara yapılan en büyük ihanettir. Aslında İstanbul sözleşmesinden çıkılması bir siyasal iklimi tarif ediyor” dedi.

Cumhuriyet’in manşet haberi

Genişel şöyle devam etti:

“İstanbul Sözleşmesi’nin sır gibi saklanan Grevio raporlarında HDP’nin ne kadar önemli faaliyetler içinde olduğu, bu yıkıcı faaliyetlerin desteklenmesi gerektiğine dair uzun uzun raporlar var. PKK’yla irtibatta olduğu için belediyelere kayyum atanmasını dahi kadına şiddetle mücadelenin önündeki bir engel olarak sundu Grevio raporları. Kadına karşı şiddetle mücadele ederken FETÖ’ye, PKK’ya destek mi olmak lazım? PKK ve FETÖ ile mücadele etmeden bağımsız bir kadın hareketinden, özgürleşen kadından, şiddetten korunan kadından bahsedebilmek mümkün mü? Elbette değil! Röportajı veren profesör aslında bir gerçeği de söylemiş oldu: İstanbul Sözleşmesi’ni savunuyorsanız HDP’nin kapatılmamasını da savunmanız gerekiyor.”

MİLLİ YASALAR KORUR

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması üzerinden kadınların korunmasız kalacağı korkusunun kadınlara hiçbir faydasının olmadığını, Türkiye’nin bu alanda birçok kanununun bulunduğunu, bütün bunların yanında esas olarak 6284 sayılı kanun gibi kadını ve aileyi şiddetten korunmayı amaçlayan milli bir kanunumuzun bulunduğunu vurgulayan Genişel, “İstanbul Sözleşmesi’nin ruhunda zaten kadını savunmak yok. Kazıdığınızda kadına yönelik şiddeti engellemeye dönük bir yaptırımının, çözümünün bulunmadığı, kadını erkeğe düşmanlaştıran bir yaklaşımla kadına yönelik şiddetin engellenemeyeceği metnin içeriğinden de belli” ifadelerini kullandı.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇIKMAK, KADIN HAREKETİNİN MİLLİLEŞMESİNİ SAĞLAYACAKTIR

HDP’yi kapatmanın alınan en doğru tutum olduğunun altını çizen Genişel, “PKK’nın Meclis’te olduğu, silahlarını öncelikle kadınlara, çocuklara doğrulttuğu, aileleri perişan ettiği bir laiklik demokrasi anlayışı olabilir mi? HDP ile hangi demokrasiyi geliştirmeyi planlıyorlar? Başlığı koyup altına kendi istedikleri Neoliberalizm çürümüş propagandasını yapma kolaycılığına kalkışmak öncelikle kadınlara ihanettir. İstanbul Sözleşmesi’yle HDP’yi birleştirmeye çalışmak tam da bizim altını çizdiğimiz yıkıcı özelliği göstermektedir. Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden çıkarak neoliberal saldırıya karşı kültürel savunmasını ve mücadelesini başlatmıştır. Sözleşme’den çıkmak kadın hareketinin millileşmesinin sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

‘REJİMİ DEĞİŞTİRECEKLER’ KORKUSU YAYARAK, BATI’NIN EŞCİNSELLİK TEŞVİKÇİSİ SÖZLEŞMELERİNE MAHKÛM EDECEKLER

Vatan Partisi Öncü Kadın MYK Üyesi Av. Zühre Genişel sözlerine, “Bizi ‘rejimi değiştirecekler’ diyerek korkutup, Batı’nın eşcinsellik teşvikçisi sözleşmelerine mahkûm edecekler. Bunlar da aydın olacak?.. Sorsan bunlara ‘Cumhuriyetçiyiz’ derler. Batı’nın sözleşmelerine güzelleme yaparak mandacılığı savunuyorlar; bilmem farkındalar mı? Cumhuriyet yasaları çocuğu da kadını da 100 yıldır koruyor. Bunlara mı kaldık… Cumhuriyet gazetesi de manşet yapıyor… Oysa Batı’da kadına ve çocuğa şiddet ve cinsel saldırı bizden kat be kat fazla… En son Kanada’nın insanlık dışı yerli çocuklara yönelik uygulamalarını gördük… Bizde olsa dünyayı ayağa kaldırırlardı… İkiyüzlü Batı ve bizdeki işbirlikçileri…” diyerek son verdi.

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.