
Doğu Perinçek’in ‘Batı Erdoğan için İslami Kemalist nitelemesi yapıyor’ sözlerini bazı basın organları çarpıttı. Bunun üzerine Vatan Partisi lideri Perinçek, düzenlediği basın açıklamasında kamuoyunda tartışılan ‘İslami Kemalist’ sözlerini ve yaklaşan referandumu değerlendirdi.
BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU; KÖTÜ NİYET SIRITIYOR
Sözcü, OdaTV ve Halk TV gibi yayın organları meseleyi çarpıttı. Söz konusu yayın organlarının haberlerinde başlıkta ve ilk paragrafta “Perinçek, Erdoğan için İslami Kemalist dedi” denildiği halde, son paragrafta ise Perinçek’in “Bunu ben demiyorum, Batılılar diyorlar” ifadesine yer verildi.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün Genel Merkez’de bir basın toplantısı düzenleyerek, Barzani’nin sözde Bağımsız Kürdistan için referandum girişimini önleyecek siyasetleri açıkladı ve Batı basınında Tayyip Erdoğan için dile getirilen “İslami Kemalist” tanımlamalarından örnekler verdi.
TARİHİ GÖREV
Türkiye’nin, “geleceğimizi belirleyecek kararların ve eylemin eşiğinde olduğu”nu vurgulayan vatan Partisi lideri Perinçek, “ikinci İsrail girişimini önlemek, toprak bütünlüğümüz ve bağımsızlığımız açısından tarihî görevdir. İsrail’in kışkırttığı ve ABD’nin desteklediği sözümona Kürdistan’ın bağımsızlığı için referandum, yalnız Batı Asya’da değil, dünya ölçeğinde saflaşmalara yol açtı. Batı Asya ülkeleri yanında, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin Halk Cumhuriyeti ve Güney Afrika’nın oluşturduğu BRICS ülkeleri dâhil Gelişen Dünya ve Mazlumlar, referanduma karşı tavır aldılar” dedi.
DIŞİŞLERİ BAKANLARININ ORTAK BİLDİRİSİ BARIŞ İÇİN ANAHTAR DEĞERİNDE
3 bölge ülkesi (Türkiye, İran ve Irak’ın) Dışişleri Bakanlarının New York’ta ortak bildiri yayınlamalarının, Barzani’nin İsrail güdümlü halkoylaması girişimine karşı ilan ettikleri kararlılığın, barışçı çözüm için anahtar değerinde bir girişim olduğunun altını çizen Perinçek, bir birliğin içinde hiç kuşkusuz Suriye’nin de bulunduğunu belirtti.
BEŞAR ESAD DÜŞMANLIĞI ÇIKMAZDA
VP önderi Perinçek, AKP iktidarının Esad düşmanlığının çıkmazda olduğunu, Suriye’nin, Batı Asya Birliği (BAB’ın) vazgeçilmez ülkesi olduğunu belirterek, bunun nedenleri arasında “ABD-İsrail ortaklığının hedef aldığı ülkelerin başında geldiği”ni, Suriye’nin, “bugün emperyalizme ve bölücülüğe karşı savaştığı”nı, bu savaşın, “aynı zamanda Türkiye’nin toprak bütünlüğü”ne de hizmet ettiğini ifade etti. Perinçek şu görüşleri ileri sürdü: “Beşar Esat düşmanlığının bölgemizde hiçbir geleceği yoktur. Rusya dâhil Türkiye’nin toprak bütünlüğünü destekleyen bütün ülkeler, Suriye ile aynı cephededir. Bu koşullarda Beşar Esad yönetimiyle işbirliğini geciktiren tavır, aslında Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve huzur ihtiyacına zarar veriyor. Türkiye, Beşar Esat düşmanlığını Mehmetçiğin kanıyla ödemektedir. Suriye ile eylem birliği için kararlı adımların atılması zorunludur. Tayyip Erdoğan yönetiminin bu konudaki sorumsuzluğunun bedelini Mehmetçiğin kanıyla ödüyoruz. Bu tavır derhal terkedilmelidir. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da, Beşar Esat’a “zorba ve diktatör” suçlamasıyla ABD ve İsrail planlarına hizmet etmektedir. CHP’yi de Beşar Esad dostluğuna davet ediyoruz.”
TÜRKİYE VATAN PARTİSİ’NİN ÇİZGİSİNE GELİYOR
“Vatan Partisi’nin on yıllardan beri savunduğu Batı Asya ittifakı”nın, artık hayata geçmeye başladığının altını çizen Perinçek, yarın toplanacak olan TBMM’nden milletin beklentilerini 7 maddede topladı:
1. Yurtdışına asker sevketmeyi öngören tezkerenin süresi uzatılmalıdır.
2. ABD’ye derhal nota verilmeli ve Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD/YPG’ye verdiği 1300 tır silahı geri çekmesi istenmelidir.
3. Türkiye, sözde “Bağımsız Kürdistan” için referandumu önlemek için gerekirse askerî güç kullanma kararında olduğunu ilan etmelidir.
4. Ankara’daki Erbil Temsilciliği, Kürdistan’ın bağımsızlığına yönelik referandum kararı kaldırılana kadar kapatılmalıdır.
5. Irak Kürt Bölgesel Yönetimine, referandum kararından vazgeçmediği takdirde ilk yaptırım olarak Habur Kapısının kapatılacağı bildirilmelidir. Bu konuda iki gün süre verilmelidir. Türkiye’nin Irak ve diğer Batı Asya ülkeleri ile ticaret ve ilişkisini sağlamak için ikinci bir kapının açılması hazırlığına derhal girişilmelidir.
6. İran, Irak ve Suriye hükümetleri ile ortak uygulamalar somut olarak saptanmalıdır ve hayata geçirilmelidir.
7. İncirlik Üssü, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin denetimi altına alınmalı ve Amerikan uçaklarına kapatılmalıdır.
ABD VE AVRUPA TAYYİP ERDOĞAN’I
‘İSLAMİ KEMALİST’ VE ‘YEŞİL KEMALİST’ DİYE TANIMLIYOR
19 Eylül 2017 tarihinde Ulusal Kanal ekranlarında, Almanya basınında Tayyip Erdoğan hakkında “İslami Kemalist” tanımı yapıldığından söz ettiğini, ancak bazı organlarında bu ifadenin çarpıtıldığını,
Sözcü, Halk-TV ve Oda-TV gibi kimi yayın organlarında bu tanımı kendisinin yaptığı gibi haberlerin yer aldığını belirten Perinçek, “Tayyip Erdoğan hakkında ‘İslami Kemalist’ tanımı yapan Doğu Perinçek değildir. Bu tanımı aktardım, o kadar. Dahası bu tanımlamayı yerinde bulmuyorum. Avrupa ve ABD basınında, Tayyip Erdoğan hakkında ‘İslami Kemalist’ ve ‘Yeşil Kemalist’ tanımları 2011 yılından beri dillendiriliyor” şeklinde konuştu.
DIE ZEIT YAZARI MICHAEL THUMAN: İSLAMOKEMALİST MERHAMET BİLMİYOR*
Doğu Perinçek şu bilgiyi de verdi:
“Die Zeit gazetesinin önemli köşe yazarı Michael Thumann, Federal Almanya Meclisi binasında 14 Eylül 2017 günü yaptığımız basın toplantımıza da katılmıştı. Thumann, Şahin Alpay’ın tutuklanması üzerine, 14 Ekim 2016 günü yayımlanan yazısına şu başlığı atmıştı: ‘İslamokemalist merhamet bilmiyor.’”
Türk ve Alman basınından, AKP’nin uygulamalarını “İslami veya Yeşil Kemalist” olarak tanımlayan bazı yazılar şöyle:
(Foreign Policy, 27.10.2016)
“Yeşil-[İslami] Kemalist ittifak, Ankara ve PKK arasında barışın gelmesi için en büyük engel. Bu ittifak nedeniyle, Türkiye Batı’dan uzaklaşıp daha çok Çin, İran ve Rusya’ya yönelecektir.”
(Rainer Hermann, FAZ, 07.08.2017):
“Türkiye’de on yıllardır Avrasya seçeneğini gündeme getiren ve tanınan bir aydın ise, sol yönelişi olan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve çevresidir. Doğu Perinçek ve çevresi, Rusya’da Batı karşıtlığının öncülerinden olan Rusya’daki yeni sağın liderlerinden olan, aynı zamanda Putin’in danışmanı da olan Aleksander Dugin ile irtibat halinde. Erdoğan muhtemelen onun sayesinde, Kasım 2015’te düşürülen Rus uçağından sonra gerilen Türkiye-Rusya ilişkilerinin yeniden normalleştirmesini başarabildi. Türkiye’de Avrasya seçeneği konusunda farklı bakışlar ve cereyanlar söz konusu. Doğu Perinçek ve çevresi, Rusya ile yakınlığı savunurken, Türk milliyetçileri Pan-Turan emeller içindeler, İslamcılar ise Osmanlı İmparatorluğu’nun önemi üzerinde duruyorlar. Erdoğan bu üç akımı da birleştirebilir. Erdoğan bununla ideolojik anlamda bir yenilik getirmeyecektir. Esasen Türk devlet aygıtında var olan ve giderek kökleşen Avrasyacı geleneği benimsemiş oluyor. Bu nedenle de başlangıçta Erdoğan’a karşı mücadele eden Doğu Perinçek gibi şahsiyetler günümüzde Erdoğan’ın destekçileri arasında yer alıyorlar. Bu yöneliş Erdoğan’ın neden dini çevrelerin ötesinde etkili olduğunun bir göstergesidir. Bu yöneliş aynı zamanda Erdoğan’ın Kürt sorunu ve dış politikadaki izlediği politika değişimini de açıklıyor.”
(Şahin Alpay, Zaman 26.1.2012)
“İttihatçı-Kemalist değerler, Türkiye elitleri üzerinde derin izler bıraktı. Bu izleri Müslüman demokrat olarak nitelediğim AKP’liler yanında Türkiye’nin sosyalistlerinde, liberallerinde, İslamcılarında, hatta Kürt milliyetçilerinde de görmek mümkündür. AKP’nin devletçi ya da laikçi olduğu söylenemezse de (İslami ve bir damla liberal) milliyetçi bir kimliği olduğu doğrudur. […] Kemalistleşen yani otoriterleşen bir AKP’nin iktidarda kalabileceğine ihtimal vermem.”
(Michael Thumann, Die Zeit, 27.10.2016)
“2011’den itibaren Erdoğan, Kemalist Ordu gibi otoriterleştirildi. Erdoğan’ın yönelişini en iyi tanımlayan kavram [Şahin Alpay’ın vurguladığı gibi İslami Kemalist’tir].”