
Vatan Partisi 6. Olağanüstü Kurultayı, 27 Ocak Cumartesi günü Ankara’da toplandı ve Cumhurbaşkanı adayını belirledi. Genel Başkan Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklanan ilk isim oldu.
Bugün bilince çıkarılması gereken en önemli gerçek; tarihi bir fırsatın Türkiye’nin önünde durduğudur. Yeniden tam bağımsız ve demokratik bir Türkiye’yi kurma fırsatı.
Bu fırsatı değerlendirebilmenin en önemli koşulu, emperyalist boyunduruğu kırmaktır. Ve Türkiye bugün ABD emperyalizmi ile cephe cepheyedir.
24 Temmuz 2015’ten bu yana gerçekte ABD ile savaşıyoruz. Bugün Afrin’deki savaş, Türk-Amerikan savaşıdır.
Savaşta en önemli avantaj düşmanı görmektir, doğru tespit etmektir. Türkiye, şimdi düşmanını görüyor ve tedbirini ona göre alıyor. Milletimizin tamamına yakını ABD’yi düşman olarak görüyor. Düne kadar ABD ile işbirliği politikasının dayanağı olan toplumsal kesimler bugün en ateşli ABD aleyhtarları…
“Vatan Savaşından Milli Hükümete!” Hayat, her geçen gün, Vatan Partisi’nin 10. Genel Kongresi’nin bu temel sloganını doğruluyor.
Vatan Savaşı’na önderlik eden iktidar olacaktır. “Vatan Savaşı”, bugün Türkiye’de olan biten her şeye damgasını vuran en önemli olgudur. Ve bu durum yarın daha güçlü olarak kendini gösterecektir. Çünkü bugün Afrin’de sürmekte olan savaş, yarın Menbiç’te ve Fırat’ın doğusunda devam edecektir.
Ve halkımızın Cumhurbaşkanlığı için sandık başına gideceği günlerde koşullar, bugüne kıyasla daha elverişli hale gelecektir.
ABD emperyalizminden medet umanlar veya burunlarının ötesini göremeyenler değil, süreci en başından beri doğru okuyan, bütün öngörüleri doğru çıkan ve Türkiye’nin ABD emperyalizmine karşı bütün komşularıyla birliğini savunan lider, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olacaktır.
Baraj yok, isimler yarışacak!
Sistem Partileri, bugüne kadar yapılan bütün seçimlerde, 12 Eylül rejiminin yüzde 10 barajının arkasına saklanarak iktidar olabildiler.
“Oyum boşa gider” kaygısı, yurttaşlarımızın çok önemli bir kısmını Meclis’te olan Partiler içinden, “ehveni şer” olanı tercih etmeye itti.
Daha doğrusu yüzde 10 barajı daha en başından zihinleri sınırladı ve Meclis’te olan Partiler dışında kalan seçenekler üzerinde düşünülmesini bile engelledi.
Bu anlamda yüzde 10 barajı maddi bir engel olmanın ötesinde psikolojik bir engel oldu.
İşte Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu psikolojik engel olmayacaktır. Bütün adaylar bu anlamda eşit olarak yarışa başlayacaktır.
Bu seçimin bir diğer özgünlüğü ise isimlerin yarışacak olmasıdır. Yani Recep Tayip Erdoğan, Doğu Perinçek, Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, HDP’nin adayı ve Saadet Partisi’nin adayı seçimde yarışacaklardır.
İşte bu noktada seçmen açısından tek tek her bir adayın; kişisel birikimi, devleti yönetebilme açısından ehliyeti, siyasi hayatları boyunca verdiği mücadele, elde ettikleri başarı vb. açılardan durumu önem kazanacaktır.
Dr. Doğu Perinçek, yarım yüzyılı aşkın bir süredir mücadeleyle geçen hayatı, 60’tan fazla kitabı olan bir bilim adamı özelliği, eğilip bükülmeden yoluna devam eden bir dava adamı olması ve özellikle son yıllarda Türkiye’nin çok önemli sorunlarının çözümüne yaptığı katkılar ve elde ettiği başarılar ile diğer adaylarla kıyaslanamaz bile…
27 Ocak’ta başlayan kampanya
Doğu Perinçek Kurultay salonunda yaptığı konuşmada aday olabilmek için 100 bin imza şartının getirilmesini “Allahın bir lütfu” olarak değerlendirdi.
“Eğer 20 milletvekilimiz olsaydı hiçbir şey yapmadan bekleyecek ve seçim kampanyasının resmen başlamasını bekleyecektik. Oysa şimdi diğer partiler bekliyorken biz bütün Türkiye’yi adım adım dolaşmaya başlayacağız. Parti ayrımı yapmadan bütün yurttaşlarımıza gideceğiz” dedi.
Vatan Partisi 100 bin imza toplama işine Kurultay salonundan başladı. Kurultay’a gelen yurttaşlar hazırlanan dilekçeleri imzalayarak ayrıldılar.
Parti’nin 35 bin üyesi şimdi en yakınlarından başlayarak kapı kapı bütün Türkiye’yi dolaşacaklar. Önümüzdeki bir yıl içinde 10 binlerce ev toplantısı yapılacak. Bütün köyler dolaşılacak, bütün kahvelerde toplantılar düzenlenecek, çok sayıda konferans ve benzeri etkinlikte imza çalışması olacak vb..
Ve hedef 100 bin değil, gönlü Vatan Partisi’nde olup bugüne kadar baraj endişesiyle Partiye oyunu veremeyen bütün yurttaşların imzasını almak…
Hatta özellikle vurgu yapıldı. Parti üyeleri diğer Partilerden yurttaşların da imzalarını isteyecekler.
Bu çalışmanın sonunda bir yıl içinde toplanacak imza sayısı 100 bin değil, yüzbinlerle hatta milyonlarla ifade edilecek.
Bu çalışma aynı zamanda büyük bir siyasal ve örgütsel kampanya olacak… Türkiye’nin sorunlarının çözümü olan Program; Edirne’den Hakkari’ye bütün millete götürülecek…
İmza toplama çalışması aynı zamanda Partiye üye kazanma çalışması olacaktır. Yüzbinlerce üyeye sahip bir Vatan Partisi bu çalışmayla birlikte ete kemiğe bürünecektir.
Sözü, Vatan Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Doğu Perinçek’in konuşmasının sonunu bağladığı cümlesiyle bitirelim:
“İçinde olduğumuz savaşı Türkiye kazanacaktır,
“Türkiye kazanırsa Vatan Partisi kazanır,
“Vatan Partisi kazanırsa Türkiye kazanır!”