Burdur çevre illere göre neden gelişemediğini yıllardır sessizce sorgular. Sebep olan 5 temel etken vardır. Siyaset, Merkezi İdare, Yerel Yönetimler, İş Dünyası ve Sivil Toplum Kuruluşları.
Siyaset AKP iktidarında ilimizin hak ettiği yatırımı maalesef kullandıramamıştır. Burdur Kamu Yatırımlarında 81 il arasında 10 yıllık ortalamada maalesef son sıralarda 70 lerde yer alıyor. Bu durumu maalesef seçmen sorgulayamamış, siyasilerimiz az çalışmıştır.
148 MİLYON HARCANMAMIŞ!
Merkezi İdare, ödeneklerin harcanmasında gereken özeni gösterememiş ve yatırımların gerçekleşme yüzdesi düşük kalmıştır. Valilik sitesinde 2017 yılı yatırımlarına bakabilirsiniz. Burdur 2017 yılında 344 proje için harcanmak üzere ayrılan yaklaşık 340 Milyon ödeneğin yüzde 44’ne tekabül eden 148 Milyon ‘TL. sini kullanamamıştır. Hükümet ödenek göndermiştir, teşekkür ederim. (VALİLİK TABLOSU İÇİN TIKLAYIN)
HOVARDACA TASARRUF
Burdura 1971 depreminden sonra yapımı yılan hikayesine dönen, ahır gibi, halkın sağlık ve can güvenliği açısından uygun şartlar taşımayan hastanemiz hizmet vermektedir. Yapılmasını 4 gözle beklediğimiz yeni hastanenin yaklaşık bedeli işte harcanmayan 2017 ödenek tutarına eş değerdedir. Belki politika gereği ödenekler her yıl yüksek gösterilip, harcamalar bilinçli olarak kısıtlanmış olabilir. O zaman hovardaca bir tasarruf yapılmış olmuyor mu?
SİVİL TOPLUM İLGİSİZ
Sivil Toplum Kuruluşlarımızı oluşturan dernekler ve sendikalar bu konuda hiçbir görüş ve öneri bildirmemiş ya da cılız kalıyorlar. Herhalde rahatsızlık duymuyorlar. Duyanlara da saygımız sonsuz.
İŞ DÜNYASI
Kendi bindikleri dal, her gün tırpanlanırken, sinesine çekilmiş, sinmiş bir duruş sergiliyor. Geçmişten ders alınarak geleceğe ışık olması açısından bazı noktaları vurgulayalım. Terör Cemaatleri ile ilişkisi, şaibesi olmayan, dürüst, mert, vizyon ve öngörüsü ile hareket eden, ülkenin ve üyelerinin gelişmesinde, küresel sermaye ile rekabet edebilecek stratejik püf noktaları gören, ışık tutan, kendi durum ve pozisyonunun farkında olan kişilerden oluşan bir yapıya sahip olmalıdır İş Dünyasının Meclisi.
SEN KAZANABİLİRSİN. YA BURDUR?
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı seçimlerinde, geçmişte gerçek üye yerine sahte üye kayıtları, rakiplerin meslek gruplarında kazanamayacağı guruplara kaydırılması-birleştirilmesi, Defterdar, Emniyet Md. Vali’nin etkin rol oynadığı, NACE kodlarında istek dışı durumlar yaşanmıştır. Bu ucuz oyunlarla kazanabilirsiniz ama ya Burdur? Üyelerine ‘ben 1 yıldır hazırlık yaptım, 4. Seçimime hazırlanıyorum’ demek yerine, seçimleri kaybetme korkusundan kurtulup, baskın seçim oyunlarından vazgeçmek etik olur. Seçimler yasal zorunluluklar dışında, üzerinde oynama yapılmayacak listelerin 1 yıl öncesinden dağıtılması ile anlamlı olur. Falanca cemaatten olanları yanımıza alalım mantığı ile yapılacak olan oda seçimleri, iş dünyasında derin ayrışmalara neden olabilir. Seçimden sonra, oy kullanma yüzdeleri ortaya çıktığında bu durum daha iyi fark edilecektir. Şimdiden tavsiyem terör cemaatleri ile ilişkisi olanlar var ise iyi tespit edilmeli, ayıklanmalıdır. İleride görevden alınırlarsa hiç şaşırmayın. Burdur’un önü tıkanmamalıdır.
TEŞVİKLER ANLATILMALI
Başkan ve Yönetimi, Kalkınma Teşviklerini sürekli anlatan, empoze eden, civar illerdeki gelişmeler ile kendi ilindeki gelişmeleri karşılaştırıp raporlayan, sanayi, maden ve ticaret ile uğraşanların zayıf yönlerini, sıkıntılarını tespit eden, çözüm önerileri konusunda yol gösteren, üye hakkını koruyan, teknolojik yeniliklere açık, siyasetin istediği değil, ekonomik gerçekler doğrultusunda üye görüşlerini ilgili makamlara ifade edecek bilinçte olan kişilerden oluşunca çok faydalı olur. Teşviklerde başkanlık kisvesinin özel çıkarlar için kullanılması yanlıştır. Tabana yayılması için, tüm oda üyelerinin bilinçlendirilmesi, güzel bir davranış biçimidir.
TSO Başkanı, ilin yöneticisinden gereksiz yere, yağ çekme adına veya çeşitli korkularından dolayı, temsil ettiği üye adına özür dileyemez, üye isterse diler, yoksa üyesine karşı densizlik yapmış olur. Finans sektörünün genel işleyişe aykırı, üyesini zora sokan, baskıcı, zorba uygulamaları karşısında, sesini gür çıkarmalıdır. İş Dünyasının ensesinde boza pişirenler karşısında ilgili yerlerde üyesinin hakkını aramalıdır. Ticaret ve Alış-veriş özgürlüğünü baltalayan, yasaklayan, yasakçı yanlış uygulama yapanlara dur diyerek, üye sorunları ile yakından ilgilenmelidir.
OLSA ÇOK İYİ OLUR
Dış Ticaret Payını artırmak ve yüksek katma değer sağlamak için Burdur Beji gibi marka olan, madencilik ve çimento sektörü gibi ihraç ürünlerinin, fuar ve sergi merkezlerine kolay ulaşımı çok önemlidir. İlgili Bakanlıkların ve Devlet Planlama Teşkilatının kapısı çalınmalı, burnumuzun dibinden geçen raylı sistemin Yükleme-Boşaltma İstasyonu, Serbest Bölgenin kurulması, Gümrük Müdürlüğü, İhracatçı Birliği Şubesi gibi konularda Genel Müdürlerin kapısı aşındırılmalı, yatırımcılar bulmalıdır. TSE’nin atıl vaziyetteki 1. Organize Sanayisinde işgal ettiği binada, üyelerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde derhal akredite laboratuvar faaliyete geçmelidir.
BURDUR’UN MEZOPOTAMYASI?
Ekonomi ve ticaretin gelişmesinde Yerel Yönetimler de sorumludur. Burdur’da ihtiyaç nedir, çözüm yeri neresi olabilir, kendi ticari markalarımız nasıl oluşur, nerede, nasıl satarız sorularını cevaplayan işyerlerinin yapılmasına ihtiyaç vardır. Kentsel Dönüşüm kapsamında Deprem evlerinde 42 adet 60-80 m2 küçücük dükkanların, 13 blok altına serpiştirildiği açıklandı. Bu bölgede küçük işyerleri, ildeki ihtiyacı karşılayamayacağı çok açıktır. Sıfırdan 107.000 m2 alanda yapılacak proje ile ilgili olarak Belediye-Ticaret ve Sanayi Odası ortak vizyonlarını Halk ile paylaşmalıdır. İl ekonomisi kazansın istiyorsa, TOKİ yerine bu projeyi yapacak inşaat sektörü temsilcileri ile ortak girişimler yapılmalı, alternatif projeler değerlendirilmelidir. Burdur’da tek katta 300-400 m2 işyeri bulmak imkansızdır. Önümüzdeki 100 yıla hitap edecek, İstanbul, İzmir, Ankara il girişindeki, Burdur’un Mezopotamyası olarak adlandırabileceğimiz bu alanı nasıl, ne şekilde kimlerle, daha cazip iş merkezi yapabiliriz, projesi konuşulmalı, Ticari Hayatın Gelişmesi için önder rol oynanmalıdır. Yoksa sadece koltuklar ve araçlar eskitilir.
KALKINIR MI?
Isparta-Denizli-Afyon’dan toptancı esnafı, fırıncısı gelsin, marketler zinciri elde ettiği karı dışarıya götürsün, Salı Pazarı konfeksiyon pazarına dönsün, gelen yatırımcının işçi bulamazsın öngörüsü ile gözü korkutulsun, kamu yatırımları % 50-60 ’da kalsın, sonra da Burdur kalkınsın. Sizce kalkınır mı? Siyasi görüş farklılıklarını bir zenginlik olarak kabul edip, fikir üreten, projeler sunan, sivil toplum örgütleri ile düşünce ve görüşlerini korkmadan paylaşan, sorunlarını derhal masaya yatırıp, çözüm yolları üreten, koltuk kaygısı taşımayan bir Burdur. İsmi lazım değil, falanca cemaatinden destek almayan, yönetimde ondan görünelim diyenlerin etkin olmadığı, kendisinin ne olduğunu bilen, becerikli kişilerin ‘Gelişen Burdur, Kalkınan Burdur’ siyasetine hakim olduğu bir ilde yaşamak daha güzel olmaz mı?
Terör cemaatlerine uzak, temiz, dürüst, güçlü, saygın ve sözü dinlenir meclis üyelerinden oluşacak, TOBB. seçimleri ilimize ve ülkemize hayırlı olsun. Bu özellikleri taşıyan, karakterli tüm sanayici ve ticaret sahibi önderlerimizi canı gönülden kutluyorum. Taşımayanlara da tavsiyem; yaptığı yanlışlıklardan dolayı duydukları pişmanlık sonucunda kendisini düzeltmesi, eğitmesidir.
- KASABA KÜLTÜRÜNDEN UZAK, MEDENİYET KÜLTÜRÜNE YELKEN AÇMIŞ, MODERN BİR BURDUR İÇİN
