
Burdur Valiliği’nin askeri gazinoda düzenlediği iftar yemeğinde koruyucu aileler ve çocuklar bir araya geldi. Vali Şıldak, Koruyucu Aileyi, “fedakârlığın en güzel örneklerinden birini yaşatan” uygulama olarak değerlendirdi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından organize edilen programa Vali Şıldak, koruyucu aileler, Milletvekili Bayram Özçelik, Garnizon Komutanı P. Alb. Hakan Tutucu, İl Emniyet Müdürü Arif Çankal, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Orhan Kılıç, İl Genel Meclisi Başkanı Murat Akbıyık, kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, iftar yemeği sonrası İlimizdeki Koruyucu Aile uygulamalarını içeren kısa bir tanıtım filmi izlenildi.
Burdur’da 25 koruyucu ailenin yanında 29 çocuğun bulunduğunu anlatan sunumda, ‘kimler koruyucu aile olabilir?’, ‘koruyucu aile yanında hangi çocuklara bakılır’, ‘koruyucu ailelerinin yükümlülükleri nelerdir’, ‘koruyucu ailelere sağlanan olanaklar’ hakkında detaylı bilgiler verildi.
Sunumun ardından Koruyucu aileler adına bir konuşma yapan Mali Müşavir Burhan Cahit Karakurt, “Koruyucu Aile olma bir yandan bir ‘meydan okuma’ diğer yandan ‘kalp bağının en az kan bağı kadar önemli olduğunu bilmek’tir” dedi.
Karakurt şunları söyledi:
Bizim hikâyemiz 2007 yılının 5 Ocak günü başladı. Ogün uzun süredir devam eden beklentimiz sona ermiş ve eşimin hamileliğinin 28’nci haftasında bile olsa iki kız bebeğimiz dünyaya gelmişti.
Ne yazık ki kızlarımdan birini ilk kez kucağıma aldığım an onun bana toprağa vermem için teslim edildiği andı. Allah rahmet eylesin. Diğerini yani bugün yanımızda dimdik duran genç kızı kucağıma alabilmek için ise tam 78 gün kuvözden çıkmasını ve bu arada da 2 çok ciddi beyin ameliyatı geçirmesini beklememiz gerekti.

Bir kez daha çocuk sahibi olmayı tabi ki hem eşim hem de ben çok istedik ama zamanla küçük ailemizin kendi hikâyesi içindeki mucize ve sınavların sayesinde zamanla bu isteğimizi farklı bir imkânla da gerçekleştirebileceğimiz fikrinin bizi daha çok mutlu edeceğini fark ettik. Bu imkânı bize vatandaşı olarak yaşamaktan her gün büyük gurur duyduğumuz T.C. Devleti sağlıyordu ki, koruyucu aile olma düşüncemiz biyolojik kızımız Hande’nin de bize verdiği büyük destek sayesinde 2017 yılında Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne başvurmamızla olgunlaşmıştı.
2018 yılının Ocak ayının 19. Günü ailemizin 4. Ferdi olan Azra Alkan aramıza katıldı. Bu güzel birlikteliğin oluşmasında çaba gösteren, bizi motive eden başta İl Müdürümüz Hasan Güven, uzmanımız Hatice Girgin olmak üzere tüm ilgililerimize de huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum.
Tam 18 aydır artık daha güçlü ve büyük bir aile olmanın keyfini ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu arada hiç mi sıkıntımız olmuyor? Doğaldır ki bu 18 ay çeşitli sıkıntıları güç ve zorlu anları da beraber geçirdik, bugünden sonra da böyle zamanlarımız olacak.
Yaşadığımız çağda ‘ İYİ İNSAN’ olmak kimine göre yarattığı veya katkı verdiği eserlerle veya hizmetlerle, kimine göre başarılarıyla kimine göre de kazandıklarıyla ölçülebilir. Bana göre ise iyi insan olmak bu salonda bulunan ailelerle beraber hissettiğim gibi yani ‘SEVGİYİ PAYLAŞMAKTAN’ kaynaklanıyor.

Koruyucu ailelerin sevgiyi paylaşmakta bana göre 2 büyük farkındalığı başka bir deyişle de önceliği mevcut.
Bunlardan İlki;
‘Koruyucu Aileler kalp bağının en az kan bağı kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorlar’
Bugün burada bulunan koruyucu ailelerin hepsi kendiyle gurur duymalı, çünkü kalp bağı kurdukları yavrularını bir gün gelip de ülkesi için, içinde büyüdüğü toplum için insanlık için güzel olanı yaptığında koruyucu ailesinin tadacağı gurur ve mutluluk eminim ki ancak işte o kalp bağının büyüklüğü ile açıklanabilecektir.

Koruyucu Ailelerin ikinci önceliği bir başka deyişle farkındalıkları ise;
Koruyucu aile olmanın bir ‘Meydan Okuma’ olması. Yanlış anlaşılmasın; koruyucu aileler bu meydan okumayı gayri yasal değil aksine devletin kendilerine sağladığı imkânlarla beraber güzel olmayan her şeye karşı kullanıyor.
Bunu bir örnekle açıklayayım;
Her insanın hayatı zorluklarla doludur. İstemesek de her yıl nihayetinde yaş almak zorundayız, ya da büyürken okumak, hayatımızı idame ettirmek için çalışmak zorun olduğumuz gibi…
Ama bilin ki bizler zorunlu olmadığımız halde isteyerek bir insana yuva oluyor ve onu büyütüp yetiştirerek ayrıcalık kazanıyoruz. Bu ayrıcalık zorunlu olmadığımız halde yaptığımız özverili tercihimizden kaynaklanıyor.
Eminim ki hepimiz yaptığımız bu bilinçli tercihlerimizle şimdide yarında ve tüm geri kalan hayatımızda da gurur duyacak ve her zaman ‘ İyi ki Koruyucu Aile Olmuşuz’ diyeceğiz.

Daha sonra Vali Şıldak yaptığı konuşmada, “fedakârlığın en güzel örneklerinden birini yaşatan koruyucu ailelerimize teşekkür ediyorum. Toplumumuzda koruma altına alınması gereken bireyler, yardıma muhtaç insanlarımız, engellilerimiz, yaşlılarımıza yönelik hizmetler, ilgili Bakanlığımız Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hassasiyetle yürütülmekte ve uygulanmaktadır” dedi.
Koruyucu Ailenin önem verdikleri hizmetlerden ve geliştirilmesi gereken uygulamalardan biri olduğunun altını çizen Vali Şıldak, “ben şimdi bakıyorum. Burada bulunan 23 koruyucu ailemize bilhassa buraya geldikleri, teşrif ettikleri için bilhassa teşekkür ediyorum. Bizim bu yemeğimiz, diğer benzeri etkinliklerimiz olsun koruyucu aile sayısını artırmak, farkındalığı yükseltmek içindir. Bu sayıyı artırmamız gerekiyor. Allah razı olsun diyorum tekrar” diye konuştu.

Koruyucu ailelerin büyük çoğunluğunun Bucak’tan olduğunu vurgulayan Vali Şıldak, “diğer ilçelerimize de örnek olmasını diliyoruz. Bu konuda gayret göstermemiz lazım. Bu etkinliğin diğer amacı da sadece devlet olarak değil, toplumumuzun tüm kesimleri bilhassa sivil toplumlar, meslek kuruluşları, siyasi partiler ildeki bütün aktörler bu konunu hakkında taşın altına elini sokup elbirliği ile çalışmamız lazım, koruyucu aile sayılarını yükseltmemiz lazım” diye konuştu.
[3d-flip-book mode="thumbnail-lightbox" urlparam="fb3d-page"
id="12654" title="false" lightbox="dark"]
- TÜRK-İŞ süresiz oturma eylemine gidiyor
- Kifayetsiz muhteris yöneticinin ülkesine ve halkına verdiği zarar
- Jandarma yangına yönelik devriye atıyor
- Erdoğan’dan çiftçiye yeni kredi paketi müjdesi
- Cuma’da ders gibi hutbe: “Kamu hakkı dokunulmazdır”
- Yazarımız, Sagalassos’ta tarihi dokudaki tahribatı altı maddede gösterdi
- Hükümet krizin yükünü emekçinin sırtına yükleme kararından vazgeçmiyor
- GÜNAH HARİTAMIZ
- Antalya Valiliği Mermerli Plajı Restorasyon İhalesinde skandallar bitmek bilmiyor