![](https://www.kivilcimhaber.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/baykar-maku-mansetresim.jpg)
BAYKAR Teknoloji Lideri, TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) senatosunca kendisine tevcih edilen Fahri Doktora Payesi Beratını almak ve Milli Teknoloji Hamlesi konulu söyleşişini yapmak ve gençlerle buluşmak üzere MAKÜ’ye konuk oldu. MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, “Selçuk Bayraktar, El-Harezmi’den Cezeri’ye, Nuri Demirağ’dan Vecihi Hürkuş’a, Nuri Killigil’den Şakir Zümre’ye, Necmettin Erbakan’dan Özdemir Bayraktar’a uzanan büyük bir geleneğin devamıdır.” dedi.
![](https://www.kivilcimhaber.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/baykar-maku5.jpg)
Selçuk Bayraktar’ı MAKÜ Konferans Salonu’nda Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, üniversite yönetimi, senato üyeleri, akademik-idari çalışanlar ile öğrenciler karşıladı.
Programda Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar tarafından bir açılış konuşması gerçekleştirildi. Rektör Dalgar konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
![](https://www.kivilcimhaber.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/baykar-maku2.jpg)
“Sayın Valim, Sayın Selçuk Bayraktar, değerli protokolümüz, kıymetli hocalarım ve sevgili gençler; Bugün, geçmişin büyük mirasını geleceğe taşıyan, ülkemizin bilim ve teknoloji yolculuğunda çığır açan bir isme fahri doktora payesi sunmak ve gençlerimizi Selçuk Abisiyle buluşturmak üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız. Ülkesi ve milleti için dertlenen, geleceğe umutla bakmamıza vesile olan Sn. Selçuk Bayraktar’ı üniversitemizde ve şehrimizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Sizleri sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Hoş geldiniz, safalar getirdiniz. İnsanlık tarihine baktığımızda, büyük medeniyetler bilimin ışığını yakan, onu nesilden nesile aktaran yol göstericiler sayesinde yükselmiştir. İslâm Dünyasının 8. ve 15. yüzyıllar arasındaki bilimsel hamlesi, Batı’nın karanlık çağlarına karşı ‘aklın meşalesi’ olmuştur. İbn-i Sina, ‘El-Kanun fi’t-Tıbb’ eseriyle tıp ilminin temel taşlarını atarken; El-Harezmi, cebir ve algoritma kavramlarıyla bugünkü dijital çağın altyapısını hazırlamıştır. Bugün gündelik hayat içinde dahi sıkça duyduğumuz bir kelime olan Algoritma, El-Harezmi adından dönüşerek Batı dillerine geçmiştir. El-Cezeri, buluşları ve mekanik düzenekleriyle robotik ve otomasyonun ilk örneklerini ortaya koymuş; Uluğ Bey, göklerin haritasını bilimsel titizlikle çizen bir öncü olarak modern astronominin temellerini atmıştır. İbn Rüşd, Biruni, İbnü’l Heysem, Ali Kuşçu, Takiyüddin ve daha niceleri, matematikten coğrafyaya, fizikten kimyaya sayısız alanda insanlığa yön vermiştir. Bu isimler, yüzyıllar sonra dahi bilimsel birikimin vazgeçilmez halkaları olarak hatırlanmaktadır. Değerli Misafirler, Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki başarısı, salt bir teknik ilerleme değildir. Bu başarı, İbn-i Sina’nın bilgeliği, El-Harezmi’nin matematiksel dehası, El-Cezeri’nin mühendislik zekâsı ve Uluğ Bey’in astronomik titizliğinden miras aldığımız ruhun bugüne yansımasıdır. Selçuk Bayraktar, atalarımızın yaktığı ışığı günümüzün en ileri teknolojilerine uyarlamış; millî İHA ve SİHA’larla Türkiye’yi dünyada saygın bir konuma taşımanın ötesinde, “Türk mühendisliği” kavramını global arenada marka hâline getirmiştir. TEKNOFEST gibi organizasyonlarda bir araya gelen yüz binlerce genç, bu ilhamla yarınların mühendisleri, bilim insanları ve teknoloji liderleri olma yolunda kararlılıkla ilerlemektedir. Unutmayalım ki bağımsızlık, sadece sınırlarımızı korumakla değil, bilimi, teknolojiyi, aklı ve üretkenliği rehber edinmekle mümkündür. Savunma sanayimizin dışa bağımlılığı, yıllar boyunca milletimizin başını öne eğmiştir. Çok şükür ki bugün gelinen noktada artık başta savunma sanayi alanı olmak üzere birçok alanda bağımsızlını kazanmış, başı dik ve güçlü bir millet olmanın onurunu ve gururunu yaşıyoruz. Bu başarılar, geleceğin de kapılarını aralamaktadır. Newton’un dediği gibi, “Eğer daha ileriyi görebildiysem, bunun sebebi devlerin omuzlarında yükseldiğim içindir.” SELÇUK BAYRAKTAR, El-Harezmi’den Cezeri’ye, Nuri Demirağ’dan Vecihi Hürkuş’a, Nuri Killigil’den Şakir Zümre’ye, Necmettin Erbakan’dan Özdemir Bayraktar’a uzanan büyük bir geleneğin devamıdır. O, bu tarihî silsile içinde, büyük emekler ve fedakârlıklarla devlerin omuzlarında yükselerek geleceğe bakmış; onların bıraktığı mirası daha ileriye taşımıştır. Bu noktada, Millî Teknoloji Hamlemizin önündeki büyük takozları ortadan kaldıran güçlü liderliğin önemini de vurgulamak gerekir. SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN vizyoner liderliği ve kararlı duruşu, millî teknoloji hamlemizin önünü açmış; bürokratik engelleri ve yıldırma politikalarını bertaraf etmiştir. Böylece genç nesillerin, ‘Biz de yapabiliriz’ diyebileceği bir iklim oluşmuştur Değerli Misafirler, Bugün Selçuk Bayraktar’a vereceğimiz fahri doktora payesi, geçmişin büyük bilim mirasını sahiplenip geleceğe taşıyan bir mühendise, bir yol göstericiye duyulan saygının nişanesidir. Bu paye, aynı zamanda gençlerimize bir çağrıdır: “Korkma!” diyen Mehmet Akif Ersoy’un mısralarındaki cesareti, bugün bilim, teknoloji ve üretim alanında yeniden kuşanıyoruz. Bu topraklardan yükselen bilim aydınlığını sonsuza dek yaşatmak için var gücümüzle çalışmalıyız. Üniversite olarak bizler de adını taşımaktan büyük onur duyduğumuz Mehmet Akif Ersoy’un ‘Allah’a dayan, Sa’ye sarıl, Hikmete Ram ol Yol varsı budur, bilmiyorum başka çıkar yol’ sözünü şiar edinmiş, mesuliyetini ve mensubiyetini bilen, Asım’ın nesli bir gençliğin yetişmesi için bütün gücümüzle çalışıyor, sizlerin Bayraktarlık yaptığınız bu kutlu davaya katkı sunmak için canla başla çalışıyoruz. Sözlerime son verirken, bir kez daha üniversitemize ve Burdur’umuza teşrifleriniz için gönülden teşekkür ediyor, KIZILELMA’ya giden kutlu yolda yolunuzun her daim açık olmasını diliyorum.” |
Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan da bir konuşma yaparak şu ifadelere yer verdi:
![](https://www.kivilcimhaber.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/baykar-maku6.jpg)
“Zorluklara rağmen inanan, kararlılıkla devam eden ve mücadele eden herkesin başarıya ulaşacağına şahit oluyoruz. Bugün, bir yaşam hikayesi dinlerken, arkasındaki güçlü koordinasyon ve büyük birikimi de görüyoruz. Cumhurbaşkanı- mızın önderliğinde başlatılan yerli ve milli teknoloji hamlesinin somut başarılarıyla gurur duyuyoruz.
Savunma sanayimizdeki önemli kurumların ve her geçen gün envantere eklenen yeni ürünlerin varlığı, ülkemizin gücünü ve geleceğini sağlamlaştırıyor. Gençlerimize olan güvenimiz tam; Türkiye, Türkiye Yüzyılına bilim, teknoloji, sanat ve sanayi alanındaki ilerlemelerle güçlü bir şekilde giriyor. Hepinize bu kutlu yolculukta başarılar diliyorum.”
BAYKAR ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Fahri Doktora Töreni öncesinde çalışmalarına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Bayraktar; “Sizlere bugün hem Baykar’da yürüttüğümüz Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında yürüttüğümüz faaliyetlerden hem de Türkiye Teknoloji Takımı (T3) Vakfı kapsamında yürüttüğümüz faaliyetlerden, bunun yanında da Kültür ve Medeniyet Vakfı’mızda yürüttüğümüz faaliyetlerden bahsedeceğim.” sözlerine yer verdi.
![](https://www.kivilcimhaber.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/baykar-maku8.jpg)
Yaptığı konuşmada, Savunma Sanayisinde Türkiye’nin yirmi yıl önce yüzde seksen oranında yurt dışına bağlı olduğuna vurgu yaparak, “Artık dünya lideri markalarımız var. BAYKAR bugün itibarı ile dünyanın en büyük insansız hava aracı şirketi ve en yakın rakibi olan Amerikalı bir şirketten üç kat daha büyük. Gelirlerinin yüzde doksanından fazlasını ihracattan elde eden bir şirket haline gelmiş durumda. Şimdi o hikâyeyi göreceksiniz. O yüzden buradaki Teknofest’e katılan takımlar özellikle ve diğerleri geleceği inşa edecek sevgili genç kardeşlerim iyi dinlemenizi tavsiye ediyorum. Çünkü kendinizi asla ufak görmeyin bizim zamanımızda en büyük maharet bir yabancı firmada mühendis olabilmekti. Bakım mühendisliği, böyle tasarım mühendisliği de değil. Benim üniversite okuduğum dönemde böyleydi ama artık öyle değil. Dünya markalarını sizler inşa edeceksiniz ve belki de yıkılmış dünyanın kurtuluşu sizlerin elinde.” dedi.
“DÜNYA TARİHİNDE İLK DEFA İKİ
İNSANSIZ SAVAŞ UÇAĞI YAKIN FORMASYON UÇUŞU YAPTI”
BAYKAR’ın hikayesinden bahseden Bayraktar şu ifadelere yer verdi:
![](https://www.kivilcimhaber.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/baykar-maku1.jpeg)
“BAYKAR’ın hikayesinden başlarsak 2004 yılında ülkemizin ilk otopilot yani güdüm sistemi bir anlamda. O dönemde bunlar robot uçaklar. Dünyada da çok az örneği var yani laboratuvar çalışmaları o gördüğünüz model uçak içinde uçtu. Sonrasında benim çalışmalarımın beş yılı Güneydoğu’da geçti. Ülkemiz terörle mücadelede ciddi bir mücadele veriyordu ve elbette SİHA’larımız burada bir anlamda terörün belini kırdı. Daha sonra projemiz adım adım büyümeye başladı. Sonra 2008 yılında 6 kiloluk mini iha ilk uçuşundan sonra Şırnak’ta göreve başladı. Şırnak Gabar Dağı bugün petrol fışkıran yerler. Sonrasında 2009 yılında Bayraktar TB2’nin ilk prototipi uçtu. Bayraktar TB2 dünyanın en meşhur sinesi olan hem Karabağ’da kullanıldı hem İdlib’te hem de zeytin dalı harekâtında kullanıldı. Ondan önce TB1 uçmuştu ama o uçtuğunda ne İsrail’in Heron’u ne de Amerika’nın Predator’u otomatik inip kalkmıyordu. 2014’te ilk uçuşunu yaptık. Sonrasında da 2015’te Roketsan’ın geliştirdiği milli akıllı mühimmatla silahlandı ve bir anlamda oyunu tümüyle değiştirdi. Bayraktar TB2’ye o ilk ufaklığın büyümüş hali diyebiliriz. Biz ufak bir takımla başlamıştık bu işe şimdi ise 5 bin 500 kişiyiz. Daha sonra 6 tonluk Akıncı’yı geliştirdik o TB2’den daha büyük. Onda yüz farklı bilgisayar var. Bayraktar TB2’de 40 farklı bilgisayar vardı. İçinde bulunan milyonlarca satır yazılımdan mekaniğine, elektroniğe kadar her şeyini tümüyle biz yapıyoruz artık. Hatta motorları dahil her şey yerli olarak yapılıyor. Lastiğinden, fren balatalarına ve içindeki yüksek katma değerli milyonlarca satır yazılımdan gelişmiş elektroptik hedefleme sistemlerine kadar hepsi milli olarak yapılıyor ve 35 ülkeye ihraç edildi. İhracat rekortmeni aynı zamanda. Bütün bu gelirlerimizle de tabii kendi öz kaynaklarımızla ülkemizin ilk insansız savaş uçağı ve bizim Kızıl Elmamız olan bir anlamda göklerdeki bağımsızlığımızın simgesi olan Kızıl Elma’ya varmamızı sağladı bu serüven. Biz milletimize ülkemizin ilk insansız uçağını Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında uçuracağımızın sözünü vermiştik ve Cumhuriyeti’mizin yüzüncü yılına varmadan bir sene önce uçurmuş olduk. Dünya havacılık tarihine geçecek uçuşlara gösterilere teknolojik demonstrasyona imza attı. Dünya tarihinde ilk defa iki insansız savaş uçağı yakın formasyon uçuşu yaptı. Bir anlamda geleceğin muharebesini günümüze getirdik. Yani ecdadımızın zamanında yol yoksa dağları erittiği gibi yeni bir dünyanın kapılarını açtı Kızıl Elma bu uçuşlarla. 2023’de Bayraktar TB3 ilk uçuşunu yaptı. 2024’te Kızılelma’nın artık seri üretimine geçtik. Geliştirme faaliyetleri de devam ediyor. Bayraktar TB3, TCG Anadolu’dan ilk defa otomatik bir şekilde kalktı ve indi. Bu alanda 3 ülke yarışıyordu Türkiye, ABD ve İsrail. Türkiye yine tarih yazmış oldu ve rakiplerini geride bırakmış oldu. Kısa pistli gemiden inip kalkan ilk SİHA oldu.”
![](https://www.kivilcimhaber.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/baykar-maku17a-310x1024.png)
![](https://www.kivilcimhaber.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/baykar-maku19-721x1024.png)
Uzay çalışmalarına başladıklarını söyleyen Bayraktar, “20 yıllık hedefimize vardıktan sonra hedef biraz daha öteye taşındı ve uzay çalışmalarına başladık. Fergani adlı çalışmamız, yaklaşık 2 yıldır devam ediyor. Yine öz kaynaklarımızla küresel konumlama sistemimizi inşa ediyoruz, alçak yörünge takım uydularla.” dedi.
“20 YILDA DÖRT FARKLI UÇAK YAPTIK”
Törende öğrencilerin sorularını da yanıtlayan ve tavsiyelerde bulunan Bayraktar, bugünün gençlerinin medeniyetin adalet, merhamet, iyilik ve hürriyet duygularından aldığı ilhamla tüm müesseseleriyle yıkılmış dünyayı yeniden inşa edeceğine vurgu yaptı.
Bayraktar konuşmasında: “Dünyanın neredeyse her tarafında zulüm var. Özellikle bizim medeniyetimizin yaşadığı coğrafyalara bakacak olursanız daha da fazla olduğunu görürsünüz. Halihazırda biz konuşurken işte yapay zekâ destekli bir soykırım devam ediyor. Dolayısıyla bizlerin bunlara ‘dur’ diyebilmemizin yolu ancak tam bağımsız ve güçlü olabilmekten geçiyor. Bunları da inşallah sizlerle birlikte sizlerin çabalarıyla, gayretleriyle hep birlikte inşa edeceğiz.” İfadelerine yer verdi.
![](https://www.kivilcimhaber.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/baykar-maku16a.jpg)
Bir öğrencinin “Bundan sonra hangi projeleri hayata geçirmek istiyorsunuz?” şeklindeki sorusuna Bayraktar, “Uzay ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor, kamuoyuna açıklamadığımız başka çalışmalarımız da var. 20 senede 4 farklı uçak yaptık. Öyle her şeyi yapmadık, yapsaydık muhtemelen hiçbiri bu kadar iyi olmayacaktı. Bu kadar iddialı da olmayacaktı. Odaklanarak gittik.” yanıtını verdi.
Soru-cevap kısmının ardından söyleşinin sonunda Selçuk Bayraktar’a, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar tarafından Fahri Doktora gerekçesi okunarak Elektrik-Elektronik Mühendisliği alanında Fahri Doktor unvanı verildi ve devamında Felâk-Nas surelerinin yazılı olduğu hat sanatı tablosu hediye edildi.
![](https://www.kivilcimhaber.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/baykar-maku4.jpg)
Ayrıca, MAKÜ tarafından 12 Kasım 2024 tarihinde düzenlenen 5. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri töreninde Bayraktar’a verilen ve mazereti nedeniyle alamadığı ‘Meslekte Başarı Ödül Beratı’ ödülünü Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan takdim etti.
Selçuk Bayraktar tarafından da MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar’a ve Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan’a AKINCI’nın maketi takdim edildi.