
Fatih Özcan
Ya da ABD’nin yanında durarak zararlarından kaçınılabilir mi?
Tom Barak…
ABD’nin tüccar Türkiye Büyükelçisi ve Suriye özel temsilcisi…
Türkiye’de durduğu falan yok!
İstanbul’da özel yatında kaldığı, Ortadoğu ülkeleri arasında fink attığı belirtiliyor.
Doğu Akdeniz’deki üç ABD atağı Mavi Vatan’ımıza ağır darbe vurma tehdidi taşımaktadır.
Lübnan-GKRY deniz yetki anlaşmasının onaylanması…
Libya’da başlatılan yoğun temas trafiği…
ABD’nin bu tehlikeli hamlelerinin merkezinde bizim “Mavi Vatan” doktrini yer almaktadır.
Mavi Vatan’ımızın dondurulması ve sınırlandırılması amaçlanmaktadır.
Olay tamamen ABD ve İsrail’in GKRY ve Yunanistan aşkı ve Türkiye düşmanlığının ete kemiğe bürünmesidir.
LÜBNA ÜZERİNDEN TÜRKİYE’YE AĞIR BİR DARBE
Son olarak Lübnan mesaisinin sonuçları ortaya çıkmaya başladı.
GKRY-Lübnan deniz yetki anlaşması 2007 yılında imzalanmıştı.
Ancak Parlamento’dan geçirilmeyerek rafa kaldırılmıştı.
Bu anlaşma raftan indirilerek parlamentoca 23 Eylül’de kabul edildi.
Böylece İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hasan Köni’nin deyişiyle “bizim yan taraf gitmiş oldu.”
Ayrıca Total Energies, Qatar Energy ve ENI ortaklığındaki konsorsiyuma İsrail sınırına yakın 8 numaralı blokta arama lisansı verildi.
Lefkoşa’nın, Türkiye’nin aynı yönde Suriye ile bir anlaşmaya gitmesinin önünü barajlamaya çalıştığı ileri sürülüyor.
Bu gelişmeler dengeyi ülkemiz aleyhine bozma tehlikesi taşımaktadır.
Türkiye, dönemin hükümetlerinin Mavi Vatan konseptini geç gündeme getirmelerinin, ayrıca ABD-İsrail güdümlü FETÖ hainiyle iş birliği içinde konsepti ortaya atan kahraman denizcilerimizi kumpaslar kurarak hapislere atmalarının cezasını çekmektedir.
Kimberly Guilfoyle…
ABD’nin yeni Atina Büyükelçisi…
Eski savcı, Fox News sunucusu, Trump’ın kampanya danışmanı…
O da ilk eylemine Türkiye aleyhinde dolap çevirmekle başladı.
1 Kasım’da Atina’da göreve başlar başlamaz, ilk yaptığı iş Revithoussa ve Dedeağaç’taki LNG terminallerini ziyaret ederek stratejik önemine dikkat çekti, “Yunanistan Avrupa enerji güvenliğinin istikrar kapısıdır.” dedi. (ODATV, 02 Kasım 2025)
3+1 FORMATI VE IMEC’LE ENERJİ MERKEZİNE DÖNÜŞME PLANIMIZA AĞIR DARBE
Uzun bir aradan sonra (Yunanistan, İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve ABD’den oluşan) 3+1 formatındaki mekanizmanın yeniden canlandırılmasını sağladı.
6–7 Kasım 2025 tarihinde Atina’da “Transatlantik Enerji İş birliği Zirvesi” gerçekleştirilecek. 3+1 mekanizması da bu sırada hayata geçirilecek.
Bu faaliyetteki amaç, ABD LNG’sinin Avrupa’ya ulaştırılması…
ABD, Doğu Akdeniz’de faaliyete geçirdiği 3+1 formatıyla Yunanistan üzerinden Avrupa enerji güvenliğinde tayin edici bir rol sağlamayı hedefliyor.
Öte yandan -iç içe kombinezonlar; ikinin biri gündeme geldikçe savaş gemilerimizi gönderdiğimiz Yunanistan-GKRY arasındaki “Great Sea Interconnector” hattı (Büyük Deniz Bağlantısı) ve “Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Koridoru (IMEC)” de gündemde tutuluyor.
“Great Sea Interconnector” hattını Google hazretlerine sordum; “eskiden ‘EuroAsia Interconnector’ olarak bilinen Büyük Deniz Bağlantısı, dünyanın en uzun denizaltı elektrik kablosu aracılığıyla Yunanistan, Kıbrıs ve İsrail elektrik şebekeleri arasında planlanan bir HVDC bağlantı hattı” olduğunu bildirdi. IMEC ise Ukrayna “Dikey Koridor” projesiyle bağlantılı.
ABD, Atina’daki 10 Kasım 2025 tarihli Transatlantik Enerji Zirvesi’nde “Dikey Koridor” planı üzerinde yoğun bir faaliyet yürüttü. Washington, Rus gazının yerine ABD LNG’sini Dedeağaç üzerinden Avrupa’ya taşımayı planlamaktadır. Türkiye’de hükûmet ve muhalefet AB hayalleri kurarken, uzmanlar bu enerji koridorunun aynı zamanda siyasi bir hat olduğunu vurgulamaktadır. Dikey Koridor ile Yunanistan, NATO’nun doğudaki yeni kanadı olarak tahkim ediliyor. (Aydınlık/ 11 Kasım 2025)
Bu projeyle Süveyş kanalı gibi geleneksel dünya ticaret koridorunu değiştirmek, bunun yerine “Orta Koridor” diye adlandırılan IMEC’i devreye sokmak amaçlanmakta; böylece ABD, bir taşla iki kuş vuracak; Doğu Akdeniz’de Çin ve Rusya etkisini dengeleyecek, aynı zamanda Türkiye’nin enerji merkezine dönüşme planını sınırlayacak.
Ne dostluk ama!
ABD ile dostluğumuz ne kadar stratejik değil mi?
LİBYA ÜZERİNDEN 2019 MUTABAKATINI
ETKİSİZLEŞTİREREK MAVİ VATAN DOKTRİNİNİ DARBE VURMAK
ABD’nin bir başka Türkiye düşmanı girişimi Libya üzerinde ortaya çıktı.
Bu alandaki ABD mikseri Trump’ın dünürü Massad Boulos (Mased Blouv) …
31 Ekim 2025 tarihinde Paris’te Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile buluştu.
Yunan basınına göre, Boulos Yunanistan, Türkiye, Mısır ve Libya’yı bir araya getirecek “deniz yetki konferansının” mimarı. Amaç, 2019 Türkiye-Libya Mutabakatını etkisizleştirmek ve Libya’nın doğu ve batı yönetimlerini ABD nüfuzunda birleştirmek. (Aydınlık, 02 Kasım 2025)
Görüldüğü gibi ABD’nin Doğu Akdeniz’de çevirdiği üç dolabın üçü de doğrudan doğruya Türkiye aleyhtarı özellikler taşımaktadır. Türkiye’nin çıkarlarıyla ABD’nin çıkarları uyuşmamaktadır. Bu nedenle Trump dostluğu Türkiye’ye zarar verir. Trump’ın yanında durarak, ondan sahte övgüler alarak, masaya otururken ve kalkarken sandalye tutturmak, zaten yanlış olan denge politikasından vazgeçerek bir başka daha kötü yanlışa saplanmak, ABD yandaşı olmak “ölümcül”dür.
Emperyalist devletlerle dostluk olmaz. Hele hele ABD ile…
1968’de Nixon’un başkan seçilmesini müteakiben ülkesinin Vietnam’daki savaşa ilişkin bir gönderme olarak söylediği, eski Dışişleri Bakanı Kissinger’a maledilen “Amerika’nın düşmanı olmak tehlikeli olabilir, ama dostu olmak ölümcüldür” sözü bile uyarıcı olmuyor ne yazı ki bizim yöneticilere.
Emperyalistler kuvvetten anlar. Dik durandan çekinirler. Taviz verdikçe gerisini isterler ve tavizin sonunu getiremezsiniz.
15 Temmuz’da ülkemizdeki silahlı operasyonel parmağını kırdık.
Ne yapabildi?
2016-2019 arasında 2016’da Cerablus, El-Bab – Halep’e yönelik Fırat Kalkanı Harekâtı, 2017’de İdlib operasyonu, 2018’de Afrin ve Halep’e yönelik Zeytin Dalı Harekâtı ve 2019’da Rasulayn ve Tel Abyad Barış Pınarı Harekâtı olmak üzere dört defa Suriye’de ABD’nin hakimiyet alanına girdik. Kurduğu 2. İsrail kantonlarını darmaduman ederek tarihe gömdük.
Ne yapabildi?
Silahlı kararlılık emperyalizmi hizaya sokar.

- ABD’den dost olur mu?
- Atlantikçi Neoliberal ekonomi tarımı çökertiyor
- CHP’nin Avrupa’nın Çöküşüyle Bütünleşme Programı-3
- CHP’nin Avrupa’nın Çöküşüyle Bütünleşme Programı 2-
- CHP’nin Avrupa’nın çöküşüyle bütünleşme programı 1-

Silahlı kararlılık, emperyalizmi “kâğıttan kaplan”a döndürür.
