
Komşu İl Isparta Yöneticilerindeki Halk Düşmanı Gaflet Halka Zarar verebilir
Genç ve aktif bir volkan olan ve son olarak 24 bin yıl önce patladığı belirtilen Isparta Gölcük Yanardağı’nın her an yeniden patlayabileceği, Isparta halkına zarar verebileceği, uçakları bile vurabileceği ve büyük zarara yol açabileceği haber ve bilgisinin geçmişte Ispartalı yöneticilerce heyecan yaratacağı korkusuyla kapatıldığı ortaya çıktı. Gölcük Yanardağı’nın her an yeniden patlayabileceğini iddia eden SDÜ bilim insanlarından Prof. Dr. Nevzat Özgür, konunun önemine değinerek yaptığı açıklamada, “konunun kapatılması”nın “doğru bir tutum olmadığı”nı belirtti.
ISPARTA GÖLCÜK YANARDAĞI HER AN PATLAYABİLİR
Ulusal Kanal’ın DHA’ya dayandırarak verdiği habere göre, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Jeotermal Enerji Yeraltı Suyu ve Mineral Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi eski Müdürü Prof. Dr. Nevzat Özgür, son olarak 24 bin yıl önce patlayan Isparta Gölcük Yanardağı’nın genç ve aktif bir volkan olduğunu, her an yeniden patlayabileceğini ve Isparta halkına zarar verebileceğini iddia etti.
GEÇMİŞTE DE YAPILAN YANARDAĞ
TEHLİKESİ, HALKIN PANİĞE KAPILMAMASI İÇİN KONU KAPATILDI
Prof. Dr. Özgür, Isparta merkezin kuzeybatısında yaklaşık 8 kilometre uzaklıktaki Gölcük Yanardağı’nın her an patlayabileceği uyarısını yineledi. Bu uyarıyı geçmişte yaptığı halde halkın paniğe kapılmaması için konunun kapatıldığını öne süren Prof. Dr. Özgür, “bu tutum doğru değil. Biz bilim adamlarına düşen bunun hayati bir uyarı olduğunu hatırlatmaktır” dedi.
PATLAMADA 10 KM YUKARI
FIRLAYAN DEVASA PARÇALAR UÇAKLARI DAHİ VURABİLİR
En son 24 bin yıl önce patlayan Gölcük Yanardağı’nın sürekli izlenmesi gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Özgür, “Gölcük’te hala gaz çıkışları gördükleri”ni, “patlarsa dev parçaların 10 kilometre yukarı fırlayabileceği”ni belirterek, “bu şu demek oluyor; uçakları dahi vurabilir. Patlama lav şeklinde gerçekleşirse, sıcaklığı 1000 dereceyi bulan lavlar şehre akıp canlılara zarar verebilir” diye konuştu.
YARIN YA DA 100 YIL SONRA OLABİLİR
Gaz çıkışlarının büyük olasılıkla derindeki magma odasından kaynaklandığını belirten Özgür, “burada görülüyor ki yanardağ şu an suskun ama ileride tekrar aktif olabilir. Bu yarın olabilir, 6 ay sonra olabilir, 10 hatta 100 yıl sonra da olabilir. 100 yıl jeoloji takviminde oldukça kısa bir zamandır. Bu nedenle yörede yaşayan insanların, canlarının korunabilmesi ve can kayıplarının önlenebilmesi için bu volkanların devamlı izlenmesi gerekmektedir” dedi.
ERKEN UYARI SİSTEMİ KURULMALI
Gölcük’ün Yunanistan’dan başlayan bir volkan zincirinin devamı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Özgür, “orada olduğu gibi sismik yöntemlerle yer hareketleri izlenebilir” diyerek, “ayrıca yeryüzü topoğrafyasında bir kabarma olup olmadığı artık bilinebiliyor, araştırılabilir. Gaz çıkışında miktar değişimleri izlenmeli. İzotoplarla incelemeler ve bir erken uyarı sistemi kurulmalı. Bu daha önce de bahsettiğimiz gibi çeşitli volkanlarda yapıldı. Japonya’da yapıldı, can ve mal kaybı olmaması için önlemler alındı. Biz de bunu Isparta’da yapabiliriz. Daha yapılacak çok şey var, yeter ki yerel yöneticiler bize stratejik anlamda, lojistik anlamda destek sağlasın” şeklinde konuştu.
EN AZ 3 İSTASYON KURULMALI
1988 yılından bu yana çalışma yaptıkları bu bölgeyle ilgili milli ve milletlerarası düzeyde 3 proje yürütüldüğünü belirten Prof. Dr. Özgür, izleme çalışması yapılabilmesi için proje hazırladıklarını ve proje kapsamında gerekli noktalara en az 3 istasyon kurulması gerektiğini ifade etti. Kurulacak istasyonlar sayesinde sürekli ölçüm yapılıp elde edilen verilerin merkezde kayıt altına alınmasının sağlanacağını vurgulayan Prof. Dr. Özgür, erken uyarı sisteminin altyapısını oluşturmak için TUBİTAK ile çalışma yaptıklarına da değindi. Prof. Dr. Özgür, şöyle devam etti:
“Gölcük kraterinin izlenmesi için birtakım görüşmeler yaptım. Fakat bir sonuca ulaşılamadı. Bununla ilgili özellikle gaz analizlerinin yapılması gerekiyordu. ABD’lilerle görüştüm. Bize yardımcı olacaklardı ama burada mahalli olarak muhatap bulamadığım için gerçekleştiremedim. Bir ara bu konuyu kapatmak istedi yöneticiler. Bunun için halkı sakinleştirmek için birtakım ‘tehlike yoktur’ gibi demeçler verdiler. Tabii bu da doğru değil.”