İSRAF, İDEOLOJİ OLUR MU ?
Dünya ve ahiret dengesi adına cimriliği eleştiren kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim, saçıp savurmayı da şiddetle yasaklar. Bu ölçü ihlal edildiğinde yaşamın dengesi bozulurken, insanlık kendisi ve geleceğine kötülük yapar. Tüketimin kendini ifade biçimi olan özenti ve gösterişe dayalı davranışların öne çıktığı, ihtiyaç ve iktisat ölçüsünün kaybolduğu zamanlarda, israf bir yaşam tarzı ve siyasi ideolojiye dönüşebiliyor.
HOYRATÇA TÜKETİM ve İFTAR SOFRALARI
İnsanların ürettikleri yerine, tükettikleri ile öne çıktığı günümüzde kanaat, şükür ve paylaşma gibi güzel kavramlar anlamını kaybediyor. Neye sahip olduğumuzun daha çok önemsendiği bir ortamda, ihtiyaç sınırları bozulmakta, tüketim ve israf adeta prestij ve gösterişe dönüşmektedir. İnsani ilişkilerin yerini, çıkar ve beklentiye dayalı ilişkiler almakta, insanlık gibi değerler, tüketimin hoyratlığına heba edilmektedir. Nimetlerin kıymetini bilmekten uzak bir yaklaşım, insanı tüketmeye ve sonrasında ne yazık ki tükenmeye mahkûm eder. Siyasi oy uğruna yapılan iftar yemekleri gibi. Oysa o toplu iftar yemeklerini Belediye ve Kurumlarımız 365 gün evinde sıcak çorbası kaynamayan insanlarımız ile her gün paylaşmayı amaç edinse daha iyi gönül almış olmaz mı?
RAMAZANDA ABES DEĞİL Mİ!
İnsanlar, oruç olmadığı zamanlarda biraz daha canlı ve neşeli olurlarken, oruçlu günlerinde uykusuzluk, uykunun ikiye bölünmesi vb. nedenlerle biraz daha yorgun ve güçsüz olur, günün yükünü taşımak ve ibadetlerini yerine getirmekte zorlanabilirler. Dini duyguların yükseldiği ve ibadet etme isteğinin arttığı, manevi duyguların ön planda olduğu ayda, Ramazan Şenlikleri adı altında Belediyelerce düzenlenen konserler ve lunapark eğlencesi kutsal ay ile hiç te bağdaşmayan, abes bir şenlik biçimidir. Zamanlaması çok yanlıştır. İnsanları ibadetten ve işten alıkoyan bir yaklaşım tarzıdır. Ramazan kültürünü yozlaştıran bu uygulamalara derhal son verilmelidir.
KONSER OLABİLİR
Ücretsiz konser ve eğlenceler dar gelirli, gidemeyenler için elbette ihtiyaç görülen ve yapılması gereken etkinliktir. Bu faaliyetlerin zamanlaması Bayram sabahı ile başlayan veya sonraki günlerde yapılabilecek eğlence biçimi şeklinde olması daha doğru olacaktır. Dinimizde Ramazan Eğlenceleri diye bir etkinlik yoktur. Ramazanda oruç tutulur. Hem oruç tutup, hem teraviye gidip sonrasında konsere giden kişinin, günün sabahında işyerinde verimli olması, üretken olması da beklenemez. Toplumun eğlencelere iştirak edebilmesi ve iş verimin düşmemesi açısından, eğlence ve konserlerin Ramazan ayından sonra düzenlenmesi daha güzel olmaz mı? Hayırlı Ramazanlar, İYİ Bayramlar, İYİ Eğlenceler…
