Kamuoyunda, Acil Yolu sorunu tartışmaları sürüyor

Acil Yolu’nun tek yöne çevrilmesi ve Köprübaşı Mevkisi’nden girişinin kapatılarak Barış heykellerinin dikilmesiyle başlayan tartışma yükselerek sürüyor. Son olarak Platform adına yazılı açıklama yapan Kemal Arslan, “Acil Yolu sorunu, ben merkezli yönetim anlayışının yarattığı bir sendromdur” dedi.

İşte Kemal Arslan’ın yazılı açıklaması!

Değerli Basın Mensupları,

Geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan ve her geçen gün büyüyerek kangrene dönüşen ve masumane bir protesto eyleminde bulunan yurttaşların şehrin Belediye Başkanınca mahkemeye taşınmasına tanık oldu Burdur.

Acil Yolu olarak bilinen yolun Gazi Caddesi girişine heykel dikilerek trafiğe kapatılması olayıdır, sorun.

Burdur Belediyesi yetkilileri, Pamukkale Üniversitesinden bilim insanlarına çalışma yaptırdıkları ve onların önerileri doğrultusunda bu düzenlemeyi yaptıklarını ifade ederek, yaptıklarının doğru ve yerinde olduğu algısını yaratmaya çalışmaktadırlar.

Değerli Basın Mensupları,

Bu olayda yaşanan sorun, yönetişim dediğimiz “birlikte yönetme” anlayışını kavrayamamış ben merkezli yönetim anlayışının bir tezahürüdür, yaşanan sendrom.

Bilim insanları elbette ki alanlarına giren konularda yapacakları bilimsel çalışmalarla karar vericilere yol gösterip, seçenek sunabilirler. Ama bu insanların önerileri ve gösterecekleri yol mutlak doğrular olmayıp, yaşanan sorunları kesin çözen reçeteler de değildir.

Sorunların çözümüne ilişkin en sağlıklı öngörüyü o sorunu bizzat yaşayan insanların üreteceğini Nasreddin Hoca’nın “eşekten düşen gelsin yanıma”  kültürüyle yetişen bilge halkımızın çok iyi bildiğini bilmekle birlikte sorun, bu halkı dinlemeyen anlayış sahiplerince yaratılmaktadır.

Üniversiteye çalışma yaptır, ortaya heykeli koy, yolu kapat, halktan tepki gelmesi üzerine anket yaptırmaya ve kahvaltılı toplantılarla vatandaşın gazını almaya kalk. Peki, halk derse ki bu yapılanı doğru bulmuyoruz, eski haline getir burayı! Ne yapılacak o zaman? Tabi ki halkın dediği gibi yapılan sökülüp, eski haline getirilecek, yazık değil milletin parasına?

Öyleyse yapılması gereken, karşımıza çıkan soruna ilişkin bilim insanlarının, alanın uzmanlarının çözüme ilişkin önerilerini alıp sorunu yaşan bölge-kent halkına sunup en mantıklı ve en ekonomik çözümü birlikte belirlemek olmalıdır.

Bu mekanizmayı,  birlikte yönetme anlayışı demek olan “yönetişim” kültürüyle çalışan Kent Konseyini işler kılarak,  halkın söz ve karar süreçlerine katılabileceği öngörümüzün ne denli haklı olduğunun Burdur halkı tarafından anlaşılacağı umuduyla;

Yöneticilerimizi “hayvan terbiyecisi” mantığıyla yöneticilik yapmamaya, eleştirilere tahammüllü davranmaya, kamusal yetkilerini kişisel hırslarına alet etmemeye çağırıyoruz.

Halkımızın Kurban Bayramını ve 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyoruz.

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.