Şeker sektörünün geleceğini çıkmaza sokan bir karar

AKP Hükümeti’nin son kararnamelerinden 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye tepkiler devam ediyor. Bu kapsamda bu KHK ile Türkiye şeker ihtiyacının yerli üretimle karşılamak ve şeker pazarını düzenleyerek kontrol etmek amacıyla kurulan Şeker Kurumu’nun kapatılması, görev ve sorumluluklarının Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na devredilmesine Şeker İş Burdur Şubesinden sert tepki geldi. Şeker İş Başkanı Onay, yaptığı yazılı açıklamayla, Kurum’un kapatılmasını “şekerde tatsız gelişmeler”,  “sektörün geleceğini çıkmaza sokan bir karar” olarak değerlendirdi.    

BİR YANAD VATAN SAVAŞI DİĞER YANDA İÇ CEPHEYİ BÖLÜCÜ KARARLAR

Türkiye bir yandan dış cephede ABD ve enstrümanları terör örgütlerine karşı vatan savaşı veriyor diğer yandan da sağlam tutulması ve pekiştirilmesi gereken iç cepheyi tarumar eden ve bölen gelişmelerle sarsılıyor. Siyasi iktidar, Türkiye’nin üzerine tarihte görülmemiş bir şekilde çullanan bölücü ve yobaz terör örgütleri ve arkalarındaki “üst akıl”la savaşırken öte yandan sağlam tutulması gereken milletin birliği ve dirliğini bölücü faaliyetlerden geri durmuyor. Son olarak 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamuoyunu hop oturtup hop kaldırdı. Bu kapsamda bütün özelleştirmelerin arifesinde uygulanan metodla epeydir atama yapılmayarak ve görevlerini aksatması sağlanarak itibarsızlaştırılmaya ve gözden düşürülmeye çalışılan Şeker Kurumu, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ortadan kaldırıldı. Görev ve yetkileri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na devredildi.

ŞEKER KURUMU’NUN KAPATILMASI DEMEK, ŞEKER

STOKLARININ ARTMASI VE PANCAR KOTALARININ AZALMASI DEMEKTİR

Şeker Kurumu’nun kapatılmasına tepki gecikmedi. Ülke çapında gelen tepkilere bir yenisi daha eklenerek Şeker İş Burdur Şube Başkanı Mustafa Onay, “Şeker Kurumu’nun kapatılması demek, şeker stoklarının artması ve pancar kotalarının azalması demektir” dedi.

Başkan Onay açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Şeker Kurumu, 4634 sayılı Şeker Kanunu ile Türkiye’de şeker talebinin yurt içi üretimle karşılanmasını sağlamak, (…) şeker piyasasını düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulmuştur. Bu kurumun kapatılarak görev ve yetkilerinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na devredilmesi, ülke ve sektör menfaatleri doğrultusunda, pancar ve şeker üretiminin istikrarı ve sürdürülebilirliği, yerli arz güvenliğinin sağlanması, üretimin planlanması ve piyasanın denetimi, fiyat istikrarı, tarımsal kaynaklarımız ve dış tehditlere karşı sektörün korunması için ‘paydaşların özgür iradeleri ile 

çözüm üretecekleri bir yapının ortadan kaldırılması’, sektörün geleceğini çıkmaza sokan bir karar”dır.”

KURUMUN KAPATILMASIYLA ORTAYA ÇIKACAK OLAN

OLUMSUZLUKLAR, 13 YIL ÖNCEKİ YÜKSEK MAHKEME KARARLARIYLA TESCİLLİDİR

Kararın manipülasyona (yanlış yönlendirmeye) dayalı olduğunu, “sektör bileşenlerinin ortak bir karar olmadığı”nı belirten ve Kurumun

 kapatıldığı döneme de dikkat çekerek, olumsuz gelişmelerinin 13 yıl önce aslında tescillendiğini belirterek şöyle dedi: “Bu yeni idari yapılanmanın sektöre dönük olumsuz etkileri, Sendikamızın 13 yıl önce yargıya taşımış olduğu anayasa ve hukuka aykırılığına dair kararlar ile de tescillenmiştir. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları, Şeker Kurumu’nun bağımsız idari otorite vasfını ortadan kaldırmanın hukuka uygun olmayacağını göstermiştir.”

ÖNÜMÜZDEKİ KAMPANYA DÖNEMİNE

YAKLAŞIK 600 BİN TON STOKLA GİRİLECEĞİ BEKLENMELİDİR

Kurumun, şeker sektörünün düzenlenmesinde “temel bir yer ve öneme sahip” olduğunu hatırlatan Onay, milyonlarca kişinin geçimini sağladığı bir sektörün, bu nevi karar ve uygulamalarla karanlığa sürüklenmesinin dramatik sonuçlarına dikkat çekti. Personel ataması yapılamayan son 17 aylık dönemdeki “kayıt dışılık ve denetimsizliğin başgösterdiği”ne işaret eden Onay, “önümüzdeki kampanya dönemine yaklaşık 600 bin tona yakın stokla girileceği beklenmektedir” öngörüsünde bulundu.

Onay, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

TÜRK ŞEKER SANAYİSİNİN SORUNLARI,

BAKANLIK NEZDİNDE DEĞİL, ORTAK PAYDAŞLARLA ÇÖZÜLEBİLİR

“Şeker-İş Sendikası olarak, ülke ve sektör menfaatlerine uygun çözümlerin ancak paydaşların katılımıyla uzlaşmacı bir yapı içerisinde geliştirilmesi gerekliliğinin arkasında durduğumuz bilinmelidir. Sendikamızın her zaman ve her koşulda sektörün yanında olduğunun bilindiği gerçeğinden hareketle, Türk şeker sanayinin sorunlarına yönelik çözümlerin Bakanlık yerine, sektörün sorunlarını yakinen bilen bir bağımsız kurum eliyle üretilmesine devam edilmesi gerekmektedir. Nitekim Şeker Kurumu’nun faaliyetlerine bağımsız bir idari otorite olarak devam etmesi, etkin ve objektif bir yapıyla işleyişin sürdürülmesine yönelik en isabetli yaklaşım olacaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.